Adana’da 14 Mart Tıp Bayramı’nda ‘Beyaz Yürüyüş’ gerçekleştiren sağlık emekçiler, hükümetten 14 talepte bulundu
14 Mart Tıp Bayramı’nda Adana Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi “Şiddetsiz, güvenli, güvenceli, demokratik bir yaşam için” Beyaz Yürüyüş düzenledi.
Sağlık çalışanları beyaz önlükleriyle Kasım Gülek Köprsü’nde toplanarak Uğur Mumcu Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüş sırasında polis helikopterinin de havada tur atması dikkat çekti.
Uğur Mumcu Meydanı’nda ortak basın açıklamasını Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Ahmet Suntur okudu.
Toplum sağlığına dönük etkileri
6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Suntur, “Geçen yıl bugün sizlere Adıyaman Saat Kulesinin altında, saat 04.17’de durmuşken, ‘Bir mendil niye kanar?’ diye sormuştuk Cansever’ce. Şimdiyse yönetilemeyen, kısmen ertelenen ekonomik krizin ayak sesleri yükselip üzerinden bir yıldan fazla zaman geçen depremin toplum sağlığına dönük etkileri hafifletilemez” dedi.
Pandeminin artçı etkilerinin sürdüğü, yoksulluğun derinleştiği, demokrasi, insan haklarının ağır darbeler aldığını vurgulayan Santur, “Biz hekimler yok sayıldığımız, tüketim nesnesine dönüştürülen sağlığın araçları olarak tepe tepe kullanıldığımız, ölümüne çalıştırıldığımız, emeğimizin değersizleştirildiği koşullarda neler yapabiliriz, bu zorlukların üstesinden birlikte gelebilir miyiz?” diye sordu.
Halk sağlığına zararlı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sık sık sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili söz verip, yapmadığını dile getiren Suntur, “Halk sağlığına zararlı ne varsa torbaya atıp çıkarıverdikleri bir kanunla, sağlık emekçilerini de köleleştiren bir düzeni yerleşik hale getirme çabaları hız kesmezken, Türk Tabipleri Birliği olarak son yıllarda hazırladığımız sağlıkta şiddet, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, öğrencilerin özlük hakları düzenlemeleri, tüm ücretlerin emekliliğe yansıması, 7600 ek gösterge, emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında iyileştirme yapılması gibi kanun tekliflerini ısrarla Meclis’teki partilere sunduk ancak ne yazık ki Meclis’te gündeme dahi alınmadı. Elbette bu torbanın içinde bütün toplumun sağlık hakkını yok sayan ve bizleri aba altından artık çıkardıkları sopalarla tehdit eden tüm maddelerin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için de elimizden geleni yaptık” dedi.
Santur, sağlık çalışanları olarak 14 Mart’ta hükümetten 14 talepte bulundukları belirterek, bunları şöyle sıraladı:
” *Şimdi de 14 Mart’a giderken 14 talebimizle yeniden hatırlatıyoruz: TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.
* Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır.
* Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir.
* Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır.
* Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir.
* Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir.
* Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir.
* Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı yüzde 15 olmalıdır.
* Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir.
* Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir.
* Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır.
* Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır.
* Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır.
* Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir. Bu 14 Mart’ta da mücadelemiz için 14 talebimizi sizlerle paylaştık, birlikte seslenmeye, eylemeye devam edeceğiz.”
HABER MERKEZİ