Adana Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklaması ile depremde yaşamını yitirenleri andı. Açıklama sırasında bir depremzede ‘Çadır istedim, 7 bin TL para istediler. Çadırı 7 bin TL’ye satıyorlar’ sözleriyle tepki gösterdi. Aralarında Sancar’ında bulunduğu heyet depremin 40’cı günü vesilesiyle İskenderun’da Cemevi ve Kilise ziyaretinde bulundu
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İnönü Parkı’nda yaptıkları basın açıklamasıyla depremde yaşamını yitirenleri andı. “Deprem değil sistem öldürüyor” pankartını açan kitle yere gül serip mum yaktı. Saygı duruşuyla başlayan anmaya çok sayıda kişi katılırken, HDP’li vekiller Serpil Kemalbay ve Erol Katırcıoğlu da destek verdi.
Depremin üzerinden 40 gün geçmesine rağmen halen temel ihtiyaçlar, çadır, hijyen, barınma ve sağlık sorunlarının devam ettiğini dile getiren HDP’li Serpil Kemalbay, deprem bölgesinde devleti görmediklerini söyleyerek, yurttaşlara verilmesi gereken yardımların para ile satıldığına değindi. Depremdeze ve sel mağdurların ciddi sağlık sorunlarıyla karşıya karşıya olduğunu belirten Kemalbay, yaşam hakkının önemine vurgu yaparak, depremin değil çürük binaların insanları öldürdüğünü ifade etti.
Çadır için para istediler
HDP’li Erol Katırcıoğlu da ülkede yaşanan deprem ve sel felaketine değinerek, gerekli tedbirlerin alınması halinde bu kadar ölüm ve yıkımın olmayacağını söyledi. Açıklama sırasında Mereş’ten Adana’ya gelen bir depremzede, “Ağzınıza sağlık. Çocuğum hasta, o hasta haliyle Adana’ya getirdim. Çadır istedim, 7 bin TL para istediler. Çadırı 7 bin TL’ye satıyorlar” diyerek yaşadıklarını anlattı. Başka bir depremzede ise, “6 Şubat’tan beri göçebe hayatı yaşıyorum. Kime telefona açacağız, kime ulaşacağımızı bilmiyoruz? Bir tane yetkiliye ulaşamaz mı ya insan? Evden sadece kıyafet alabiliyorum” diyerek isyan etti.
Hatay’da anma: Yasımızı tutamadık
Hatay’da depremin 40’ıncı günü nedeniyle yaşamını yitirenler anısına düzenlenen program Halkların Demokratik Kongresi (HDP) Eşsözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, HDP Eş Genel Başkan Yardımcıları Naci Sönmez, Tülay Hatimoğulları, HDP MYK üyesi Elif Bulut ve Milletvekilleri Oya Ersoy’dan oluşan heyetin İskenderun temaslarının ardından son buldu.
Heyet ilk olarak Hacı Bektaş-I Veli Anadolu Kültür Vakfı İskenderun Şubesi Cemevi’ni ziyaret etti. Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Acımız çok büyük ve taze kayıplarımız çok büyük ama hepsini telafi edeceğiz. Dayanışmayla yaraları saracağız. Yitenlerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Yıkımın ağır tablosu için çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
Sorunla hala devam ediyor
Sonrasında konuşan Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar da depremin 40’ncı gününe rağmen bir çok sorunun devam ettiğine dikkati çekti. Uçar, “Deprem felaketi hepimize çok büyük sorumluluklar yüklemekte. Biz doğal afetle birlikte ihmallere göz yuman devletle karşı karşıya kaldık. Depremle ilgili bütün mevzuları kaderle açıklayan bir devlet var” sözleriyle depremden sonra devletin yapmış olduğu açıklamalara tepki gösterdi.
‘Dayanışmaya devam’
“Depremde yaşadığımız acıların yüzde 20’si doğal afet ise yüzde 80’i devlet politikalarıdır” diyen Uçar şöyle devam etti: “Deprem önce ve sonra diye ayrılıyor. İktidarın bütün yasaklarına rağmen akın akın gelen bir toplumsal dayanışma var. Bu dayanışma ilk gününden beri parçası olduk, olmaya devam edeceğiz. Ciddi kutuplaştırma ile karşı karşıya kaldık ama tüm bu kutuplaştırmalara rağmen Alevilerin, Hristiyanların, Hızır Ayında Hızır gibi yetişmesi bu büyük bir anlam ifade ediyor.”
Rum Ortodoks Kilisesi’ne ziyaret
Açıklamaların ardından lokma dağıtan heyet son olarak İskenderun’da bulunan Rum Ortodoks Klisesi’ni ziyaret etti. Burada konuşan SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, “Antakya’yı herkes bilir; birlik, beraberlik içinde yaşamanın kentidir. Bizde bugün bu yası o yüzden tutuyoruz. Evet, çok üzgün ve öfkeliyiz ama biliyoruz ki dayanışmayla bu zor durumdan çıkabiliriz. Bu süreçte yalnız bırakıldık, biz bize bırakıldık. İktidarın kutuplaştırıcı siyasetine karşı halklar bir oldu. Hem uluslar hem de uluslararası olarak dayanışmayı gördük. Bu kent hem iyi günde hem kötü günde dayanışmayı bilir. Kürt’ü, Türk’ü, Alevi’si, Rum’u birlikte yaşadık. Bu kenti kendi değerine ve tarihine göre yeniden inşa ederek bugünleri atlatabiliriz. İktidarın politikasına karşı mücadele edeceğiz” dedi.
‘Hiçbir yere gitmiyoruz’
Depremin 40’ıncı gününde halen çadır ve hijyen gibi ihtiyaçların eksikliğinin devam ettiğine dikkati çeken Yüce, “Belki ölümlerimizin yasını tutamadık, ağlayamadık ama bugünleri mücadelenin, dayanışmanın seferberliğin, barışın ve özgürlüğün tesis edileceği günlere çevirebiliriz. Ötekileştiren ruha karşı bu dayanışmacı ruha ihtiyaç var. Bütün canlarımızı tekrar anıyorum ve bu kenti yeniden inşa edeceğimize ve hiçbir yere gitmeyeceğimizin sözünü veriyoruz. Bu mücadeleyi hep birlikte yükseltelim.”
Ardından heyetin kent temasları sona erdi.
HABER MERKEZİ