Akademisyen Kerem Altıparmak, popülist otoriteler için hukukun, başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için değil kendisini temsil ettiği ‘mutlak iyiyi’ korumak için bir araç olduğunu belirtti
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Riha (Urfa) Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında, “Popülist otoriterlik çağında insan haklarını konuşmak” başlıklı, akademisyen Kerem Altıparmak konuşmacı olarak katıldığı panel düzenledi.
Altıparmak, popülist otoriter rejimlerin temel uygulamalarını, günümüz siyaseti ve yargı alanında yaşanan son gelişmeleri anlattığı konuşmasında, insan haklarının uygulanış biçimlerine dair, “Kuralı baştan koyacağız sonra da ona uyacağız” mottosuyla hareket edilmesi gerekliliğine değindi.
Altıparmak konuşmasında, “İnsan haklarının tarifi çok basittir. İnsanların hukuk önünde eşit olması ve bunun herkese tanınması gerektiği düşüncesi yeni bir kavram. İnsan haklarında, herkese eşit hak vereceksiniz ve kimse kimseden üstün olmayacak. Bu liberal bir düşünce, özellikle 1990’ların sonunda soğuk savaşın bitmesiyle giderek yaygınlaştı. Ancak ideolojik çatışmanın soğuk savaşla bitmesi sonrasında oluşan boşluğu insan hakları dolduramadı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de terörizm kavramının anlamı değişiyor’
Türkiye’de siyasetin kullandığı dil ve kavramlara değinen Altıparmak, “Türkiye’de ‘terörizm’ kavramı giderek problemli bir hale geldi. Her gün terörizmin anlamı değişiyor. Örneğin, 10 sene önce Demokratik Toplum Kongresi (DTK) toplantısı yapıldı şehrin göbeğinde. İnsanlar katılmış, hatta meclis buraya mektup yollamış, ancak 10 sene sonra bu terörizm oluyor. O yüzden insan hakları hukukun üstünlüğüne dayanmak zorunda. Popülist otoriteler için hukuk, başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için değil, onun temsil ettiği ‘mutlak iyiyi’ korumak için bir araçtır” dedi.
Popülist otoritelerin, siyasetin, hukuk kuralını kaldırmayı kendileri için meşru gördüğünü ifade eden Altıparmak, buna “Salahattin Demirtaş ve Osman Kavala hakkında verilen ihlal kararlarının uygulanmamasını” örnek verdi.
Popülist otoritelerde iktidarı sınırlayacak her hangi bir güce alan tanınmadığını kaydeden Altıparmak, “Buna göre; üniversite ve yargı, özerk ve bağımsız olamaz. Eğer üniversite ve yargı bağımsız olursa bu ‘mutlak iyi’nin aldığı kararlara karşı, ‘Siz insanların hak ve özgürlüklerini ihlal ediyorsunuz’ diyecektir. O yüzden otoriter rejimler yargı, üniversite ve basını sınırlandırmak ve özgürce hareket etmesini sınırlandırmak zorundadır” diye konuştu.
RIHA