Wan ve Ankara’daki,Açlık Grevleri İzleme Genel Koordinasyonu, açlık grevindeki tutsakların taleplerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, ulusal ve uluslararası örgütlere ‘harekete geçin’ çağrısı yaptı
Açlık Grevleri İzleme Genel Koordinasyonu, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım’dan bu yana tutsakların başlattığı dönüşümlü açlık grevine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Ankara’daki toplantıya, İHD, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ile MED ED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) üyeleri katıldı.
Tutsakların sağlık hakkının korunması
Toplantıda konuşan ÖHD üyesi Avukatı Çiğdem Kozan, açlık grevindeki tutsakların sağlık hakkının korunması için kurumlara çağrı yaparak, “Mahpusların onurları, yaşam hakkı ve sağlık hakları başta olmak üzere tüm hakları devletin sorumluluğundadır. Asgari düzeyde alınması gereken bu maddelerin kısıtlanması durumunda, geçmiş yıllardaki açlık grevlerinde olduğu gibi, mahpusların beyin fonksiyonlarında kalıcı hasarlara ve hatta ölümlere sebep olacaktır” dedi.
‘Ortaya çıkacak ağır sonuçtan siyasi iktidar sorumludur’
Kozan, İmralı’da mutlak iletişimsizlikle devam eden tecridin, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine (AİHS) ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek, “Devlet ve siyasal iktidar, açlık grevi eylemi gerçekleştiren mahpusların talebini süreç daha tehlikeli bir noktaya evirilmeden değerlendirmelidir. Aksi takdirde, mahpusların sağlık ve yaşam hakkına yönelik ortaya çıkacak ağır sonuçlardan da yine devlet ve siyasal iktidar sorumlu olacaktır. Bu nedenle başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili tüm kurumların bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Türkiye’deki kurumların yanı sıra uluslararası kuruluşların da sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirten Kozan, şöyle konuştu: “İnsan hakları ve hukuk örgütleri olarak devam eden açlık grevleri nedeni ile hapishaneleri yakından izlediğimizi, avukatlar vasıtası ile ziyaretler gerçekleştirdiğimizi, siyasi iktidara talepleri ilettiğimizi, demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için girişimlerde bulunduğumuzu, uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda girişimlerde bulunmaya devam ettiğimizi, kısacası açlık grevinde bulunanların zarar görmemesi ve tecridin kaldırılması konusunda elimizden gelen tüm çabayı gösterdiğimizi de kamuoyu ile paylaşmak isteriz.”
Duyarlılık çağrısı
Kozan, geçmişte yaşanan açlık grevi eylemlerinde acı şekilde tecrübe edildiği gibi toplumsal acılara yenilerinin eklenmemesi ve toplumsal kırılmanın yaşanmaması için devletin ve siyasal iktidarın barışçıl yollarla gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerektiğini kaydetti. Kozan, “Soruna temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve taleplerin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için bir an önce başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm yetkilileri, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.
Wan: İlgili kurumlar bir an önce harekete geçmeli
Wan’da da bir araya gelen 7 kurum tarafından oluşturulan Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu, inceleme yaptıkları 12 cezaevine dair gözlemleri ve tutsakların anlatımlarıyla oluşan raporu kamuoyu ile paylaştı.
Koordinasyon içerisinde Wan Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Wan Tutuklu Aileleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), SES şubeleri ile Wan-Colemêrg (Hakkari) Tabip Odası yer aldı.
Patnos L Tipi, Van F Tipi Yüksek Güvenlikli, Van Yüksek Güvenlikli, Erzurum Oltu T Tipi, Erzurum Dumlu 1 ve 2 Nolu Yüksek Güvenlikli, Ahlat T Tipi, Giresun Espiye L Tipi, Bafra T Tipi, Beşikdüzü T Tipi, Rize (Kalkandere) L Tipi ve Kavak S Tipi cezaevlerini ziyaret eden Koordinasyon, hazırladıklarını raporu Wan Barosu’nda düzenlenen basın toplantısında ÖHD üyesi Avukat Cahit Ertan tarafından paylaşıldı.
Ertan, yaptığı açıklamada Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara bir an önce hareket geçme çağrısında bulunuldu.
Tecridin derhal sona erdirilmesi gerektiğini ifade eden Ertan, “İmralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mutlak iletişimsizlikle devam eden tecrit, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanuna aykırıdır. Siyasal iktidar, açlık grevcilerinin talebini süreç daha tehlikeli bir noktaya evrilmeden değerlendirmelidir” dedi.
‘Tutsakların yaşam hakkı korunmalı’
Avukat Cahit Ertan, açlık grevi eylemi gerçekleştiren tutsakların sağlık durumlarının devamlı takip edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Ertan, “Kendilerine bakamayacak duruma geldiklerinde refakatçi imkanı sağlanması, tecrit altında tutulmamaları ve zor kullanmaktan kaçınılması gerekmektedir. Bizler; meslek ve hak temelli sivil toplum örgütleri olarak açlık grevi eylemine başvuran mahpusların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması için tüm yetkililerin gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini vurgulamak istiyoruz” diye vurguladı.
HABER MERKEZİ