AİHM’in Demirtaş kararına dair Türkiye’nin tutumunu değerlendiren Avusturya Yeşiller Partisi eski Milletvekili Aslan, Türkiye’nin kararı uygulamaması halinde bunun hukuki, siyasi ve ekonomik bedelinin ağır olacağını ifade etti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), yapılan başvuru üzerine 4 Kasım 2016’dan beri tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın “tutukluluğuna son verilmesi” kararı vermesine rağmen karar hala yerine getirilmiş değil. Bu yönde nadir örnekleri bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. Maddesi’ne atıfta bulunarak bu kararı alan AİHM, Demirtaş’ı ‘hukuki’ değil, ‘siyasi’ gerekçelerle tutuklu olduğuna hükmetti. Mahkeme ayrıca Türkiye’ye 10 bin euro manevi tazminat ile 15 bin euro yargılama gideri ödeme cezası da verdi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Cuma Daş’a konuşan Avusturya Yeşiller Partisi eski Milletvekili ve hukukçu Berivan Aslan, Türkiye’nin AİHM karara uymaması halinde karşılaşacağı sorunlara dikkat çekti. Bu karar Türkiye’de bütün siyasi tutsaklar açısından çok önemli olduğunu ve karardan birçok insanın özgürlüğüne kavuşturma ihtimali doğabileceğini söyledi.
‘Bedeli ağır olur’
Aslan, Türkiye’nin karara olumsuz yanıt vermesi durumunda ise çok yönlü yaptırımlarla karşılaşabileceğini ifade etti. Aslan, “Türkiye eğer kararı reddedip tanımazsa, bunun hukuki, siyasi, toplumsal ve ekonomik bedeli ağır olacaktır. Olay Türkiye’nin kararı kabul etmeyip ve tazminatı ödemesiyle kapanmayacak. Asıl sorunlar bundan sonra başlayacak. Dolayısıyla siyasi ve ekonomik sonuçlar Türkiye’yi vuracak” dedi. Aslan, kararın uygulanmaması durumunda uygulanabilecek bazı somut yaptırımlar konusunda ise Avrupa’dan Türkiye’ye giden para yardımları kesilebilmesi, AB üyeliğinin dondurulması, yatırım yapmak isteyen şirketlerin geri çekilmesi ve Türkiye’nin dış politikada itibarsızlaşması örneklerini verdi.
‘Söylemler yerel seçime yönelik’
Erdoğan’ın kararla ilgili tavrı ve sarf ettiği sözlerin önümüzdeki yerel seçimlere dönük olduğunu belirten Aslan, “Bağlayıcı ve bunun bağlayıcı olduğunu kendisi de bilmesi lazım bir Cumhurbaşkanı olarak. Ben bu açıklamayı sadece iç politikaya ve seçimlere yönelik bir söylem olarak algıladım. Bir de şu var; Erdoğan ne yapmak istiyor? Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyor mu istemiyor mu? Ülke siyasi ve ekonomik krizdeyken, neden böyle bir söylemde bulunuyor?” sorularını yöneltti.
‘Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı’
Aslan, karardan sonra AİHM ve Türkiye arasında nasıl bir süreç işleyeceğine dair ise “Bu mahkemenin ve Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı” yorumunda bulundu. Demirtaş’ın kararla ilgili, “Yargılandığım davalar ve isnatlar tümden çökmüştür” değerlendirmesinin yerinde olduğunu söyleyen Aslan, “Hem bir siyasetçi hem de bir hukukçu olarak bu sözlerin altını iki kere çiziyorum” dedi.
‘İlkelere uymak zorundasınız’
Avrupa’nın kararla ilgili yaklaşımını da değerlendiren Aslan’a göre; “Duruş yeterince net.” Avrupa’nın Türkiye’ye muhtaç olmadığını kaydeden Aslan, devamında şunları söyledi: “Avrupa, ‘madem bir parçamız olmak istiyorsunuz ve anlaşmalarımıza imza attınız, herkes gibi ilkelerimize uymak ve saygı duymak zorundasınız’ diyor. Kimse Türkiye’yi silah zoruyla bu kararları imzalamaya ve AB’ye üye olmaya zorlamadı. Avrupa Türkiye’ye muhtaç değil.”