Afganistan’da 3 aydır okula gidemeyen kız çocukları, Taliban tehdidine rağmen eğitim haklarında ısrarcı
Derya Doğan
Afganistan’da yaşanan ekonomik çöküşle halk, her geçen gün açlığa daha fazla sürüklenirken, okulları kapanan kız çocukları da eğitim haklarına yeniden kavuşmayı dört gözle bekliyor. Eğitimlerinden geri kalmamak için harekete geçen bazı öğrenciler ise evleri okullara dönüştürerek, Taliban’a boyun eğmediklerini dünyaya duyuruyor.
Taliban’ın 15 Ağustos’ta Kabil’e girerek yönetime geçmesinin ardından, kız çocuklarının ve üniversiteli kadınların eğitime devam edip edemeyeceği konusu, Afganistan’da başlıca endişelerden biri olarak gündemdeki yerini koruyor. İktidara geldikten hemen sonra eğitim alanına yönelik yaptığı açıklamalarla üniversitelerde karma eğitimi kaldıran ve yedinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar kız çocuklarının okula gitmesini “geçici” olarak yasaklayan şeriatçı örgütün, okulları yeniden açmak için henüz adım atmaması, ülkedeki kadınların tepkilerini büyütüyor.
Karar bekleniyor
Yönetimi ele almasının ardından peş peşe yaptığı açıklamalar ile “ılımlı” mesajlar veren Taliban, kadınların çalışma ve eğitim hayatının “İslami kurallar çerçevesinde” devam edeceğini söylemiş olsa da 3 aydan bu yana kadınların, sağlık çalışanları hariç, çalışma yasağı devam ediyor, kız çocukları ise okula gidemiyor. Kararların geçici nitelikte olduğunu belirten Taliban, bu durumu “kadınların kendi güvenlikleri için evde kalması” ve “kız çocuklarının öğrenimi için güvenli bir ortama ihtiyacının bulunduğu” gerekçeleriyle açıklıyor. Örgüt, 34 vilayetin 5’inde kız çocuklarının ortaokula devam etmesine izin verdiğini, tüm kentlerdeki eğitimin devam etmesine yönelik ise bir plan üzerinde çalıştığını duyursa da ailelerin, öğrencilerin okullara güvenli şekilde gidebileceğine yönelik endişeleri devam ediyor.
Devlet üniversiteleri kapalı
Üniversitelerde ise henüz eğitim yasağı yok ancak devlet üniversiteleri ekonomik yetersizlik gerekçe gösterilerek açılmıyor. Güvenlik nedeniyle ismini vermek istemeyen Kabil Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi genç kadın, “Özel üniversiteler açık ama devlet üniversiteleri hâlâ kapalı ve yeniden açılmasına yönelik şu an herhangi bir plan da bütçe de yok. Birçok eğitimci de ülkeden ayrıldı” diyor. İktidara gelmesiyle, üniversitelerde karma eğitimi yasaklayan Taliban, üniversiteli kadınların okulda “İslami usullere” göre giyinmesini de şart koşuyor. Afganistanlı genç kadın, kıyafet konusuna dair şunu belirtiyor: “Kadınları, İslam’la bağdaşmayan bir çeşit burka giymeye zorluyorlar.” Bununla birlikte, üniversite yönetiminin sınıfları cinsiyete göre ayıracağını söylemesine rağmen örgütün ciddiye almadığını da ekliyor.
Geleceğimiz belirsiz
Taliban’ın 15 Ağustos’ta Kabil’e girmesinin ardından korkuyla yüz yüze kaldıklarını söyleyen genç kadın, “Barbarlık altında hissediyoruz” diyor. Sürecin kendi açısından ciddi bir psikolojik yıkıma yol açtığını belirterek, ölüm tehdidi içeren mesajlar aldığını, bu yüzden eve kapandığını ve zaman zaman akrabalarının evinde kaldığını da ekliyor ve şöyle devam ediyor: “Derin bir depresyon hali içindeyim ve gerçekten çok üzgünüm, çünkü geleceğimiz belirsiz. Bazı online derslere katılacağım ama maalesef ülkem geri kalmış durumda ve ekonomik çöküşle yüz yüze. Elektrik ve internete bağlanmada problem yaşıyorum.”
Dünya hâlâ sessiz
Ülkelerinde yaşananlara ilişkin seslerini yükseltmeye çalıştıklarını ve birer savcı gibi hareket ettiklerini belirten üniversiteli kadın, “Ama dünya hâlâ sessiz. Neden bilmiyorum. Dünya ülkeleri bizim yanımızda olursa ve Taliban’ı kadın hakları konusunda zorlarlarsa, onları yenebileceğimizi düşünüyorum. Özellikle İslam’la yönetilen ülkelerin önemli ve merkezi bir rolü var. Çünkü Taliban’ın çoğu yasası İslam’la bağdaşmıyor” diye belirtiyor. Kadınların İslam’ın kendilerine verdiği tüm hakları istediğini söyleyen genç kadın, şöyle devam ediyor: “Devlet dairelerinde, orduda ve sivil yönetimlerde çalışmak gibi. Konuşma, seçme ve seyahat etme özgürlükleri olmalı. Kadınlar, diğer insanların sahip olduğu bu haklara ulaşmalı.”
Ülkemin insanları için…
“Kısa cümlelerle, özet biçimde hayatın gerçek yüzünü tanımlayabilirim. Söyleyebilirim ki, her şeyimizi kaybettik. Köle gibi hissediyoruz ve yüz yüze kaldığımız her şey aşırılıktan başka bir şey değil. Umarım Afganistan’daki durumu ve kadın hakları mücadelesini tüm dünyaya duyurabilirim, umarım eğitimime devam etme hakkımı almakla birlikte, ülkemin insanları için de pozitif yönde değişiklikler yapabilirim.”
‘Sınıf arkadaşıydık, birbirimizin öğretmeni olduk’
Yaşanan süreç, şimdilik kız çocukları ve kadınlar için karanlığı işaret etse de tehdit ve yasaklara rağmen hayatlarından vazgeçmeyen kadınlar, kendi imkanlarıyla alternatif çözümler yaratıyor. Eğitimlerinden geri kalmamak için harekete geçen genç öğrenci kadınlar, evlerde derslikler oluşturarak, öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyor. ‘Gizli’ sınıflarda eğitim veren 12’nci sınıf öğrencisi Gulalai Afghan, “Bizler sınıf arkadaşıydık, bu yüzden birbirimize öğretmenlik yapıyoruz” diyor.
Kitaplarımızı saklıyoruz
Tehdit altında yaşadıkları deneyimleri anlatan Afghan, şunları söylüyor: “Biz hepimiz bazı okulların ve üniversitelerin öğrencileriyiz. Bize eğitim verecek öğretmenlerimiz yok çünkü Taliban öğretmenlerin de eğitime devam etmesine müsaade etmiyor. Ama biz birbirimize öğretiyoruz. Şu an sınıfta 34 kız öğrenciyiz. WhatsApp grubu üzerinden birbirimizle buluştuk. Ama bazı zamanlar Taliban tehdidi nedeniyle grubumuzu siliyoruz, kitaplarımızı saklıyoruz. Ders saatlerinde ise güvenliğimiz için kapılarımızı ve pencerelerimizi kapatıyoruz. Çünkü Taliban bunu yaptığımızı öğrenirse bizi öldürür.”
Büyük bir risk
Afghan, ellerindeki tüm imkânları kullanarak çalışmaları sürdüreceklerini belirterek: “Biz Taliban’ın izni olmadan eğitimimize devam ediyoruz. Bazı zamanlar Taliban’ın gelip telefonları arayacağına dair bilgiler alıyoruz. Ama yine de eğitimimize ve birbirimize bir şeyler öğretmeye evlerde devam ediyoruz. Bu büyük bir risk” diye belirtiyor. Örgütün tehditleriyle her gün yüz yüze olduğunu ama görmezden gelmeye çalıştığını da ifade ederken, bazı annelerin ise kızlarının derslere katılmasını reddettiğini, bir kısmının ise destek verdiğini söylüyor.
Taliban hazır değil
Taliban’ın okul kapılarını üstlerine kapattığını söyleyen Afghan, okulların yeniden açılması durumuna ise şüpheyle yaklaşıyor: “Ben aynı zamanda öğrenciyim ve kız çocukları için çalışıyorum. Buradayım ve Taliban’ın kız okullarını, bizim okullarımızı açmak için hazır olmadığını görüyorum. Okullar 3 aydan beri kapalı. Okula gitmeyi denedim ama Taliban savaşçıları gitmeme izin vermedi. Ama biz eğitimimizi kaybediyoruz ve Taliban sessiz” diyor.
Okulum penceremin önünde…
Evlerde kurdukları alternatif sınıflarla, okula gitmesi yasaklanan 7’nci sınıftan 12’nci sınıfa kadar eğitimine devam etmek isteyen öğrencilere yardımcı olduklarını ifade eden Afghan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Eğer kendi hikâyemi anlatacak olursam, okulum penceremin önünde ama… Taliban evden yalnız çıkmama izin vermiyor, sırt çantası ve kitaplarla çıkmama da. Siyah burka giymeden hiçbir yere gidemiyoruz, renksiz, bütün bir kıyafet…”
Tekrar kapatacaklar
İnsan hakları ve kadın hakları örgütlerinin baskısı altında Taliban’ın okulları açabileceğini söylediğimde ise Gulalai Afghan şu tahminini paylaşıyor: “Elbette. Ama okulları açmak onları mutlu etmez. Bu yüzden bir plan yapıyorlar. Kısa süre sonra kız öğrencilerin okullarını yeniden açacaklar ve açtıktan birkaç gün sonra kış tatili ilan edilecek ve yeniden kapatacaklar. Taliban bu yüzden sessiz.”
Anneler korku içinde
Afghan’a, Taliban’ın kız çocuklarının ortaöğretime devam edebileceğini açıklaması durumunda, okula güvenli bir şekilde gidip gidemeyeceğini de soruyorum: “Asla güvende hissedemem. Taliban savaşçıları kocaman silahları ve roketleriyle her yerde. Annelerde de Taliban korkusu var. Bazıları, okullar açılsa bile Taliban yönetimi altında kızlarının okula gitmelerine kesinlikle izin vermeyeceklerini söylüyor.”
Evleri arıyorlar
Seslerini duyurmak için de mücadele ettiklerini ancak ellerindeki imkânların kısıtlı olduğunu ve engellerle karşılaştıklarını ifade eden Afghan, “Afganistan’da sosyal medyanın işleyişi yüzde 70 oranında durdu, sesimizi yükseltme hakkımız yok, sadece yüzde 30’luk oranda. Hikâyelerimizi paylaşamıyoruz çünkü sosyal medya kanallarını kullanamıyoruz. Haber kanalları işlerine devam ediyor ama yalnızca Taliban için. Muhabirlerimiz sesimizi dünyaya duyurmamıza yardımcı olamıyor. Çünkü onlar da çaresiz” diye belirtiyor. Yine de sosyal medyayı kullanmaya devam ettiğini ama sürekli olarak endişe içinde olduğunu da ekleyerek, şöyle devam ediyor: “Çünkü geceleri Taliban savaşçıları evleri arıyor. Ama gazeteciler, Taliban’ın tehditleri nedeniyle bu meseleleri dünyayla paylaşamıyor.”
Erkeklerin Afganistan’ı
Kadınların ve kız çocuklarının Taliban tehdidi altında hayatlarını var etmeye çalıştığını söyleyen Afghan, şu ifadeleri kullanıyor: “Yeni Afganistan bizim için değil, erkekler için. Biz evden çıkamıyoruz ama onlar her yere gidebiliyor. Kadınlar işlerini kaybetti, biz okullarımızı, üniversitelerimizi kaybettik ve Taliban hâlâ kadınlar için daha fazla kural koymaya devam ediyor. Ben sesimi yalnızca kendim için değil, Afganistan’daki milyonlarca kız çocuğu ve kadınlar için de yükseltiyorum. Hayatlarımız güvenli değil, her şeyi kaybettik. Eğer dünya sessiz kalırsa, hayatlarımızı da kaybedeceğiz.”
Yenilgiyi kabul etmeyeceğim!
“Umut etmekten başka bir şeyimiz yok” diyen ve verdikleri mücadelenin sonunda kazanacaklarına olan inancını dile getiren Afghan, “Umut ediyoruz ve bu eğitim kavgasını kazanacağız. Asla vazgeçmeyeceğiz çünkü 1990’da değil 2021 yılındayız, bugün insan haklarımız için konuşabiliriz” diyor ve şöyle bitiriyor: “Şu anda yalnızız. Liderlerimiz, devletimiz yok. Her şey tehlikede ama elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Hayatımı kaybedeceksem de umrumda değil, Taliban’ın tehditleri umrumda değil, asla vazgeçmeyeceğim.”