Yakılarak öldürülen Afgan madenci Mohammed Nourtani’nin öldürülmesiyle ilgili hazırlanan bilimsel mütalaa raporunda, bulguların Nourtani’nin ölüyken yakıldığı anlamı taşımayacağı belirtildi
Zonguldak’ta geçen yıl yanmış cesedi bulunan Afganistan uyruklu madenci Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin 3’ü tutuklu 6 sanığın yargılandığı davada, bilimsel mütalaa raporu açıklandı.
Afgan madencinin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, Koç Üniversitesi Adli tıp Anabilim Dalı’na başvurarak Nourtani’nin ölüm sebebini, yaralanmasının olup olmadığını, diri mi yoksa ölü olarak mı yakıldığı, olayın oluş şekli ve eksik husus olup olmadığını sorarak bilimsel mütalaa raporu talep etti. Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ve ekibinin yaptığı çalışmayla 19 sayfalık rapor hazırlandı.
Bilimsel mütalaa raporu hazırlandı
Müşteki avukatının talebi üzerine dosyayı inceleyen Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah Coşkun Yorulmaz ve ekibi, Nourtani’nin ‘boyna bası veya ağız burun kapatılmasına bağlı boğulma olaylarında görülen bulguların olduğu ancak mahkeme raporunda yer almayan bu bulguların Adli Tıp Kurumu tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
‘ATK yeniden incelemeli’
Vezir Mohammad Nourtani’nin otopsi raporu ve Adli Tıp 1’inci İhtisas Kurulu raporu ile dosyada sunulan görüntüler incelenerek hazırlanan bilimsel raporda, Afgan madencinin kalp krizi geçirme ihtimali bulunduğu ancak ‘doğal ölüm’ teşhisi konulmadan önce travma gibi diğer sebeplerin dışlanmasının zorunlu olduğu belirtildi. Vagon çarpması gibi iş kazası ihtimalinin de değerlendirildiği raporda, “Olayı iş kazası gibi değerlendiren raporun, Adli Tıp Kurumu tarafından değerlendirilmediği görülmektedir. Eksik olan radyoloji görüntülerinin incelenmesi ile birlikte, bu raporun da Adli Tıp Kumu 1’inci İhtisas Kurulu tarafından değerlendirilmesi önem taşıyacaktır. Olayın aydınlatılmasında çok önemli olabilecek bu 2 bulgunun Adli Tıp Kurumu’na gönderilmeyerek eksik inceleme yapılmış olması ciddi sorundur” ifadeleri yer aldı.
Mezarın açılması istendi
Nourtani’nin Çene ve köprücük kemiklerinde değişimler olduğu ancak otopsi raporunda değerlendirilmediği ve bulguların kaydedilmediği, Adli Tıp Kurumu’nun da çelişkileri gidermediğini ifade eden raporda ölüm sonrası radyolojik görüntülerin incelenerek vücuttaki kırıkların uzman hekimlerce yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğu ifade edildi. Radyolojik incelemenin yetersiz kalması durumunda, “Mezarın açılması ve çıkarılacak kemiklerin Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Kemik ve Diş İnceleme Şubesi’ne gönderilerek kemikler üzerinde travmatik bulguların araştırılması gerektiği, ölüm tarihi itibari ile hala bu inceleme için süre bulunduğu ancak ivedilikle davranılması zorunluluğu bulunduğu” denildi.
‘Ölüm sonrası yakılmış’ tespiti kesin değil
Afgan madencinin soluk borusunda is ve kanında karboksihemoglobin bulunmamasını değerlendiren raporda, “Bunların varlığı durumunda kişilerin yangın ortamındayken canlı olduğu tanısı konulabildiği ancak bunların olmamasının kişilerin yangın ortamındayken ölü olduğunu kesin olarak göstermeyeceği, yalancı negatiflik olabileceği, bu nedenle Adli Tıp Kurumu 1’inci İhtisas Kurulu’nun ‘ölüm sonrası yakılmış olduğu’ şeklindeki görüşünün kesin bir tanıyı yansıtmadığı” ifadeleri kullanıldı.
Boğularak öldürme belirtileri
Vezir Mohammad Nourtani’nin göz kapaklarında kılcal damar yırtılmaları, burnunda ödem ve muhtemel sıyrık, dişlerinde pıhtılaşmış kan ile dilinin dişleri arasında sıkışmış olduğu anlatılan raporda, “Boyun yumuşak dokularında şüpheli kanama alanları, hiyoid kemik (dil kemiği) ve tiroid kartilaj etrafında küçük çaplı kanama alanları görüldüğü, bu otopsi bulgularının boyna bası ve/veya ağız-burun kapatılmasına bağlı asfiksi (boğulma) olgularında görülen bulgular olduğu” denilerek Adli Tıp Kurumu tarafından yeniden inceleme önerisinde bulunuldu. Raporda, ölümün ‘zorlamalı ölüm’ yani cinayet veya kaza olabileceği değerlendirilmesi yapılırken radyolojik inceleme ve mezar açılması tamamlandığında daha kesin bir değerlendirme yapılacağı kanaatine varıldığı bildirildi.
Avukatı: Diri diri yakılmış olabilir
Çelişkilerin giderilmesi ve karanlık noktaların aydınlatılması gerektiğini ifade eden Avukat Kerim Bahadır Şeker, “Bunlardan birincisi Afgan madencinin ölmüş olduğu sırada değil, diri diri yakılmış olabileceğine ilişkin tespit. Burada kanında karbonmonoksitin bulunmaması, öldüğünde üstüne benzin döküldüğü için Afgan madencinin diri diri yakılmış olabileceği tespiti gerçekleştirildi. Bu da suçun neviini tamamen değiştirebilecek bir husus. TCK 82 maddesinde kasten öldürmenin nitelikli hallerinden, canavarca hisle planlayarak öldürme hususlarından 2’sinin bu dosyada tekemmül edebileceği ihtimalini kuvvetlendirmiş durumda” dedi.
Adli Tıp Kurumu tarafından değerlendirmeye alınmayan kırıklar nedeniyle mezarın açılması işleminin yapılabileceğini ifade eden Avukat Şeker, “Afgan madencinin, maden içerisinde kesinlikle ve kesinlikle, sanık ifadelerinde belirtilmiş olan ağzının kenarındaki kurtçuklardan ve ağzının kenarında bir kan ibaresi bulunduğundan ve kanın kurtçuklar temizlenmeden otopsisi yapıldığı ötürü, kalp krizinden hayatını kaybettiği değil, Afgan madencinin direnişinin maden içerisinde kırılarak herhangi bir darbeye, şiddete maruz kalınarak kırıkların oluşmuş olabileceği, bu şüphenin aydınlatılması gerektiği, bu şüphelerin bizim bilimsel mütalaamızla birlikte Adli Tıp Kurumu’nun vereceği yeni bir raporla, dosyaya tekemmül ettirilmesi gerektiği ifade ediliyor” diye konuştu.
HABER MERKEZİ