Van’da helikopterden atılan köylülerin avukatı Baran Bilici, hükümet yetkililerinin açıklamalarını, soruşturmayı yürüten makamları etkilemeye dönük olarak değerlendirdi
Van’ın Çatak ilçesi kırsalında 11 Eylül’de operasyona çıkan askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra helikopterden atılan Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut ile ilgili açılan soruşturmada henüz bir ilerleme sağlanmadı. Dosyaya getirilen “gizlilik” kararı sürerken, köylülerin avukatları, “Hak arama hürriyeti ve adil yargılama hakkının engellendiği” nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.
Bunun yanı sıra Meclis gündemine getirilen olaya dair hükümet yetkililerinin açıklamaları devam ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2 köylü hakkındaki “milis” iddiasının ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan da olaya ilişkin verilen soru önergesine tek cümlelik yanıt geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Akar’ın 2 köylüye dair verdiği soru önergesine, “Bakanlığımızda buna ilişkin bilgi, belge kayıt bulunmamaktadır” şeklinde yanıt verdi.
İyileştiğinde ifade verecek
2 köylünün avukatlarından Baran Bilici, Mezopotamya Ajansı’na (MA) yaptığı konuşmada hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamaların, soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiğini belirterek, açıklamaları “soruşturmayı yürüten makamları etkilemeye dönük” olarak değerlendirdi. Bilici, “gizlilik” nedeniyle soruşturma kapsamında şüpheli olup olmadığını, yine ifadesine başvurulan kişi ya da kişilere ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını dile getirdi. Bilici, “Osman Şiban’ın tedavisi halen devam ediyor. Kendini iyi hissettiği takdirde müşteki olduğu dosyada gelip ifade verecek” dedi.
‘Failler korunuyor’
Kolluğun fail olduğu dosyaların “cezasızlık” ile sonuçlandığına dikkat çeken Bilici, adli makamların failleri koruduğunu kaydetti. Bilici, “Hemen hemen dosyaların tamamında bir aklama söz konusu oluyor. Çok düşük bir ceza aldıkları görülüyor. Bölgedeki bu tür dosyalarda maalesef sonuç olumsuz oluyor. Çünkü soruşturma gizli yürütülüyor, içeriğini bilmiyoruz. Delilleri toplayan ve fail olan kolluk görevlisinin aynı kişi olma ihtimali ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle önemli oranda deliller karartılarak, soruşturma takipsizlikle sonuçlanabiliyor” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ