Adalet Nöbeti Diyarbakır’da ve İstanbul’da sürdü: ‘Hasta ve infazı yakılan tutukluları serbest bırakın. Artık cezaevinden cenazeler çıkmasın’
Diyarbakır’da tutuklu yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti, 213’üncü gününde devam etti. Tutuklu yakınlarının İstanbul Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti’ne ise polis saldırdı.
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen tutuklu yakınlarının eylemine, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üyeleri ve yöneticileri destek verdi.
Adalet Nöbeti eylemlerinin sekizinci ayına girdiğini söyleyen tutuklu yakını Herdem Mervanî, “Hasta ve infazı yakılan tutukluları serbest bırakın” taleplerinin yerine getirilmesini istedi. Mervanî, “Ancak hala bazıları bu talebimize kulak tıkamış. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Sekiz aydır tutuklu yakınlarına zulüm ediliyor. Tutuklularımız tedavi edilmiyor ve zor şartlar altında bırakılıyor. Her geçen gün durumları daha da ağırlaşıyor. Taleplerimiz insanidir. Biz insan hakları savunuyoruz ancak geçen bu süreye rağmen kimse karşımıza çıkıp bu taleplerimiz için konuşmadı” dedi.
Mervanî, ayrıca seslerinin duyulması için farklı mecralardaki basına da çağrıda bulunarak, “Gelin tutuklu ailelerin sesini duyun. Tutukluların tüm hakları ellerinden alınmış. Nereye kadar sizler bunu görmemezlikten geleceksiniz. Siz de biliyorsunuz bu sorun çözülse; bu ülkede barış, huzur ve güvenlik sağlanır. Ancak Türk basını bu konuda sessizdir” diye konuştu.
Ardında konuşan hasta tutuklu yakını Reşahat Ada ise, 8 aydır eylem yaptıklarını belirterek, “Hasta tutuklular tedavi edilsin ve infazları yakılan tutuklular serbest bırakılsın. Biz çocuklarımızı bırakmayacağız. Çocuklarımız hırsızlık yapmadı. Çocuklarımız dillerini, kimliklerini, topraklarını savundukları için cezaevindeler. Artık cezaevinden cenazeler çıkmasın. Bunu bilsinler ki çocuklarımız sahipsiz değiller, kanımızın son damlasına kadar onların mücadelesi ve davalarını yanında olacağız.”
İstanbul’da gözaltı
Tutuklu yakınlarının İstanbul Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti, engellemeye rağmen oturma eylemi ile sürdü. Nöbete saldıran polis, 7 kişiyi darp ederek gözaltına aldı.
Hasta ve infazları yakılan tutuklu yakınlarının İstanbul’da başlattığı Adalet Nöbeti haftalardır uygulanan saldırı ve baskıya rağmen 13’üncü haftasında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde 16 Haziran’da da devam etti. Bu haftaki nöbete, Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman ile Afyon T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilerek tek kişilik koğuşta tutulan Xemgin Karakaş’ın annesi Cemile Karakaş katıldı. Tutuklu yakınları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yaşlılar ve Emekliler Meclisi üyesi Meryem Güneş Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Eşsözcüsü Dilber Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ile HDP Başakşehir ilçe yöneticileri ile gençlik meclisi üyeleri destek verdi.
Nöbet öncesi çok sayıda polis ve gözaltı araçlarıyla adliye önü ablukaya alındı. Nöbet eylemini sürdüren tutuklu yakınları, bir süre adliye önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Tutuklu yakınlarını ablukaya alan polisler, Kağıthane Kaymakamlığı’nın Adalet Nöbeti’ne ilişkin yasak kararını öne sürerek, izin vermedi. Duruma tepki gösteren HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, her hafta aynı gerekçeyle annelerin darp edildiğini belirtti.
‘Adalet meydanı değil işkence meydanı’
13 haftadır Adalet Nöbeti’ni sürdüren Fince Akman, polislere, “Biz adalet arıyoruz. Bu meydan adalet meydanı. Ama maalesef adalet meydanı değil işkence meydanı. Burada adalet yok, sadece işkence, şiddet var” diyerek tepki gösterdi.
Polis saldırısı
Akman’ın konuşması üzerine çok sayıda polis annelere saldırdı. Elinde taşıdığı tutuklu oğluna ilişkin, “Yakup Akman’a Adil Yargılama Hakkı İstiyoruz” yazılı fotoğrafını havaya kaldıran Akman, darp edilerek beyaz tülbenti çıkartıldı ve oğlunun fotoğrafı yırtılmaya çalışıldı. Darp edilerek gözaltına alındığı sırada tüm annelere seslenen Cemile Karakaş da, “Annelere sesleniyorum, adalet budur işte. Bütün anneler buraya gelsin” şeklinde konuştu.
Elleri arkadan bağlanan ve darp edilerek gözaltı aracına bindirilen Akman’ın yanı sıra, DBP Marmara Eşsözcüsü Dilber Demir’in de gözaltı aracında itilerek yere düşürüldüğü görüldü. İşkence edilerek gözaltına alınan tutuklu yakınları araçta zılgıt çekerek “Biji berxwedana zindanan” sloganı attı. Gözaltına alınan tutuklu yakınlarının, aracın camlarına vurarak protesto etmesinin ardından araç adliye önünden uzaklaştırıldı.
Musa Piroğlu: Biz sustuğumuz sürece bu ülke daha büyük bir cehenneme dönüyor
Adalet Nöbeti eyleminde konuşan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, adalet nöbetinde yaşanan polis saldırısının ülkeye yaşatılanlardan bir farkının olmadığını belirtti. Türkiye’nin her geçen gün daha kötüye gittiğini kaydeden Piroğlu, “Herkes bu kötü gidişatı görmeli. Sesini çıkaran herkes gözaltı, tutuklamalarla susturulmaya çalışılıyor. Daha dün akşam onlarca gazeteci tutuklandı, bu sabah da bir gazeteci tweet attı diye gözaltına alındı. Medya sansürleniyor, sosyal medya yasaklanmaya çalışılıyor. Biz sustuğumuz sürece bu ülke daha büyük bir cehenneme dönüyor. Bu alınan annelerin alınmasının tek sorumlusu biziz, bizim sessizliğimizdir. Bu ülkede yaşananların sorumlusu da biziz bu iktidar değil, bu iktidar zulüm üstüne kurulu ve bundan şikayet etmek hiçbirimize bir şey kazandırmayacak. Onların zalim olduğunu biliyoruz suçlu olan zalimin karşısında susandır” şeklinde konuştu.
Gelecek hafta yine adalet nöbeti eyleminde yer alacağını belirten Piroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Gelecek hafta burada olacağım ve bu sefer yalnız gelemeyeceğim. Anneleri aldığınızda biz durmayacağız. Herkes duysun gücünüz annelere yetiyor. Gücünüz susanlara yetiyor. Bu suskunluk yeter. Biz gelecek hafta onlarla birlikte geleceğiz ve bu sefer yalnız ve bu kadar sessiz kalmayacağız. Bütün herkesi de gelecek hafta Perşembe günü, annelerin yanında bu zulme ve zorbalığa karşı, cezaevlerinden cenaze çıkmaması için yan yana durmaya çağırıyoruz. Daha dün şüpheli bir ölüm haberi geldi cezaevlerinden. Cezaevlerinden sadece siyasi tutuklular zulüm görmüyor, yüzlerce insan zulüm görüyor. yüzbinlerce tutuklu darp ediliyor eğer buna sessiz kalırsak hepimiz buna maruz kalacağız. Bu yüzden yeter diyoruz.”
Gözaltına alınan Fince Akman, Cemile Karakaş, Dilber Demir, Şükran Diler, Leyla Aydemir, Ayşe Gürbüz ile Yunus Ünal’ın Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü öğrenildi.
DİYARBAKIR/İSTANBUL