Tutsakların PKK Lideri Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle başlattığı açlık grevi eylemleri 59’uncu gününde devam ediyor. Grevde olan tutsak Saadet Akın, ‘Öcalan etrafında kenetlenelim, tecridi kıralım’ çağrısında bulundu
İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan ve 34 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi 59’uncu gününde devam ediyor.
Cezaevlerinde bulunan tutsaklar, ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm’ kampanyası kapsamında 27 Kasım’da açlık grevi eylemine başladı. Eylemin 15 Şubat’a kadar devam etmesi planlanıyor.
‘Özgür Öcalan, özgür Kürt halkıdır’
Açlık grevindeki tutsaklardan da mesajlar gelmeye devam ediyor. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevine giren siyasi tutsaklar arasında bulunan Saadet Akın, tarih boyunca iktidarların kendilerini ayakta tutmak için ‘biat’ kültürünü dayattığını ve bu kültürün zora, yalana ve talana dayandığını ifade ettiği mesajında, her dönemde bu kültürü meşrulaştırmak için ‘hukuk’ mekanizmalarının devreye sokulduğunu kaydetti.
Akın, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Adaletin temeline mülkün, mülkiyetçiliğin oturtulduğu bir sistemde ne kadar hakikat ve hak olabilir ki? Bugün hakikat ve hak arayışı içinde olan başta Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere zindanlarda irade ve onur mücadelesi veriyor. En temel hak olan ‘yaşam hakkı’, ‘umut hakkı’ bu mekanlarda keyfi ve düşman hukuku ile ayaklar altına alınmış durumda.
Nasıl ki et tırnak birbirinden ayrılmazsa Kürt halkının kurtuluşu ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğü de birbirinden ayrılamaz. Öcalan, uyanmış Kürt gerçekçiliği hakikatinin vücut bulmuş halidir. Dolayısıyla özgür Öcalan, özgür Kürtlüktür, özgür toplumdur. Tabii ki sadece Kürt halkıyla sınırlayamayız bu hakikati. Bugün küresel çapta başlatılan kampanyaya farklı farklı halklardan milyonlar katılıyorsa, bu Abdullah Öcalan’ın halklar nezdinde özgürlük ve demokrasi önderliği olarak karşılık bulduğunu gösteriyor. Dolayısıyla büyük bir insanlık uyanışı ve kurtuluşu olarak tanımlayabiliriz.
Demokrasi, özgürlük ve insanlık mücadelesinde yer alan halklardan istemimiz şudur; Sayın Abdullah Öcalan etrafında kenetlenelim. Tecridi kırmayı ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü yaşamımızın merkezine koyalım. Çünkü ekmek su kadar Abdullah Öcalan’ın ışığına, aydınlığına halk olarak, insanlık olarak ihtiyaç duyuyoruz. İnsan olmanın, insan kalabilmenin, özgür olmanın ve insanlar doğayla ortak yaşamı inşa etmenin adıdır Abdullah Öcalan. Bu nedenle her alanda var gücümüzle Abdullah Öcalan ile buluşmanın çabası ve gayreti içinde olmalıyız. Bu uğurda emek ve çaba sahibi olan herkesi selamlıyorum. Mutlaka kazanacağız.”
HABER MERKEZİ