İktidar tarafından hız verilen gözaltı ve tutuklama operasyonlarına dair yazılı açıklama yapan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği, saldırılara son verme çağrısında bulundu
Türkiye ve Kurdistan’da 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde halklar sandık başına gidecek. Seçimlere 6 gün gibi kısa bir süre kalırken, AKP-MHP iktidarı da sahada saldırılara hız verdi. Bu amaçla son süreçte gözaltı ve tutuklama operasyonları da arttı.
İnsan hakları kötüleşti
Avrupa Konseyi (AK) İnsan Hakları Komiserliği de, Amed ve Ankara merkezli soruşturmalarla Kürt siyasetçi, sanatçı, hukukçu ve gazetecilere yönelik yürütülen gözaltı ve tutuklama operasyonlarına yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Türkiye’nin bu saldırılarının “düşmanca” bir tavır tolduğunu ve buna son verilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, “İdari ile adli işlemlerle susturmaktan vazgeçmelidir. Seçimler öncesinde demokratik toplumun bu önemli aktörleri üzerindeki baskı artmış ve insan hakları ortamı, özellikle ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüklerinin etkilenmesiyle birlikte daha da kötüleşmiştir” denildi.
Durum ‘endişe’ verici
Açıklamada, gözaltı ve tutuklamalara işaret edilerek, “120’den fazla kişinin, terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına alınması ve toplu baskınlar düzenlenmesi bu konuda ciddi endişelere yol açmaktadır. Şu ana kadar bu bağlamda usuli güvencelerin ihlal edildiğine ve polis şiddetine dair iddialar ortaya atılırken, Türkiye’deki tutuklu gazeteciler listesinin daha da genişlediği bildirilmektedir. Yetkililerin, kayıp yakınlarıyla ilgili gerçeği arayan Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın barışçıl toplanma özgürlüğü hakkını Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki iki kararına rağmen korumaması ve bu hakkı kullandıkları için grup üyelerine karşı dün başlayan cezai kovuşturma, insan haklarının etkin bir şekilde korunmadığı bir ortamın doğasında var olan risklerin bir başka örneğidir” diye belirtildi.
Bilgiye erişim engellendi
Basına ve sanal medyaya yönelik saldırıların arttığına işaret edilen açıklamada, “Bilgiye erişimde bildirilen diğer kısıtlamalar, gazeteciler ve eleştirel sesler üzerinde daha da caydırıcı bir etki yaratmıştır. Bu durum, Parlamenterler Asamblesi’nin seçim öncesi heyetinin Nisan ayında Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından da belirttiği üzere, yaklaşan seçimlerin damgasını vurduğu mevcut bağlamda son derece önemli olan çoğulcu bilgiye ve açık kamusal tartışmaya erişimi ciddi şekilde baltalamıştır” denildi.
Çok seslilik sağlanmalı
Azınlıklara, LGBTİ+’lara ve göçmenlere yönelik nefret söylemlerinin en üst düzey kamu görevlileri de dâhil olmak üzere kamuoyu önünde kullanılmasının endişe verici boyutlara ulaştığına işaret edilen açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi: “Bu grupların üyelerine yönelik nefret saikli şiddet ve suçların arttığı bir ortamda toplumdaki mevcut kutuplaşmayı daha da arttırmıştır. Türk makamlarını, insan hakları savunucuları, gazeteciler, STK’lar ve avukatlar üzerindeki baskılarına son vererek ve seçim öncesi bu dönemde çok sesliliğin duyulmasını sağlayarak, Avrupa Konseyi üyesi bir devlet olarak insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyorum.”
HABER MERKEZİ