PKK lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevinde olan tutuklulardan Bayram Demirhan ve Şahin Öncü, ailesi aracılığıyla kamuoyuna ulaştırdığı mesajında “Talep karşılanana kadar direnişimiz sürecek. Bu direnişimizi zaferle taçlandıracağız” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan açlık grevi eylemleri sürüyor. Güven’in eyleminin 86’ncı gününe girerken, cezaevlerinde periyodik olarak eyleme katılanların sayısı 281’e ulaştı. Tecride karşı açlık grevine giren bu tutuklulardan biri Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Bayram Demirhan. Şahin Öncü ise, 16 Aralık’tan bu yana Van F Tipi Yüksek Güvenlik Cezaevi’nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren 5 kişiden biri.
5 Ocak’tan bu yana açlık grevindeler
2018’de gizli tanık beyanıyla Mardin’de gözaltına alınıp, tutuklanan Demirhan, halen Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu. Demirhan’ın geçirdiği bir trafik kazası sonucunda bir gözünde yüzde 90, diğerinde ise yüzde 30 oranında görme kaybı da var. Demirhan, cezaevinde tedavisi engellendiği için yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine girdi. Demirhan, 5 Ocak’tan bu yana aynı cezaevindeki arkadaşları Vedat Duyuş, Mahsun Şen, Zana Yılmaz, Şerif Demirtaş, Barış Akkuş ve Birdal Abay ile birlikte süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde. Ailesiyle aracığıyla kamuoyuna mesaj gönderen Demirhan, “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması için direniyoruz. Talep karşılanana kadar direnişimiz sürecek. Bu direnişimizi zaferle taçlandıracağız” dedi.
‘Seslerine ses katacağız’
İmralı’da yıllardır devam eden tecridin son yıllarda daha da derinleştirildiğini belirten Demirhan, “Bu mutlak tecrit Sayın Öcalan şahsında bir halkı ve iradeyi teslim almadır. Teslim olmayacağını dile getiren yüzlerce siyasi mahpus, bunlara destek veren milyonlarca kitle var. Devlet görüştürmeme yönünde bir direnç içerisinde ama halkın bu talebine uzun süre kayıtsız kalınamaz. İnanç ve iradede ısrarlı olmak bu mutlak tecridi kıracaktır. Eylemleri bizim eylemimizdir ve sahipleniyoruz. Bunun gereğini olarak da dışarda onların sesi olup, seslerine ses katacağız” dedi.
Tecrit son bulana kadar eyleme devam edecek
16 Aralık’ta Van F Tipi Yüksek Güvenlik Cezaevi’nde süresiz-dönüşümsüz açlık grevine giren 5 kişiden biri olan Şahin Öncü’nün babası Ahmet Öncü ise, açlık grevlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Baba Öncü, çocuğunun üniversite öğrencisi olduğu 2015 yılında gittiği Hakkari’deki aşiretler üzerine yaptığı araştırmalar sırasında gözaltına alındığı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildiğini ifade etti. Öncü, çocuğunun kendisine “Tecrit son bulana kadar eylemimi sürdüreceğim” dediğini aktardı. Güven ve açlık grevine girenlerin eylemlerini selamlayan Öncü, “Direnişleri bizim direnişimizdir, talepleri bizim taleplerimizdir. Sonuna kadar onların yolundayız” diye konuşan Öncü, Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini söyledi. Öncü, “Tecridin kaldırılması hem Kürt hem Türkiye halkları için iyidir. Bu zulüm kalksın. Birliktelik olsun” şeklinde konuştu.
‘Bir an önce talepler kabul edilmeli’
Açlık grevi eylemlerine ilişkin hükümetin var olan sessizliğine tepki gösteren Öncü, “İçeride yaşanacak bir şehadetin sorumlusu hükümettir. Çünkü, çocuklarımız onların elinde ve dört duvar arasındadır. Onun için yaşanacakların sorumlusu hükümettir. Hükümet, bir an öne açlık grevcilerini taleplerini karşılamalıdır” dedi. Kamuoyunun da açlık grevci eylemcilerine daha fazla sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Öncü, “Toplumdaki sessizliğe karşı cezaevleri toplumun sesi oldu. Ancak, onların sesine tam olarak sahip çıkamıyoruz” şeklinde konuştu. Kamuoyuna çağrıda bulunan baba Öncü, “Şehadetler yaşanmadan açlık grevcilerine daha fazla sahip çıkalım” diye konuştu.
Kaynak: MA