‘Açlık grevleriyle birlikte epey sorun çıkarılsa da, onlar şimdilik aşıldı fakat barışçıl ve demokratik bir sürece evrilmesi amacıyla başlatılan bu sivil itaatsizlik eylemine 11 gün hücre cezası verildi’
Hüseyin Aykol
Antalya S Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan yazarlarımızdan Murat Türk, 15 Nisan 2024 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Burada genel durumlarımız iyi sayılır. Arada kimi sıkıntılar yaşatılsa da, yılların verdiği alışkanlıkla çok da dert etmeden aşmaya çalışıyoruz. Açlık grevleriyle birlikte epey sorun çıkarılsa da, onlar şimdilik aşıldı fakat barışçıl ve demokratik bir sürece evrilmesi amacıyla başlatılan bu sivil itaatsizlik eylemine 11 gün hücre cezası verildi. 40 arkadaşımıza verilen bu cezalar çoğu arkadaşımızın infazının yakılmasına sebep olacak.
Normalde bu eyleme ‘etkinliklerden men’ cezası verilir. İnfaz Kanunu’ndaki karşılığı budur. Fakat en üst ceza verildi. 11 gün hücre cezası, tünel kazma, firar etme, adam öldürme, isyan gibi en ağır fiillere verilir ama burada açlık grevine verildi. Tüm arkadaşlar bu cezaları Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Halen bu süreç takip ediliyor.
Sayımız şu an 72 oldu. On arkadaşımız ağırlaştırılmış müebbet; onlar hücrelerde. Bizler ise B ve C bloklarda, iki ayrı koridordayız. Buranın hastane sevkleri çok uzun sürüyor. Mesela göz rahatsızlığı olan arkadaşımızı sevk yapıldıktan sonra ancak 10 ay sonra götürdüler. Yine şu anda halen 6, 8, 10 aydır hastaneye sevk edilmeyi bekleyen arkadaşlar var.
Ayrıca kitap çalışması yapan arkadaşlar, el yazılarını gönderiyor, onlara bilgisayar çıktısı olarak son kontrol için dönünce ‘ISBN veya bandrol yok’ denilerek, yani kitap değil, diye ilgili arkadaşa verilmiyor. Bu tür engellemeler son zamanlarda epeyce arttı.
S tipleri, F tipleri gibidir. Odalar üçlü. C bloktaki odalarımıza üçer ranza daha eklediler. Şu aralar 4’lü, 5’li durumdayız. Sıkıntı oluşturmuyor. Bu yıl, 15’e yakın tahliyemiz var. Cezaevi kurulu bazen bırakıyor, bazen de cezaları uzatıyor. Nerde o eski demokrat DGM’ler. Ben de, gelecek yıl, yaz sonu sizleri görmeye gelirim, diye umuyorum!”
* * *
Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan kadim mahpuslardan Resul Kocatürk, 14 Nisan 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Dünya Savaşı tamtamlarının iyice arttığı günlerden geçiyoruz maalesef. Televizyon kanallarının canlı yayınlarında İran’ın Siyonist İsrail devleti topraklarına yönelik tarihinde ilk olan misilleme saldırısını izledik dün gece boyunca. Elbette bu yönelimle Ortadoğu genelini -hatta ötesini- etkisi altına alması muhtemel savaş sürecinde önemli bir eşik de aşılmış oldu. Artık her an daha yıkıcı gelişmelerin yaşanması sürpriz olmayacak!
BirGün gazetesinde el konulan kitabım üzerine çıkan haberleri okuduk. Faks mesajımın ulaşmış olduğunu da teyit etmiş oldum böylece! Kitabıma ilişkin İnfaz Hakimliği’ne yaptığım itiraz da ‘Türk milleti üzerinden ırkçılığı meşrulaştırmak’ gibi ilginç ve kelimenin gerçek manasında evlere şenlik bir gerekçe ile reddedildi. Kırıkkale halkının tarih yazarak kendi çapında ‘devrim’ yaptığı son yerel seçim sonucunun olumlu atmosferinin 1 Mayıs’a nasıl bir etkide bulunacağını şimdiden merak etmeye başladık!”
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan Yusuf Kenan Dinçer, 2 Nisan 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Şu günler yine seçim üzerinden tartışmalar sürüyor ama hiçbir zaman halkın üzerinden değil, kendi kaybettiklerine yanıyorlar. Bizler açısından açık ki, şaşırtıcı değil. Oysa ki halkın sıkıntıları her gün yenisi eklenen zamlar ve diğerleri almış başını gidiyor, tabiri caizse. Ama biliyoruz halkın da günü gelir.
Ve yanı başımızda Ortadoğu’da Filistin halkına yönelik emperyalizm destekli onların çocuğu İsrail’in katliamları, keza Suriye’ye yönelik yine emperyalizm merkezli saldırılar. Ama tereddütsüz inanıyoruz, halklar kazanacak, emperyalizm ve işbirlikçileri yenilecek. Sizlere 2024 yılının Şubat ve Mart aylarını içeren hak ihlalleri raporumuzu yolluyorum.”
* * *
Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan kadim mahpuslardan Hasan Şahingöz, 15 Nisan 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bizim bu konuda yaptığımız haberler üzerine, PTT Genel Müdürlüğü, cezaevi idaresine gönderdiği bir dilekçeyle, benim yerine ulaşmayan mektuplarım hakkında bilgi istemiş. Ben de PTT’ye bu konuda bir dilekçe yazdım ve adreslerine ulaşmayan mektuplarımı bildirdim. Umarım bir sonuç alırız. Forum sayfanızda yayınlayabileceğiniz üç yazı gönderiyorum. Olasılıkların gerçeğe dönüşmesi umutlarımla…”
* * *
Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Hakan Gökcan, 15 Nisan 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bizler 1 Nisan sonrası çifte bayramın mutluluğu içerisindeyiz. Benim nüfus kütüğüm Kırıkkale’de ve bulunduğumuz Afyon’da bunca yıl sonra alınan seçim sonuçları bize büyük gurur verdi. Yani yalnız ve sahipsiz değiliz. Demek ki, bunca eşimiz, dostumuz, akrabalarımız ve arkadaşlarımız var.”
TEŞEKKÜR: Bafra T Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Metin Turan’ın “Hep Yalnızlıktan” isimli öykü kitabı geldi. Favori Yayınları’ndan çıkan yeni kitabı için Metin Turan’ı kutluyor, kendisine teşekkür ediyorum. Yeni kitabı diyorum; çünkü Metin Turan’ın daha önce yedi kitabı yayınlanmıştı.
MEKTUBU GELENLER:
Hakan Gökcan – Afyon E Tipi Cezaevi
Murat Türk – Antalya S Tipi Cezaevi
Metin Turan – Bafra T Tipi Cezaevi
Resul Kocatürk – Kırıkkale F Tipi Cezaevi
Cevher Ay – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Hasan Yıldız – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Haydar Sönmez – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Hasan Şahingöz – Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi
Yusuf Kenan Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK