PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için 3 günlük açlık grevine başlayan ESP’liler, ‘Tutsakların sesini duyurmanın yolu bizim dışarıdaki mücadelemizden geçiyor. Tecridi sokaklara taşımak ve gündemleştirmek istiyoruz’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan, 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutuluyor ve 34 aydır da kendisinden hiçbir şekilde haber alınamıyor. 10 Ekim 2023’de uluslararası düzeyde başlatılan ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Siyasi Çözüm’ kampanyası kapsamında dünyanın birçok yerinde milyonlarca kişi kesintisiz bir şekilde mücadele yürütüyor.
Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar ise PKK Liderinin fiziki özgürlüğü için 27 Kasım 2023 tarihinde süreli dönüşümlü açlık grevi eylemlerine başladığını duyurdu. Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Örgütü ile Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) da, tutsaklarla dayanışmak amacıyla dün Adalet Nöbeti sürdürülen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sancaktepe İlçe Örgütü binasında üç günlük açlık grevi eyleminin startını verdi.
Kadıköy’de bulunan ESP İl Örgütü binasında üç gün boyunca 10.00 ile 18.00 saatleri arasında eylemlerini sürdürecek olan ESP İstanbul İl Örgütü ve SGDF üyeleri, herkesi dayanışmaya çağırdı.
‘Hepimiz bu tecridin içindeyiz’
ESP İstanbul İl Başkanı Deniz Aktaş, eylemlerine ilişkin JINNEWS’e yaptığı değerlendirmede, İmralı Adası’nda başlayan tecrittin her yerde olduğunun altını çizdi.
Tutsakların başlattığı açlık grevi eylemlerini önemli bulduklarını paylaşan Deniz, uzun yıllardan beridir tecrit politikası uygulandığını dile getirdi. Deniz, “İmralı’daki mutlak tecrit bütün hapishanelere yayılmış durumda. Hapishanelerde açlık grevlerine başlayan tutsaklara buradan selam gönderiyorum” dedi.
Cezaevlerinde özellikle 2015 sürecinden sonra devam eden tecrit politikalarının bugün ağırlaşarak sürdüğünü kaydeden Deniz, “Hepimizin yolu hapishanelerde geçiyor. Son dönemde ağırlaşan faşist uygulamalar sonucunda bu anlamda hepimiz bu tecridin içindeyiz ve bunların sonuçlarını da görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Açlık grevleri dışarda da gündemleştirilmeli’
Hasta tutsakların tahliye edilmediğini ifade eden Deniz, şunları söyledi:
“Tedavi hakları engelleniyor. Mektuplaşma, avukat ve birçok hakları ellerinden alınıyor. Hapishanelerde çıplak aramadan tutalım da birçok yönleriyle bunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Gün geçtikçe her uyandığımızda yeni bir uygulama ile karşı karşıya kalıyoruz. İnfaz yasasıyla beraber tahliye olması gereken tutsaklar tahliye olamıyor. Bu biçimde yaygınlaşan, günden güne ağırlaşan bir tecrit sorunu var. Bu anlamda açlık grevlerini anlamlı.
Dışarıda bizlere de düşüyor bu sorumluluk. Bu mücadeleyi yükseltmek hepimize düşüyor. Bizlerin de mücadelemizle, ziyaretlerimizle, hapishanedeki açlık grevlerini dışarıda gündemleştirmemiz gerekiyor ve bunu yapmaya çalışıyoruz. Sonuçta orayı duyurmanın yolu, bizim dışarıdaki mücadelemizden geçiyor. Önemli bir durum söz konusu. Biz ESP olarak açlık grevine başladık. Adalet Nöbeti tutan annelerin yanında basın toplantısı ile başlattık eylemimizi. Orayı da gündemleştirdiğimiz bir başlangıç yapmış olduk. Emekçi solun da gündemine sokmak istediğimiz ve mücadeleyi büyüttüğümüz bir gündem olarak görüyoruz.”
Mücadeleye destek çağrısı
İstanbul’da başlattıkları eylemlerini diğer kentlerde de gündeme koymak istediklerinin bilgisini paylaşan Deniz, “Bir nöbet biçiminde hem açlık grevi hem de Adalet Nöbeti olarak bu eylemliklerimizi sürdüreceğiz. Aynı zamanda sokakta ajitasyon, bir yürüyüş biçiminde yaygınlaştırmak, sokaklara taşımak ve tecridi gündemleştirmek istiyoruz. Sol sosyalist hareketi, ilerici aydınları ve herkesi bu mücadeleye destek vermeye çağırıyoruz” ifadeleriyle dayanışma çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ