Tutsakların, ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm’ talebiyle başlattıkları açlık grevi 32’nci gününde devam ediyor. Tutsaklar, ‘İmralı’da ihlaller ortadan kalkana kadar eylemdeyiz’ diyerek, İmralı’ya gitmek için sevk talebinde bulundular
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde mutlak tecrit altından tutulan ve 34 aydır kendisinden haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle 10 Ekim’de küresel düzeyde, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası başlatıldı. Kampanyaya destek olmak amacıyla Türkiye ve Kurdistan’da bulunan cezaevlerinde başlatılan dönüşümlü açlık grevi 32’nci gününde devam ediyor. Bu kapsamda Marmara bölgesinde bulunan cezaevlerinde sürdürülen açlık grevlerini takip eden ÖHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Rezan Gezer tutsakların durumuna dair Mezopotamya Ajansı’ndan Ömer İbrahimoğlu’na konuştu.
ÖHD olarak Marmara bölgesinde bulunan cezaevlerini iki haftada bir ziyaret ettiklerini dile getiren Gezer, “Yapılan açlık grevlerinde ve görüştüğümüz mahpusların ortak söylemi ve fikri, Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ve diğer mahpuslar üzerinde yaşanan bu tecridin son bulmasıdır” dedi.
‘4 saatlik havalandırma hakkı 1 saate düşürüldü’
Gezer, ayrıca gerçekleştirdikleri ziyaretlerde tutsakların yaşadıkları ihlallere dair de bilgi verdi. Marmara (Silivri) Cezaevi’nde özellikle 3 No’lu açlık grevinde olan mahpuslara tecrit içinde tecrit yaşatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Gezer, “Açlık grevindeki 3 mahpus ayrı koğuşlara alınmıştı. Bazı yerlerde disiplin soruşturmaları başlatıldı, bazı yerlerde belli sosyal etkinliklerden uzak tutuldular. Özellikle Marmara Cezaevi’nde 4 saatlik havalandırma hakkı 1 saate düşürüldü. Bu şekilde yavaş yavaş gelen bir soruşturma dalgası da olacağını düşünüyoruz. Çünkü ilk etapta bunun etkili olmayacağını ya da mahpusların bunu devam ettirmeyeceğini düşünen cezaevi yönetimi yavaş yavaş oradaki insanların iradesini gördükçe mahpuslara karşı tutumu da sertleşmeye başlayacaktır” diye belirtti.
Disiplin cezaları ve infaz yakmalar
Açlık grevlerindeki tutsaklara karşı İdare ve Gözlem Kurulu’nun tavrına değinen Gezer, “Kurul, ‘Siz örgütten talimat aldınız ve talimat sebebiyle bu grevi yapıyorsunuz’ deyip disiplin soruşturması başlatıyor. Buna gerekçe olarak ise ‘Siz hapishanenin işleyişini, diğer mahpusların huzurunu bozduğunuz için size disiplin cezası veriyoruz’ diyorlar. 30 yıllık ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların 3 disiplin cezası hakkı var. 3 kere ceza aldıklarında denetimli serbestlikten yararlanmıyorlar ya da infazları sürekli olarak erteleniyor” bilgisini paylaştı.
İmralı’ya sevk talebi
Gezer, açlık grevi başlamadan önce Marmara’daki cezaevlerinde bulunan tutsakların İmralı’ya sevk talebinde bulunduğunu belirtti. Ayrıca tutsakların Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) ve Adalet Bakanlığı’na da İmralı ile ilgili başvurularının da olduğunu aktaran Gezer, tutsakların bu şekilde Abdullah Öcalan’a yönelik hak ihlallerini, sağlığını ve ondan haber almayı amaçladıklarını söyledi. Gezer, “Çoğu mahpusun bizimle paylaştıkları temel olarak İmralı’da yaşanan hak ihlalleri son bulmadıkça açlık grevlerinin de devam edeceği yönünde. Cezaevi yönetimleri üzerlerine ne kadar giderse gitsin, grevi sürdüreceklerini söylediler” şeklinde konuştu.
İSTANBUL