Silivri Cezaevi’nde 49 gündür açlık grevinde olan Hüseyin Yıldız’ın ablası Elif Yıldız, açlık grevine giren insanların talebi gayet insanı bir talep olduğunu söyledi. Tutuklu Veysel Güler’in annesi Hayat Güler ise, “Bu ateş hepimizi yakacak” dedi.
Bulunduğu Silivri 5 No’lu Cezaevinde 5 Ocak’ta süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren Hüseyin Yıldız (23), 29 Temmuz 2016 yılından beri tutuklu. 49 gündür açlık grevinde olan Yıldız’ın ablası Elif Yıldız, kardeşinin 10 gün gözaltında kaldıktan sonra önce Metris’e oradan da Silivri Cezaevi’ne götürüldüğünü söyledi. Kardeşinin mahkemesinin devam ettiği bilgisini veren Yıldız, açlık grevinde olan kardeşinin yanında olduğunu dile getirdi. 2012 yılında henüz 18 yaşında iken siyasi nedenlerle tutuklanıp, Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi’nde kalan ve 5 Ocak’tan bu yana 49 gündür açlık grevinde olan Veysel Güler’in annesi Hayat Güler ise, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
‘İnşallah sonuç alırlar’
Görüşüne gittiğinde kardeşinin moralinin iyi olduğunu anlatan Yıldız, “Kendisi gayet iyiydi. ‘Sonuna kadar sürdüreceğim’ diyor ve saygı göstermemi istedi. Ben de kardeşime sonuna kadar saygı duyuyorum. Elimden ne geliyorsa yapmaya da devam edeceğim” diye belirtti. Görüşe her gittiğinde üzgün bir şekilde gittiğini ifade eden Yıldız, “Ama döndüğümde moral motivasyon alan ben oluyordum. Öyle bir irade, öyle bir direnç var ki şaşırıyorsun. Ben dışardayım onlar içerde. O imkansızlıklar içerisinde sürekli bana umut ışıladı. Sürekli ‘biz yanlış bir şey yapmadık. Biz bu insanlar daha iyi şartlarda olsun, insanlar sömürülmesin diye mücadele verdik. Bunun bir bedeli vardı. Ben o bedeli göze alarak başladım’ dedi. 2 buçuk yıldır gerek telefonla konuşmamız gerek mektuplaşmamız, gerekse de görüşüne gittiğimde hep bana oku diyordu. İyi ki onu dinlemişim. Şuan hayata farklı bakıyorum. Beni o yönden etkiledi. İnşallah sonuç alırlar” dedi. Kardeşi Yıldız’ın onların en küçüğü olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, “O küçük hali gözümün önüne geliyor ve şuan ki halini düşününce koskocaman bir insan varmış karşımda gibi hissediyorum” diye konuştu.
‘Yapılmayacak bir şey değil’
Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kadar insan bedenini açlığa yatırıyor. Ne kadar süreceği belli olmayan iktidar için bu kadar insanlar ölüyor. Talep ettikleri gayet insani bir şey. O insan kaç yıldır tecrit altında. Bunun kaldırılmasını istiyorlar. Bu kadar basit ve yapılabilecek bir talebi, insanları ölüme tabi tutarak üstesinden gelemezler. Elinde sonunda gidecekler. Dünyada kimseye kalmaz. Olan bu insanlara olacak. Bu insanlar bu kadar bedenlerini açlığa yatırıyorlar, en azından bu insanlar ne diyor diye dikkate alsınlar. Biz ailesi olarak arkasındayız. Bu insanlarda bu ülkenin vatandaşı, ne için açlık grevine girmiş bir dinlesinler. Neden bu kadar ölümü göze almışlar bunu bir sorgulasınlar. Şimdiye kadar yapılmadı ama bu saatten sonra bir şeyler yapılsın. Yapılacak bir şey. Yapılmayacak bir şey değil ki.”
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı
Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi’nde kalan Veysel Güler 5 Ocak’tan bu yana 49 gündür açlık grevinde. Annesi Hayat Güler, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Daha önce de 45 günlük açlık grevine girdiğini belirttiği oğlu ve birlikte kaldığı yine açlık grevindeki iki arkadaşı ile geçtiğimiz Salı günü görüş gerçekleştirdiği söyleyen anne Güler, oğlu ve diğer iki arkadaşının sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Anne Güler, her üçünün de kilo kaybı yaşadığını, yine ile baş ağrısı çekip, dikkat eksikliği yaşadıklarını belirtti. Buna rağmen “moralleri bizimkinden daha yüksekti” diyen anne Güler, “Tecrit kalkmayana kadar açlık grevinden çıkmayacağız. Ölümü göze aldık. Ya tecrit kalkacak ya da biz öleceğiz” şeklindeki sözlerini aktardı.
‘Yanarsak hep birlikte yanacağız’
Açlık grevindeki tutukluların aileleri ve kamuoyundan yeteri kadar destek görmediği eleştirisinde bulunan Güler, çocuklarının talebinin kabul edilip, açlık grevinin son bulması için özellikle ailelere önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı. Güler, bunu da şu sözlerle dile getirdi: “Halkın sessizliği beni devletin sessizliğinden daha fazla yaralıyor. Halk korkuyor mu, halk kalmamış mı, onu ben de bilmiyorum. Herkes yerinde oturmuş. Bu ateş hepimizi yakacak. Yanarsak hep birlikte yanacağız. Oğlum açlık grevine girmiş diye yalnız ben yanmayacağım. Diyorum ki cenazeler olmasın. Cenazeler olduğu zaman, tabutlar cezaevlerinden çıktığı zaman ayağa kalkmanın kıymeti olmaz. Daha erken ayağa kalkalım.”
‘Meclis’in önünde açlık grevine girelim’
Bu yüzden başta annelere seslendiğini ifade eden Güler, “Bu onur sadece tutukluların değil, hepimizin onurudur. Açlık grevine kendileri için girmediler. Tecridi kırmak için açlık grevine girdiler. Hepimiz el ele vererek bu tecridi kıralım. Gelin biz de Ankara’ya gidip, Meclis’in önünde açlık grevine girelim” dedi.
Kaynak: MA