Açlık grevindeki tutukluların şeker ve su temin etmekte bile zorlandıklarını dile getiren İHD İzmir Cezaevleri Komisyonu Üyesi Avukat Barış Işık,’Adım atılmadığı taktirde cezaevlerinde insanlık namına dair bir utanç yaşanacak” uyarısında bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 8 Kasım 2018’de başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi devam ediyor. Farklı cezaevlerinde, 51’i kadın toplam 281 tutuklu da aynı taleple eylemini sürdürüyor.
Ege Bölgesi’ndeki cezaevlerinde açlık grevi eylemini sürdüren tutukluları ziyaret eden İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Cezaevleri Komisyonu Üyesi Avukat Barış Işık, yaşanan hak ihlallerine ilişkin konuştu.
‘B1 vitamini verilmiyor’
Işık, İzmir’de Şakran 1, 2, 3 ve 4 Nolu T Tipi Kapalı cezaevleri ile Şakran Kadın, Ödemiş T Tipi, Kırıklar F Tipi, Manisa T Tipi, Akhisar T Tipi, Denizli T Tipi, Balıkesir, Bandırma ve Kepsut cezaevlerini ziyaret ettikleri bilgisini verdi. Işık, ziyaretler sırasında, cezaevi yönetimleri tarafından tutuklulara keyfi uygulamaların dayatıldığını gözlemlediklerini belirtti. Cezaevlerinde açlık grevlerinin süresiz -dönüşümlü ve süresiz- dönüşümsüz olarak devam ettiğini hatırlatan Işık, açlık grevindeki tutuklulara ilişkin şunları söyledi: “Şakran’daki açlık grevindeki kadınların gözlerinde seğirmeler, dikkat bozukluğu ve ayakta kalmakta zorlanmalar var. Tutuklular, kritik eşiğe geldi, ileriki günlerde ciddi sağlık sorunları yaşayacaklar. Tutuklularda ciddi kilo kayıpları var. Cezaevi yönetiminden talepleri olmasına rağmen B1 vitaminin hiçbir şekilde verilmediğini belirttiler. Her sabah açlık grevinde bulunan tutukluların kilo ve tansiyon ölçümlerinin yapılması gerekirken bu yapılmıyor. Normalde açlık grevlerinin olduğu cezaevinde özel eğitimli doktorların gelmesi gerekirken şu an cezaevlerinde böyle bir yaklaşım söz konusu değil. Tutuklular hala hastaneye giderken çift kelepçe dayatılmasına maruz kalıyor. İleriki günlerde talepler kabul edilmediği takdirde tutuklulara zorla tedavi uygulanacağına yönelik söylentiler var. Cezaevi yönetimi, açlık grevinde olan tutuklulara başından beri alınması gereken vitaminler, şeker ve su miktarını düzenli vermesi gerekirken bunlar yapılmıyor.”
‘Şeker ve suda dahi kısıtlamalar var’
Işık, bağımsız sağlık kuruluşlarından oluşan bir heyetin tutukluların durumlarını kontrol ederek oradaki doktorlara da eğitimler vermesi gerektiğine vurgu yaptı. Işık, sözlerine söyle devam etti: “Özellikle; açlık grevlerinin hukuki sürecine baktığımızda gerek Anayasa’nın 26’ncı maddesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesi’nin (AİHS) 10’uncu maddesi kapsamında ifade hürriyeti açıktır. Ancak, cezaevi idareleri bütün bu maddelere ve yaşananlara kayıtsız kalıyor. Tutuklular ile yaptığımız görüşmelerde ‘baskı altındayız; ama baskılara rağmen grevlerimizi kıramayacaklar’ diyorlar. Grevin devamlılığı noktasında çok netler. Cezaevine giden avukatlar olarak da o psikolojik baskıyı hissedebiliyoruz. Tutuklular idarenin kendilerine yönelik sözlü olarak ‘bırakınız ölsünler’ söylemlerinin olduğunu belirtti. Türkiye cezaevlerinde açlık grevinde bulunan siyasi tutuklular B1 vitamini konusunda şu an sorun yaşıyor. Daha önceki Ege Bölgesi’nde yapılan açlık grevlerinde B1 vitaminleri açlık grevinin başından verilmezken kritik aşamaya gelindiğinde verilirdi. Bu anlamda vitaminler büyük önem arz ediyor. Şeker ve su temininde dahi kısıtlamalar hala var.”
‘B1 vitamini için başvuracağız’
Cezaevi idaresinin tutuklulara B1 vitaminlerinin temin edilmesi ve tüketilmesi noktasında bilgilendirme yapmaları gerektiğini belirten Işık, B1 vitaminlerinin verilmesi konusunda Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na başvurularının olacağını kaydetti.
Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde açlık grevindeki tutukluların diğer tutuklulardan ayrı tutulduğunu dile getiren Işık, “Tutukluların şu an bir sosyal aktiviteleri yok. Sohbet odası dediğimiz ve tutukluların birbirleriyle görüşecekleri bir yer yok. Açık ve kapalı görüş ya da avukat görüşmesine giderken göz ucuyla birbirlerini görebiliyorlar. İnsanlık onuruyla bağdaşmayan çıplak arama dayatması hala var. Bu konuda, İHD İzmir Şubesi olarak daha önce baskılardan dolayı cezaevlerine uyarılarda bulunduk ve gerekli başvuruları yaptık” dedi.
‘Talepler dikkate alınmalı’
Açlık grevi eylemindeki tutukluların disiplin cezaları ile tehdit edildiğini belirten Işık, ilerleyen günlerde iletişim cezalarının da verilebileceğini söyledi. Işık, “Biz insan hakları savunucuları; kesinlikle bir hak olarak açlık grevinin artık idare ve devlet organları tarafından taleplerinin dikkate alınması gerektiğini söylüyoruz. Demokrasinin olmazsa olmazı, talepleri dinlemektir. Adım atılmadığı taktirde cezaevlerinde insanlık namına dair bir utanç yaşanacak. Yaşam hakkı en kutsal haktır. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi eylemi de kritik aşamada. Umarım grev olumlu sonuçlanır ve mevcut hükümet grev kırıcı bir devlet modelinden çıkar” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Ruken Demir / MA