Cumartesi Anneleri’nin eyleminde konuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Bakan Çavuşoğlu’na seslendi: Adaletsizliğin derinleştiği tüm gerçekliğiyle ortada
Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemin 925’ncisini online olarak gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, İnsan Hakları Haftası kapsamında bugüne kadar devlet tarafından gözaltına alınarak “resmi” ya da “gizli” gözaltı merkezlerine götürülen ve bir daha geri dönemeyen yüzlerce insanın akıbeti soruldu.
Devletin rolü
Açıklamada konuşan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, adalet sisteminin olmadığını belirterek, 925 haftadır zorla kaybetmelerle ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için mücadele yürüttüklerini söyledi. Cezasızlığın önlenmesi için adli ve idari makamları yükümlülüklerini yerine getirmeye çağıran Yoleri, “Bağımsız bir yargı olmadan, adil ve hukuka uygun kararlar verecek mahkemeler olmadan, zorla kaybetmeler gibi ciddi insan hakkı ihlallerinde maddi gerçeği açığa çıkartacak, suçun faillerini sorumlu tutacak etkili bir ceza adaleti sistemi de olmaz. 925 haftadır güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak resmi ya da gizli gözaltı merkezlerine götürülen ve bir daha geri dönemeyen yüzlerce insana ne olduğunu soruyoruz. Ancak devletin bu insanların kaybedilmesindeki rolü, etkin soruşturma ve kovuşturmaların yürütülmesini engellediği için sorularımız karşılıksız bırakılıyor” diye belirtti.
Hak ihlalleri
İnsan haklarından yana, bir irade olmadığı için 226 haftadır barışçıl toplanma özgürlüğünün engellendiğini kaydeden Yoleri, yasaklar ülkesi haline getirilen bu topraklarda yaşanan hukuksuzlukların ve hak ihlallerinin gölgesinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 74’ün yılına girildiğini ifade etti. Yoleri, “10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, ‘Her insan hakkı ihlalinin bu projeye karşı geliştirilmiş bir saldırı niteliğinde olduğunu, insan hakkı ihlallerinin aynı zamanda başta insanlık onuru olmak üzere insanlığın, vicdani ve ahlaki değerlerinin reddi ile eşdeğer’ olduğunu söyledi. Öyleyse söyleyin bize, en temel hak olan yaşam hakkı ihlal edilen kayıplarımız için neden suskunsunuz?” diye sordu.
Çavuşoğlu’na yanıt
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin “her türlü insan hakları ihlallerine karşı mücadelesiyle uluslararası topluma örnek olmaya devam ettiği” sözlerine atıfta bulunan Yoleri şöyle devam etti: “Dışişleri Bakanı’na sesleniyorum; Hükümetiniz dönemi boyunca hak ihlallerinin arttığı, hukukun askıya alındığı ve adaletsizliğin derinleştiği tüm gerçekliğiyle ortada duruyor. Dört yılı aşkın zamandır Galatasaray Meydanı sadece biz kayıp yakınlarına değil, tüm topluma çelik bariyerlerle hükümetiniz tarafından kapatılmışken; toplumun her kesiminin adalet talebi baskıyla, şiddetle engellenmeye çalışılırken insan haklarından yana görünmeye çalışmayın. Hükümetinizin uygulamalarıyla bağdaşmayan açıklamalarınızın inandırıcılıktan uzak olduğunu artık görün.”
İSTANBUL