Güney Afrika, Adalet Divanı’ndan İsrail’in Gazze’de saldırılara derhal son vermesi için tedbirlerin alınmasını talep etti. Divanın alacağı karar Türkiye’nin Kürtlere saldırılarını, saldırılarda adı geçen isimleri de etkileyebilir
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı, Filistin halkına yönelik “soykırım” eylemlerinde bulunduğu gerekçesiyle BM’ye bağlı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davanın duruşmasına 12 Ocak’ta devam edildi. DW’nin haberine göre Birleşmiş Milletlerin (BM) yargı organı olan Divan, 11 Ocak Perşembe günkü ilk duruşmada Güney Afrika’nın iddialarını dinledi. İsrail’in Filistinlilere yönelik olarak “sistematik olarak soykırım” eylemlerinde bulunduğunu kaydeden Güney Afrika, Lahey’deki mahkemeden İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri eylemlerine derhal son vermesi için geçici tedbirlerin alınmasını talep etti.
Hamas’a bağlı Gazze Sağlık Bakanlığının verilerine göre 7 Ekim 2023’te savaşın başladığından bu yana bölgede 23 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü ve Gazze’de büyük bir yıkım olduğunu kaydeden Güney Afrika, İsrail’in askeri operasyonlarla Gazze’deki “nüfusun yok edilmesini” hedeflediğini vurguladı.
“Gazze’nin yok edilmesi niyeti devletin üst düzeyi tarafından besleniyor” ifadesini kullanan Güney Afrika Yüksek Mahkemesi avukatı Tembeka Ngcukaitobi, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun da aralarında bulunduğu üst düzey siyasetçi ve komutanların “soykırımın kışkırtıcıları” olduğunu iddia etti. Ngcukaitobi, “Bu, askeri saldırıların yürütülme şeklinde de açıkça görülüyor” dedi.
Güney Afrika, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın savaşın ilk günlerindeki “İnsansı hayvanlara karşı savaşıyoruz” şeklindeki ifadelerini de kaydedip “soykırım niyetine ilişkin kanıtların dehşet verici olmasının yanı sıra çok güçlü ve tartışılmaz olduğunu” söyledi.
Güney Afrika Yüksek Mahkemesi avukatlarından Adila Hasim “Filistin halkının her gün telafisi mümkün olmayacak bir şekilde canını, malını, onurunu kaybettiğini, insanî niteliklerinden edildiğini” belirterek, “Bu mahkemenin kararı dışında bu acıyı durduracak bir şey yok” ifadesini kullandı.
Adalet bakanı da konuştu
Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola da duruşmada söz alarak şunları söyledi: “Devlet topraklarına yönelik hiçbir silahlı saldırı, ne kadar ciddi olursa olsun, vahşet suçları içeren bir saldırı bile ister hukuk ister ahlak meselesi olsun, sözleşmenin ihlali için herhangi bir gerekçe veya savunma sağlayamaz. İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği karşılık, bu çizgiyi aşmış ve sözleşmenin ihlaline yol açmıştır.”
12 Ocak’taki duruşmada ise İsrail heyeti savunma yaptı.
Kürtlere saldırılar
Adalet Divanın alacağı mahkumiyet kararı Türkiye’nin saldırılarını ve sorumlu isimleri de etkileyebilir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) de ele alınan 1 yaşında Zehra bebek, 12 yaşında Sara’nın da içinde olduğu 9 kişinin hayatını kaybettiği Zaxo-Perex Katliamı 20 Temmuz 2022’de olmuştu.
AKP’li Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Irak ve Suriye’de PKK/YPG’ye ait bütün altyapı, üstyapı enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir” açıklaması sonrası savaş uçakları-SİHA’lar kuzey ve Doğu Suriye kentlerini bombalamıştı.
Ağustos 2022’de Heseke kentine bağlı Til Temir kasabasında kız çocuklarının eğitim gördüğü BM özel rehabilitasyon merkezi SİHA ile vurulmuş, 4 kız çocuğu Raniya Eta, Zozan Zedan, Dilan Izedin ve Diyane Elo yaşamını yitirmiş, 11 kız çocuğu da yaralanmıştı.
Federe Kurdistan’da BM gözetimindeki Maxmur Mülteci Kampı’na SİHA saldırıları düzenlenmişti.
Adalet Divanı’nın kararı Kuzey-Doğu Suriye saldırılarında, Zaxo-Perex Katliamı gibi katliamlarda adı geçenleri; 2023 Kuzey-Doğu Suriye altyapısının hedef alınacağının Hakan Fidan tarafından açıklanmasından sonra çok sayıda yerleşimin bombalanmasında; 1938 Dersim, 2011 Roboski, 2015-2016 Sur-Cizre-Yüksekova-Nusaybin saldırılarında; Federe Kurdistan’a saldırılar, Rojava’ya dönük uçak-SİHA saldırıları ve topçu saldırılarında; paramiliter Özgür Suriye Ordusu’nu kullanması, Suriye Milli Ordusu’nu kullanmasında; Efrin, Serekaniye, Gire Spi (Tel Abyad), İdlib’deki saldırılarda adı geçen isimleri, bu kentlerden askeri güçleri çekmeyen isimleri de etkileyebilir. Karar 24 Şubat 2022’de başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’ndaki katliamlarda adı geçenleri de etkileyebilir. Adalet Divanı’nın olası mahkumiyet kararı Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi mahkemelerin kurulmasına giden kapıları açabilir.
Neden Güney Afrika?
Güney Afrika’da Apartheid rejiminin en büyük destekçilerinden biri İsrail olmuştu. Apartheid döneminde beyazlar siyahları bölgelerine sokmuyor, geçiş kartları ile izin veriliyor, köle muamelesi yapılıyordu. Siyahlara karşı katliamlar yapılıyordu. Siyahlar ve yöneticileri uzun yıllar hapis ve işkence ile cezalandırılıyordu. Apartheid rejimi ile İsrail silah işbirliği nükleer işbirliği yapmıştı. Apartheid rejimi İsrail’in nükleer programının gelişmesini sağlayıp toprakları test için de kullandırmıştı.
LAHEY