Yadigar Aygün / İstanbul
Avukat Murat Canım, savcı Selim Kiraz’ı öldürmekten verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasını protesto etmek için 7 Ekim 2019’den beri açlık grevinde. Avukat Canım’ın talebi adil bir yargılamanın yapılması
İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde 2015’te Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında öldürülmesi ile ilgili dava geçtiğimiz yıl karara bağlandı. Dava kapsamında 2 kişi ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştı. Avukat Canım, verilen kararı protesto etmek ve adil yargılama için açlık grevi eyleminde. Canım’ın avukatı Ercan Kanar konuya ilişkin konuştu.
Canım’ın bir itirafçının ifadeleri ile tutuklandığını belirten Kanar, “İtirafçı ‘başkalarından duyduğuma göre silahı bu avukatın temin ettiğini kurdum’ diyor. Başkada hiçbir veri yok Murat ile ilgili. İtirafçı Almanya’ya iltica ettikten sonra bizim dosyaya noter tasdikli 15 sayfalık dilekçe gönderdi. ‘Vicdan azabı çekiyorum avukat ile ilgili söylediklerim doğru değildir. Emniyetin baskısı ile o ifadeleri imzaladım. Talimat yoluyla yeniden ifademin alınmasını istiyorum’ dedi. Mahkemede bunu belirtmemize rağmen ceza verildi. Canım, 7 Ekim’den itibaren bu hukuka aykırı kararı protesto için açlık grevi yapıyor” dedi.
Kanar, Canım’ın tutuklanmasını “Felaket bir hukuk skandalı” olarak adlandırdı. Kanar, “Salt intikam sahikiyle verilmiş bir karar. Canım’ın, katıldığı hiçbir legal ve ya illegal eylem yok. Aramalarda hakkında hiçbir şey çıkmadı. Engizisyon mahkemelerini geçtiler. Devlet burada kamuoyunu tatmin etmek için bu eyleme katılanların mahallesindeki çocukları topladı. Murat Canım da aynı mahallede ve böylelikle suni bir sanık suçlu yarattı. İtirafçının yalan sözlerinden başka ciddi hiçbir delil yok” diye konuştu.
‘Yargıyı AKP dizayn ediyor’
Yargının AKP’nin politikalarını uyguladığını söyleyen Kanar, “Şu anda yargı, idari birim faaliyeti yapıyor. Her dönem düşmanla savaş hukuku vardı. 12 Eylül’de vardı fakat AKP döneminde uygulanan düşmanla savaş hukukunun sınırları çok genişledi. AKP’ye kim muhalifse bir düşman olarak görülüyor. Yargı da politikalarını dizayn etmek için delil olmadan cezalandırma yapıyor. Yargı yürütmenin kılıcı olmuş durumda” dedi. “Yukarıdan verilen emir ile bu davada çabuk bir karar verildi” diyen Kanar, “Dosya istinafa gitti, çok çabuk onayladı. Halbuki başka davalar yıllarca sürer. Üstelik bu davalar çok sanıklı, 15-20 sanıklı 20 klasörlük dosyalar. Beşiktaş patlaması dosyasında 3 tane önemli sanığın sorgusu yapılmadan savcı mütalaayı okudu. Sorgular tamamlanmadan savcı son sözünü söyledi. Savcı Kiraz’ın dosyasında da aynı şekilde karar verildi” diye konuştu. Adil yargılama için Yargıta’ya başvurduklarını söyleyen Kanar, “Bu kadar önemli dosyalarda duruşma istiyoruz, verilmiyor. Böylesi hukuksuz durumlara karşı karşıyayken barolar bu hukuksuzluğa seyirci kalıyor. Murat Canım hakkında peşin karar verilmiştir. Delil olmadan, cezalandırmak için daha dava da başlamadan kafalarında karar oluşturmuşlar” dedi.