Federe Kurdistan Hükümeti’nin Türkiye’ye yasadışı petrol satışının ülkeye büyük zarar veriğini belirten Akademisyen Berwarî, Türkiye ile ortaklaşmanın Kurdistan’a büyük zarar vereceğini belirtti
Bağdat yönetimi, Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi ile yaptığı petrol sözleşmenin Irak hükümetiyle arasındaki anlaşma kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 2014 yılında Paris merkezli Uluslararası Tahkim Mahkemesi’ne başvurmuştu. Mahkeme, Bağdat yönetimini haklı buldu. Karar sonrası Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nden petrol ithalatının durdurulduğu açıklandı. Bunun üzerine görüşmelere başlayan Hewler ile Bağdat yönetimleri, petrol ihracatı konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Petrolün bundan sonraki süreçte Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) üzerinden satılacağı belirtilirken, anlaşmanın içeriğine dair detaylı bilgiler kamuoyuyla paylaşılmadı.
Duhok Üniversitesi akademisyenlerinden ve Siyaset-Demokratik Düşünce Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Kamuran Berwarî, gelişmeleri Mezopotamya Ajansı’na(MA) değerlendirdi.
Gelirlerin nereye gittiği bilinmiyor
Berwarî, yaklaşık 10 yıldır Federe Kürdistan Bölgesi yönetiminin hukuk dışı yöntemlerle Türkiye’ye petrol sattığını belirtti. Söz konusu duruma dair bir soruşturmanın başlatılacağını ifade eden Berwarî, “Bu petrol nereye gitti ve nasıl kullanıldı? Bunların hepsi tek tek soruşturulacak. İmzalanan bu 50 yıllık sözleşme Kürt ve Kurdistanî kazanımlara karşı yapılmış bir anlaşmaydı. Özellikle Federe Kurdistan’ın ekonomisi çöktü. Sadece Kurdistan’ın değil, aynı zamanda Irak’ın da ekonomisini alt üst etti. Bu petrolün gelirleri nereye gitti, nereye kullanıldı, kimse bilmiyor. Petrolden elde edilen paranın bir çoğunluğu Türkiye’de kalıyor ve dış ülkelerde şahsi projeler için harcanıyor” dedi.
Bağımsız ekonomi
Berwarî, “Petrol satışını bağımsız ekonomi olarak açıkladılar. Halbuki bu bağımsız ekonomi değildi. Bağımsız ekonomi Kurdistan’ı işgal eden devletin eliyle, yardımıyla olacak bir şey değil. Bağımsız bir ekonomi, başka ülkelerden buğday, pirinç, yiyecek ve içecek almamaktır. Bunun aksine üretmektir ve bunları üretecek fabrikalar kurmaktır. Halkınızın başka ülkelerde ihtiyaç duymadığı gelirdir. Bu bağımsız ekonomidir. Bağımsız bir ekonomi, bölgesel ve uluslararası politika ile bağımsız bir hat ile oluşturulur. Kuşkusuz Federe Kurdistan’da yapılan bağımsız ekonomi değil, kendini sadece kandırmadır” diye konuştu.
Maaşları ödeyemiyorlar
Federe Kurdistan Bölgesi yönetiminin Kurdistan’ı büyük zararlara uğrattığını söyleyen Berwarî, “Federe Kurdistan’ı bu duruma getiren bölgede egemen olan bu akıldır. Kurdistan hükümeti, halkını, aydınını ve yurtseverini dinlemedi. 2014 yılından beri kendisi hiçbir şekilde etkilenmezken halkın ekonomisi ve psikolojisini alt üst etti. Şimdi işçilerin maaşlarını ödeyemiyorlar. Bu mazlum halka milyonlarca dolar borcu var ve ödeyemiyor. Bu halka o parayı geri getirmek zorundadır. Bağdat ile nasıl bir çözüme gider o bu halkın sorunu değil, onların sorunudur” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile ortaklaşma yanlış siyasettir
Bölge sorunlarının çözümünün sistemin ve idarenin değişiminden geçtiğinin vurgulayan Berwarî, “Bu sorunların üstesinden gelebilmek için tek ihtiyaç sistemi değiştirmektir. 1991 yılından beri aynı akıl tarafından yürütülen politikalar halka her şekilde zarar verdi. Bu halk, ulusal, güvenlik ve askeri olarak zarar gördü. Bu yanlış politikalar yüzünden Başur Kurdistan’da her gün yüzlerce insan ülkeyi terk ediyor. Ülkesinden kaçıyorlar. Bu durumun atlatılması için demokratik bir siyasetin yürütülmesi gerekiyor. Türk devleti hiçbir zaman Kurdistan Hükümeti ile ortaklaşmadı ve hiçbir zaman da dostu olmayacaktır. Bunu artık fark edilmesi gerekiyor. Bu siyaset şimdi kırılma aşamasında. Çünkü Kurdistan’ın ekonomik ve sosyal durumunu bitirdiler. Ama bütün bu olumsuzluklara rağmen de PKK’yi tasfiye etmek ve darbe vurmak için Türkiye ile ortaklaşıyor. Bu yanlış bir siyasettir. Bu yanlış politikalar Federe Kurdistan’ı haritadan silecek ve Kurdistan’a büyük bir darbe verecek noktaya getirecektir. Şüphesiz Irak Başbakanı Şiya Sudani, Türkiye ile anlaştı. Türkiye hiçbir zaman İran, Irak ve Suriye yerine, Kürtleri tercih etmez. Türkiye, Kurdistan hükümeti yerine Irak’ı seçecektir” şeklinde konuştu.
Kurdistani partiler artık ulusal adımlar atmalı
“Tek çözüm bu sistemin siyasi ve idari açıdan tamamen değişmesidir” diyen Berwarî, yanlış politikaların Kürtlere kaybettirdiğini vurguladı. Berwarî, “Kurdistani egemen partilerin artık ulusal adımlar atması gerekiyor. Parlamento ve bakanlar işlevsiz olmaktan çıkartılıp aktif hale getirilmelidir. Yeni stratejik bir yol belirlenmelidir. 30 yıldır yürüttükleri bu siyasetten vazgeçsinler. Kurdistan Hükümeti ya tamamıyla kendini Bağdat’a teslim edecek ya da halkını esas alıp irade olarak görecek” diye kaydetti.
Federe Kurdistan Bölgesi’ne olası bir saldırıda Irak’ın 80’li yıllarına geri döneceğine dikkat çeken Berwarî, şöyle devam etti: “Kuşkusuz Irak’ın Federe Kurdistan’ı çökertmek için çabaları ve adımları olacaktır. Ama şunu da bilmeleri gerekir ki Kurdistan davası Irak’ta bulunan birkaç partiye veya sadece Federe Kurdistan’a bağlı bir şey değil. Bu dava Kürt halkının davasıdır, ulusaldır ve vatanidir. Eğer ki Irak’ın olası bir saldırısı olursa hiçbir sonuç alamayacaktır.”
HABER MERKEZİ