HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, Ahmet Hakan’ın HDP’li belediyeleri hedef alan sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, gazeteci Ahmet Hakan’ın CNN Türk kanalında HDP’li belediyeler hakkında sarf ettiği sözlere ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Hakan, CNN Türk kanalında, “Yardım kampanyası ile bir HDP’li belediyenin bir terörist için yapacağı bir kampanya aynı kefeye koyulabilir mi?” sözlerini sarf etmişti. HDP, Hakan’ın sarf ettiği ifadelerin, “düşmanca bir tavırla” sarf edildiğine dikkat çekerek, şikayet dilekçesinde sözlerin basın ve düşünce özgürlüğüyle bir ilgisi olmadığını vurguladı.
Cezalandırılması istendi
Hakan hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216 maddesi (Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama) ve basın yayın yoluyla işlendiği için 218’inci maddeye göre verilecek cezanın da yarı oranında artırılması, yine TCK’nin iftira suçunu düzenleyen 267’inci maddesi ve “uydurma suç” olan 271’inci maddesi kapsamında işlem yapılması talep edildi.
Hakan’ın, HDP’li belediyeler hakkında gerçek dışı iddialarda bulunduğu kaydedilen dilekçede, TCK’nin 288’inci maddesini de ihlal edildiği vurgulandı. TCK 288’inci maddede, “Görülmekte olan bir davada veya yapılmakta olan bir soruşturmada, hukuka aykırı bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da gerçeğe aykırı beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, elli günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır” deniliyor.
Dilekçenin sonuç kısmında, “Şikayet konusu ifadenin basın ve ifade özgürlüğü hakları ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Olaya konu ifadeler ile müvekkil parti belediyeleri hakkında, mesnetsiz iddialar ortaya konularak soruşturma açılması ve aynı zamanda halkı kin ve düşmanlığa tahrik hedeflenmiştir. Anayasanın 17/1 maddesi uyarınca; herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Bireyin kişisel şeref ve itibarı, Anayasa’nın 17. maddesinde yer alan ‘manevi varlık’ kapsamında yer almaktadır. Devlet, bireyin manevi varlığının bir parçası olan kişisel şeref ve itibara keyfi olarak müdahale etmemek ve üçüncü kişilerin saldırılarını önlemekle yükümlüdür” ifadeleri yer aldı.
ANKARA