Azerbaycan-Ermenistan arasındaki çatışmaları sürerken, Rusya elini oynatmaya başladı. Erivan ve Bakü temsilcileri çağrılırken, ‘Paralı askerleri çekin’ uyarısı yapıldı
Suriye ve Libya’dan Artsakh (Dağlık Karabağ) ve Azerbaycan’a İhvan-Selefi güçlerin sevk edildiği yönündeki açıklamalar ve tartışmalarda sonra Rusya’dan ilk resmi açıklama yapıldı. Türkiye ismi kullanılmadan nota verildi: “Bölgeden derhal çekin.” Temmuz 2020 savaşını Nikol Paşinyan ile, tutuklamalar ve ABD, Fransa ile iyi ilişkiler kurması, doğalgaz fiyatları gibi nedenlerle yaşanan gerilimden dolayı araya girip önlemeyen Rusya, 27 Eylül’de başlayan çatışmaları da bir süre izledi. Çatışmaların dördüncü günü Rusya kıpırdamaya başladı Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Sahada ve masada Azerbaycan’ın yanındayız diyoruz ya boş bir söz değil” gibi sözleri soruldu. Peskov, “Elbette bu tür açıklamaları desteklemiyoruz, kabul etmiyoruz. Yangına körükle gidilmemeli. Tüm bölge ülkelerini itidale, çatışmanın taraflarını da askeri faaliyetleri derhal durdurmaya çağırıyoruz” dedi. 30 Aylül’de Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Zograb Mnatsakanyan’la telefon görüşmesi yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bakanlardan Moskova’ya gelmelerini istedi.
Önce AFP’ye sızdırıldı
Rusya, cihadist unsur sevki konusunu da gündemin aldı. Türkiye’ye ve Azernaycan’a uyarı önce Fransız haber ajansı AFP’ye sızdırıldı. AFP, Rus diplomasisine dayandırdığı habere göre Rusya, Karabağ’da “Libya ve Suriye’den paralı savaşçıların ve teröristlerin görev aldığını” belirtti. Açıklamada meselenin taraflarına geri çekilmelerini sağlamak için “gerekli tedbirleri” alması çağrısında bulunuldu. Gece yarısına doğru bu kez resmi açıklama yapıldı. Resmi ajans Sputnik’in haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Departmanı açıklamasında Türkiye adı kullanılmadan şunlar kaydedildi: “Sadece çatışma bölgesindeki gerginliğin daha da tırmanmasına neden olmakla kalmayıp, aynı zamanda bölgedeki tüm ülkelerin güvenliğine yönelik uzun vadeli tehditler oluşturan bu süreçlerden derin endişe duyuyoruz. İlgili devletlerin yönetimlerini, çatışmada yabancı teröristlerin ve paralı askerlerin kullanılmasının önüne geçilmesi ve bu kişilerin bölgeden derhal çekilmesi için etkili önlemler almaya çağırıyoruz.” Çatışmanın beşinci günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da telefonlaşarak ateşkes çağrısı yaptı.
İran’dan açıklama
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade de, “İran İslam Cumhuriyeti, terörist grupların kuzey sınırlarımızdan güvenliğimiz için tehdit oluşturmasına asla izin vermeyecektir. Çatışmaların Kafkasya’ya taşınması, bölgede Dağlık Karabağ krizinden daha büyük felaketlere yol açabilir” dedi. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, “herhangi bir dış müdahale sadece sorunun çözümüne yardımcı olmayacak, aynı zamanda çatışmaları ve gerilimleri uzatarak durumu daha da karmaşık bir hale getirebilir” dedi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel de, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile telefonlaşarak iki ülkeye ateşkes çağrısında bulundu.
AİHM başvuruyu kabul etti
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Ermenistan’ın, Artsakh sınırı boyunca yaşanan çatışmalarla ilgili olarak Azerbaycan’a geçici tedbir uygulanması yolunda 28 Eylül Pazartesi günü yaptığı başvuruyu kabul etti. AİHM’in kararında, Azerbaycan ve Ermenistan’dan, sivil halkın yaşamını ve sağlığını tehlikeye atacak, kötü muameleye yol açacak ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin maddelerini ihlal edecek askeri eylemlerde özellikle kaçınmaları istendi. Uluslararasi Ceza Adaleti Komisyonu Başkanı, Barcelona Hukuk Üniversitesi İnsan Hakları Komisyon Başkanı Erika Torregrossa de, Twitter üzerinden ‘’Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın saldırısı tüm bölgeyi istikrarsızlaştırıyor ve ağır bir insan hakları ihlalidir. Bu, 105 yıl önce Ermeni Soykırımı’nın hayaletinin geri dönüşüdür. Uluslararası toplum bunun tekrarlanmasına izin veremez” paylaşımı yaptı.
Nefret suçu derinleşiyor
İliştirilmiş basında şovenizm, ırkçılık, nefret söylemi devam etti. Evrensel basın ilkeler, objektif yayın, kcheck etme yerine haber kaynağı olarak yine istihbarat-asker-polis alındı. Çatışmalar KKTC gibi tek taraflı bağımsızlık ilan etmiş Dağlık Karabağ’da olurken Türkiye gazetesi “Ermenistan haydutluğun bedelini bu defa ağır ödüyor” diye; Yenisöz “Ermenistan defolsun” diye; Sabah “Yüzlerce teröristin Azerbaycan’a karşı savaşmak için Ermeni saflarına katıldığı saptandı” diye, Hürriyet “Ermenistan durup dururken Azerbaycan’a neden saldırdı?… Sıkışınca Saldırdı”, “Cepheden kaçan Ermeni askerleri intikam için şehirleri vuruyor”; Yeni Şafak “Ermeni ordusunun birlikleri, karargah ve komutanları imha edildi”, “SİHA’lar 4 Günde Süpürdü”; Türkiye “Çil yavrusu gibi dağıldırlar”, Akşam “Ermeni çetelerini PKK/YPG’liler eğitiyor”, Takvim “İki Millet Tek Yumruk. Türkiye, saldrıgan Ermenistan’a karşı Azerbaycan’ın yanında yer aldı” diye yazdı. Konu Ermeniler olunca iktidar basınıyla hizalanan Sözcü “Ermenistan Ordusunun Belini Kıran Darbe”, Karar “Dört hatta kapan hareketı”, Yeniçağ “İşte Ermeniler ile PKK’yı Aynı Safta Buluşturan Emperyalist Planlar!”, “Ermeni mevzileri yerlebir ediliyor”, Posta “Ermenistan’a Büyük Darbe” dedi.
MOSKOVA/ ANKARA