Ağır hasta tutsak 84 yaşındaki Sıddık Güler’in durumu ağırlaşırken, son duruma dair bilgi veren eşi Hasine Güler, eşinin tedavi hakkının engellendiğini belirterek, 2021’de ağır olmasına rağmen ‘Hastanın bir sıkıntısı yok. Bol su içmesi önerilir’ gibi gerekçelerle eşinin yıllardır tahliye edilmediğini söyledi
1994 yılında Amed’in Bismîl ilçesine bağlı Qerha köyünde askerler ile PKK’liler arasında çatışma çıktı. Çatışma evde yapılan aramada Güler’e ait ruhsatlı silah bulundu. Silahla çatışmaya katıldığı iddia edilen Güler, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce (DGM) “Devletin birliği ve bütünlüğü bozmak” iddiasıyla açılan davada 36 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ağır hastaya bol su iç deyip gönderdiler
Tekerlekli sandalyeyle yaşamını sürdüren Güler’in 2020’de sağlık sorunlarının ilerlemesi üzerine İHD İskenderun Şubesi, infazın ertelemesi talebiyle İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulundu. Bunun üzerine Güler, 29 Ocak 2021’de İskenderun Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanede “Cezaevinde kalmasında sakınca yoktur” raporu verilmesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı infaz erteleme talebini reddetti. Tahliyesi edilmesi için Adli Tıp Kurumu (ATK) ve Adalet Bakanlığı’na yapılan tüm başvurulardan olumsuz yanıt geldi. Güler, cezaevinde fenalaşması üzerine 1 Ağustos 2021’de İskenderun Devlet Hastanesi’nin Acil Polikliniği’ne kaldırıldı. Yapılan muayene tetkiklerinde “Hastanın bir sıkıntısı yok. Bol su içmesi önerilir” reçetesi verildi. Doktorun verdiği bu reçete nedeniyle İHD Amed Şubesi’nin yaptığı tahliye başvurusu da reddedildi.
İHD’nin Güler’in raporunu açıklamasının ardından kendi istemi dışında İskenderun T Tipi Cezaevi’nden Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.
4 yıldır eşini göremiyor
Yıllardır hasta ve kendine bakamayacak duruma kadar gelmesine rağmen tahliye edilmeyen Sıddık Güler’in eşi Hasine Güler, eşinin hipertansiyon, kalp ve iltihaplı eklem romatizması, kemik erimesi ve birçok hastalıkları olduğunu hatırlattı. Güler, eşinin 19 aydan fazla bir süredir tedavi edilmek üzere İskenderun Cezaevi’nden İzmir Menemen Cezaevi’ne götürüldüğünü söyledi. Yaşlı ve hasta olması nedeniyle yolculuk yapamadığını ve eşini 4 yıldır göremediğini ifade eden Güler, “Çocuklarım yaklaşık 15 gün önce babalarının açık görüşüne gitti. Babalarının duvara tutunarak görüş odasına gelmiş. Eşimde unutkanlık ileri derecededir. Karşıdaki insanı tanımayacak bir noktaya geldiği ve artık duymuyor” diyerek tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.
En azından aynı cezaevinde olsunlar
Türkiye’de adaletin olduğuna dair inancının olmadığını dile getiren Güler, oğlu ve eşinin İzmir’de ayrı cezaevlerinde olduğunu, ikisinin de tedavi gördüğünü anlatarak, “Eğer adalet olsaydı, ikisi farklı cezaevinde olmazdı. Hasta babasına refakatçilik yapardı. Yine oğlum hastalığına rağmen tekli hücrede tutuluyor. Bu mu Adalet? Hasta olan biri nasıl tekli hücrede tutulur?” diye sordu.
Güler, bir yıl boyunca sürdürdükleri Adalet Nöbeti’ne rağmen görüştükleri siyasi partilerin taleplerini gündemlerine alma sözü verdiğini, ancak geçen süreye rağmen bu konuda bir adım atmadıklarını kaydetti.
Tecavüz failleri affedildi siyasiler bırakılmıyor
Cumhurbaşkanı’nın af yetkisini kullanarak çeşitli suçlardan hüküm giyenleri serbest bıraktığını hatırlatan Güler, “Uyuşturucu, kadın katili ve darbede ceza alan kişiler serbest bırakılıyor. Ancak söz konusu siyasi tutuklu Kürt olduğu zaman bırakılmıyor” dedi.
ATK yüzünden tutsaklar hayatını kaybediyor
Tekerlekli sandalye ile yaşamını sürdüren ve temel ihtiyacını karşılayamayacak durumda olan eşine Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalabilir raporu” vermesine tepki gösteren Güler, “ATK hasta tutuklular için cezaevinde ‘kalabilir dedikleri’ tutuklu yaşamını yitirdi. ATK neden bu yapıyor? Hasta tutuklular durumları ağırlaşıyor, artık tedavi için yapacak bir durumları kalmadığı için serbest kalıyor. Serbest kaldıktan birkaç hafta ya da aydan sonra yaşamını yitiriyorlar. Bari bırakın biz tedavi edelim” dedi.
Aileler de cezalandırılıyor
Eşitinin, ailesinin ikamet ettiği Amed’den uzak yerlere sevk edilmesine de tepki gösteren Güler, “Aileler, tutuklularını görüşlerine gittiklerinde yolda kaza yapıyor. Bu kazalarda yaşamını yitirenlerde var. Bir defa biz de kaza geçirdik. Bu eziyeti neden hem tutuklulara hem de ailelere yapıyorsunuz. Bununla aileleri de cezalandırıyorlar” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.
Haber: Mehmet Güleş / MA