Dünya çapında Nobel ödüllü 69 ismin Abdullah Öcalan’a yönelik tecride dikkat çekmek için gönderdikleri mektuplara AİHM, AK BK, CPT’den yanıt verildi. AİHM konuya dikkat çekildiği için teşekkür etmekle yetinirken, CPT’li yetkili ise konuyu yakından takip ettiklerini belirtti
Nobel ödüllü 69 isim, İmralı tecridine karşı Temmuz ayında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AK BK), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ve BM İnsan Hakları Komitesi’ne (OHCHR) mektup yazdı. Mektupta, “Öcalan’ın İmralı’dan serbest bırakılmasını ve askıya alınan müzakerelerin yeniden başlatılmasını talep ediyoruz” diye kaydedildi.
AİHM, Nobel ödüllü isimler adına Bergen Üniversitesi’nden Profesör Kariane Westrheim’a yanıt verdi. 29 Ağustos tarihli mektupta AİHM yetkilisi Marialena Tsirli, Kariane Westrheim’a sadece Abdullah Öcalan’ın tutukluluk koşulları konusunun kendilerinin dikkatini çektiği için teşekkür ederiz.
Heyet gönderme çağrısı
Kariane Westrheim ise aldığı yanıt üzerine AİHM’e yeni bir mektup yazdı. Mektupta, mahkemeye İmralı’ya bir heyetin gönderilmesi konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme çağrısında bulundu.
Kariane Westrheim yeni mektubunda şunları vurguladı:
“Sayın Öcalan, 42 aydır dış dünya ile hiçbir temas kuramamıştır; bu durum, Kürt halkı, ailesi ve kendisiyle görüşme talepleri defalarca reddedilen avukatları için büyük bir üzüntü ve artan bir endişe kaynağıdır. Türkiye’nin bir üye devlet olması sebebiyle, CPT veya Avrupa Konseyi’nin diğer sorumlu organlarının bir ziyaret gerçekleştirmesi için Türkiye üzerinde baskı yapılabileceğini düşünüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı’na bir kez daha verdiği yanıt için teşekkür ederim. Aynı zamanda diğer AB komiteleriyle birlikte girişimde bulunarak, İmralı’ya bir heyet gönderilmesini sağlamak adına harekete geçmenizi rica ediyorum.”
‘Taahhütlere uyum izlenecek’
Nobel Ödüllü 69 kişi adına Bakanlar Komitesi’ne yönelik mektuba da Litvanya Dışişleri Bakanı ve Bakanlar Komitesi Başkanı Gabriellius Landsbergis bir yanıt verdi. Landsbergis mektubunda, Bakanlar Komitesi’nin 1507’nci toplantısında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tutukluluk koşulları konusunun inceleneceğini belirtti ve “Litvanya’nın Bakanlar Komitesi Başkanlığı olarak, Komite’nin üye devletlerin taahhütlerine uyumunu tam olarak izlemeye devam etmesini sağlayacağımızı garanti edebilirim” dedi.
‘Bakanlar komitesi Türkiye’ye baskı yapmalı’
Kariane Westrheim, Landsbergis’in mektubuna da şu yanıtı verdi:
“Litvanya’nın Bakanlar Komitesi Başkanlığı’nın, üye devletlerin yükümlülüklerine tam olarak uyup uymadığını izlemeye devam edeceğini öğrenmekten büyük memnuniyet duyduk. Bu çok olumlu bir haber ancak tecrübelerimiz gösteriyor ki, Türkiye bu tür çağrılara genellikle çok az dikkat ediyor ve bu yüzden pratikte bir değişiklik olmuyor. Bu nedenle Bakanlar Komitesi’ni, İmralı Cezaevi Adası’na bir heyet göndererek müebbet hapis cezası ile tutulan Sayın Abdullah Öcalan’ın durumu ve sağlık koşulları hakkında bir inceleme yapmaya davet etmek istiyoruz. Abdullah Öcalan’ın 42 aydır dış dünyayla hiçbir temasının olmadığı, ailesi ve kendisiyle görüşmeleri engellenen avukatları için büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur. Türkiye’nin bir üye devlet olduğu göz önüne alındığında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nden bir heyet ziyaretine izin vermesi için Türkiye’ye baskı yapılabileceğini düşünüyoruz.”
CPT’den ‘izliyoruz’ yanıtı!
İspanya milletvekili Jorge Pueyo Sanz’ın mektubuna cevap veren CPT Başkanı Alan Mitchell de, CPT’nin İmralı’da tutulan kişilerin durumlarını yakından takip ettiklerini ifade ederek, Eylül 2022’deki İmralı ziyaretine göndermede bulundu. CPT’nin Türk makamlarıyla Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve beraberindeki tutsakların durumu konusunda diyaloğunun sürdüğünü belirten Mitchell, Komitenin İmralı’da tutulanların durumunu izlemeye devam edeceğini söyledi.
Kaynak: MA