Abdullah Öcalan’dan haber alamama hali 3’ncü yılını doldurdu. Bu sürede 526 görüş başvurusu yanıtsız bırakılırken, 2024 Newrozu’nde temel talep Öcalan’ın özgürlüğü oldu
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, haber alınamama hali 3’üncü yılını geride bıraktı. Avukatlarıyla 27 Temmuz 2011’den sonra görüştürülmeyen Abdullah Öcalan, en son Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde 8 Kasım 2018’de başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılarak 200 gün süren açlık grevleri sonucunda 2019 yılında avukatlarıyla 5 görüşme gerçekleştirebildi. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının 7 Ağustos 2019’da gerçekleştirilen son görüşme sonrası yaptığı tüm başvurular reddedildi.
Ailesiyle en son 3 Mart 2020 tarihinde yüz yüze görüşme gerçekleştirebilen Abdullah Öcalan’dan, son olarak kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 yaptığı kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor.
526 başvuruya yanıt yok
Abdullah Öcalan ile son temasın sağlandığı 25 Mart 2021 tarihinden bu yana Asrın Hukuk Bürosu avukatları ile aileler tarafından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmralı Cezaevi’ne 364’ü avukat, 162’si aile olmak üzere toplam 526 başvuru yapıldı. Ancak yapılan tüm bu başvurular ya yanıtsız bırakıldı ya da gerekçesi belirtilmeyen “disiplin” adı altında verilen cezalarla reddedildi.
‘Disiplin’ cezası bahanesi
Avukatlar, bu iki kuruma yapılan başvuruların yanıtsız bırakılması üzerine ilk olarak 30 Mart 2021’de Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Avukatların talebi aynı gün hızlıca reddedildi. Bu başvuru sonrası 29 Ocak 2021’de, avukat ve aile görüşünü engelleyen bir disiplin cezası olduğu ortaya çıktı. Haber alamama hali nedeniyle avukatlar, 22 Kasım 2021’de tekrardan hakimliğe başvuru yaptı. Başvuruda, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’ne (İHK) ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) tarafından yapılan tespitlere dikkat çekilerek, “İncommunicado” haline dikkat çekildi. Bu başvuru da reddedildi. Bu başvuru ile birlikte İmralı Disiplin Kurulu’nun aile ziyaretini 3 ay süreyle engelleyen disiplin cezası verdiği, 12 Ekim 2021’de de hakimlik tarafından 6 aylık avukat yasağı kararının verildiği öğrenildi.
Tecridin istisnai olduğunun kabulü
Süreç içerisinde bir diğer önemli gelişme ise, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı’nın (TOHAV), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 18 Mart 2014’de Abdullah Öcalan’ın ömür boyu cezaevinde tutulmasının “işkence” olduğuna dair kararın yerine getirilmesi için 26 Temmuz 2021’de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvurması oldu. Komite, sivil toplum örgütlerinin girişimiyle 7 yıl sonra konuyu gündemine alarak, 30 Kasım-2 Aralık arasında yapacağı toplantı öncesi Türkiye’den STÖ’lerin bildirimine ve kararların yerine getirilmesi sürecine dair bilgi istedi. Komite, 3 Aralık 2021’de kararını açıkladı. Komite, “Öcalan-2” kararında halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olup, tutuklu bulunan kişilerin sayısı hakkında bilgi istedi. Komite, Türkiye’yi genel tedbirlerin uygulanmasında kaydedilen ilerleme hakkında en geç 2022’nin Eylül ayı sonuna kadar bilgi sunmaya davet etti. Türkiye, yıl içinde verdiği yanıtlarda, Abdullah Öcalan’a uygulanan infaz rejiminin “istisna” olduğunu kabul etti
Asrın Hukuk Bürosu avukatları da, 1 Ekim 2021’de Bursa İnfaz Hakimliği’ne bu kapsamda başvuru yaptı. Hakimlik, AİHM’in kararını görmezden gelerek, AYM’yi işaret etti. Avukatlar aynı taleple 3 Aralık 2021’de AYM’ye başvurdu. Ayrıca avukatlar, bütün hakim ve savcılar hakkında 22 Aralık 2021’de Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
AYM ve AİHM başvuruları
Avukatlar, idare ve yargı mercilerinin bu işlem ve uygulamalarının durdurulması ve son bulması için 24 Aralık 2021’de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) de tedbir kararı alınması için başvuruda bulundu. AYM, 12 Ocak 2022’de bu talebi reddederek, başvurunun acil ve tedbir içerikli olmasına rağmen kararı 31 Ocak 2022’de avukatlara tebliğ etti. 2021 yılında yerel düzeyde yapılan başvurular dışında yüksek mahkeme niteliğinde olan AYM’ye 19, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de 5 başvuruda bulunuldu.
2021 yılı boyunca avukatlar, Türkiye Barolar Birliği (TBB), barolara ve TBMM’ye ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerine tecridi takip etme ve ziyaret gerçekleştirme yanı sıra Adalet Bakanlığı’na randevu talebiyle başvuru yaptı. Ancak Bakanlık, randevu taleplerini yanıtsız bıraktı. Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulardan haber alamama durumu hukuk örgütlerini harekete geçirdi. Aralarında, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) de bulunduğu hukuk örgütleri, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza kampanyası başlattı. 29 baroya kayıtlı 775 hukukçu, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza vererek, 10-17 Haziran 2021’de tarihinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Ancak Bakanlık, avukatların başvurusuna cevap vermedi.
Avrupa’daki çalışmalar
2021 yılında Türkiye ve Kurdistan’ın yanı Avrupa’da yaşayan Kürtlerin temel gündemi de Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü oldu. Yıl boyunca AİHM, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve CPT önünde eylemler yapıldı. Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin “Zamanı geldi, Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Barış” kampanyası kapsamında 9 Kasım 2021’de Yunanistan’ın başkenti Atina’dan İtalya’nın Napoli kentine kadar “Özgürlük Gemisi” yolculuğu düzenlendi. Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, o yıl aynı zamanda 10 Aralık’ı “Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü” ilan etti. Bu kapsamda dünyanın birçok yerinde alanlara çıkan Kürtler ve dostları, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı.
Dünya çapında avukat başvurusu
2022 yılına gelindiğinde de hukuk örgütlerinin Abdullah Öcalan ile görüşmek için girişimleri devam etti. Bu kapsamda Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve Ortadoğu’dan olmak üzere 22 ülkeden 350 avukat, İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül 2022’de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Sonrasında Fas, Filistin, Federe Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Doğu Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de bulunan 756 avukat da görüş için harekete geçti. Kuzey ve Doğu Suriye, Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise, 19 Eylül 2022 tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup göndererek, tecridin sonlandırılmasını istedi.
CPT İmralı’ya gitti
Türkiye’deki hukuk örgütlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Avrupa olmak üzere yüzlerce avukatın yaptığı başvuruların ardından Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 20-29 Eylül 2022 tarihlerinde İmralı’yı ziyaret ettiğini açıkladı. CPT, her ne kadar İmralı’yı ziyaret ettiğini duyursa da, ziyaretin içeriğine dair herhangi bir bilgilendirme yapmadı.
CPT ziyaretinin yankıları devam ederken, Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 29 Kasım 2022’de açıklama yaparak, “Sayın Öcalan’ın görüşmeye çıkmadığı duyumuna sahibiz” dedi. Avukatlar söz konusu bu durumun Abdullah Öcalan’ın ve diğer tutukluların hukuksuzluklara karşı sergilediği protesto biçimi olarak el aldıklarını söyledi. Asrın Hukuk Bürosu ayrıca, CPT’nin İmralı ziyaretinden hemen önce Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular hakkında İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 9 Eylül’de 3 aylık “disiplin” cezası verdiği ve bunun 28 Eylül’de kesinleştiğini açıkladı.
Siyasetçilerin başvuruları
Tecrit ve görüşme engellerinin devam ettiği ve kaygıların derinleştiği bu yılda, siyasi partilerin başvuruları da oldu. Aralarında dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim 2022’de Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Daha sonraki süreçlerde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile birçok HDP milletvekili de Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvuruda bulundu.
12 Ekim 2021’de de hakimlik tarafından verilen 6 aylık avukat yasağı kararı, 22 Nisan 2022’de sona erdi. Yasak süresinin dolması üzerine avukatlar müvekkilleri ile görüşmek için yaptıkları başvurulara herhangi bir yanıt alamadı. Bunun üzerine avukatlar 29 Nisan günü bir kez daha Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Ancak başvuru reddedildi. Reddedilme gerekçesi ise, 13 Nisan’da verilen 6 aylık yeni bir avukat görüş yasağı olarak öne sürüldü. Yasağa konu gerekçe hakkında da avukatlara herhangi bir bilgi verilmedi.
BM İnsan Hakları Komitesi’nin Öcalan kararı
Avukatları müvekkilleri Abdullah Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit ve haber alınamama halini iç hukuk yollarının yanı sıra uluslararası hukuk ve kuruluşların gündemine de taşıdı. Bu başvurulardan biri de BM İnsan Hakları Komitesi’ne 29 Temmuz 2022 tarihinde yapılan başvuru oldu. Avukatlar, “incommunicado (dış dünyadan tamamen iletişimsiz halde)” haline son verilerek, ziyaret hakkının sağlanması için tedbir kararı alınmasını istedi. Komite, bu talebi kabul ederek, başvurucuların kendi seçecekleri bir avukata derhal ve herhangi bir kısıtlama olmaksızın erişim sağlanması talebini 6 Eylül 2022 tarihinde Türkiye hükümetine iletti. Aradan geçen süreye rağmen Türkiye herhangi bir adım atmadı.
Avukatlar, 9 Eylül 2022’de verilen disiplin cezasının 9 Aralık’ta sona ermesi sonrası 15 ve 23 Aralık 2022 ile 3 Ocak 2023’te hem cezaevi hem de savcılığa 3 ayrı başvuru yaptı. Ancak bu başvurular da sonuçsuz kaldı. Bursa İnfaz Hakimliği, 4 Ocak’ta Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulara 3 aylık yeni bir aile görüş yasağı verildiğini avukatlara bildirdi. Yasak gerekçesi “disiplin cezası” olarak açıklanırken, cezanın neden verildiği ve ceza tarihine dair herhangi bir bilgi ise paylaşılmadı. Avukatlar, 10 Ocak 2023’te karara itiraz etti. Bursa Ağır Ceza Mahkemesi, aynı gün başvuruyu reddetti.
AYM, CPT ve TBB’ye başvurular
Abdullah Öcalan’ın avukatları, 2023 yılında Anayasa Mahkemesi’ne de (AYM) 8 başvuruda bulundu. Bunlardan biri deprem, 4’ü aile görüşünün sağlanmaması, 2’si avukat görüşlerinin yaptırılmaması nedeniyle yapıldı. Ayrıca avukatlar, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin tedbir kararının uygulanmaması nedeniyle de bir başvuru gerçekleştirdi. Avukatlar 6 Ocak 2023 tarihinde müvekkilleri Abdullah Öcalan ile görüştürülmemesi nedeniyle “avukat görüş yasağının ortadan kaldırılması” talebiyle Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) başvuruda bulundu. Avukatlar yıl içinde Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) de 4 ayrı başvuruda bulundu. Başvuruda CPT’nin 2022 yılında İmralı’ya yaptığı ziyaret sonucu hazırladığı raporun açıklanması talep edildi.
PKK Lideri’ne dönük haber alamama hali devam ederken, Mêrdîn’in Artuklu ilçesi Küçük Sanayi Sitesi’nde Veysi (Bubo) Taş (65), 12 Ocak’ta İmralı tecridini protesto etmek amacıyla bedenini ateşe verdi. Taş, ölmeden önce çektiği videoda Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için bedenini ateşe verdiğini açıkladı. Mehmet Akar da 16 Ocak’ta Amed Surları’nda PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi protesto etmek amacıyla bedenini ateşe verdi.
Abdullah Öcalan için 2 milyon imza
Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi ile Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi-Suriye, PKK Lideri üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle 12 Ocak-13 Mart 2023 tarihleri arasında imza kampanyası başlattı. Bu kapsamda Kuzey ve Doğu Suriye’de toplanan 2 milyon 646 bin 211 imza, 8 Ağustos’ta CPT ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne (OHCHR) teslim edildi.
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri de Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı 16 Ocak’ta İzmir’de 3 günlük açlık grevi eylemi başlattı. 18 Ocak 2023’te İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan açıklama ile İstanbul’da devam ettirilen grev 3 günün ardından Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde son buldu.
Tecride karşı uluslararası Delegasyon Türkiye’de
Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridi gözlemlemek için bir araya gelen siyasetçi, aydın, yazar, hukukçu ve gazetecilerden oluşan, 7 farklı ülkeden 36 kişilik “Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon”, 25-27 Ocak tarihleri arasında Türkiye’ye geldi. İstanbul, Ankara ve Amed’te siyasi partiler, barolar ve sivil toplum örgütleriyle bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi. Delegasyon, görüşmelere dair hazırladığı raporu 27 Mart’ta online basın toplantısıyla açıkladı. Raporda, İmralı tecridinin yasal ve siyasi bir rejime evrildiği belirtilerek, Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunun altı çizildi.
Asrın Hukuk Bürosu, komplonun yıldönümü olan 15 Şubat 2023’te, 2022 yıllına dair İmralı raporunu yayımladı. Raporda, 2022 yılının İmralı’da mutlak iletişimsizlik ve haber alamama halinin yılı olduğuna dikkat çekildi.
Türkiye ve Kurdistan’ın yanı sıra Avrupa’da da tecride karşı eylem ve etkinlikler 2023 yılı boyunca devam etti. 5 ve 6 Şubat’ta Almanya, Fransa, İspanya, Portekiz, İsviçre ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeden 150 enternasyonalist aktivist, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için İsviçre’nin Cenevre kentinde konferans ve yürüyüş gerçekleştirdi. Enternasyonalist aktivistler, konferans ve yürüyüşte Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecridin kaldırılarak, fiziki özgürlüğünün sağlanmasını talep etti.
15 Şubat’ın yıldönümünde eylemler
Abdullah Öcalan’ın komployla Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat’ın yıldönümünde, İsviçre’nin Cenevre kentinde bulunan İnsan Hakları Yüksek Komiserliği önünde bir araya gelenler de tecridi protesto ederek, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep etti. Yine Fransa’nın Marsilya kentinde tecridi protesto etmek isteyenler de Avrupa Parlamentosu (AP) Temsilciliği önünde gerçekleştirdikleri oturma eylemiyle CPT’yi protesto etti. Norveç’in başkenti Oslo’da ise, Norveç Dışişleri Bakanlığı önünde bir araya gelen Kürtler ve dostları, bakanlığın Türkiye bölümünden sorumlu yetkililerle Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dair görüşme gerçekleştirdi.
Yine aynı gün Fransa’nın Strasbourg kentinde bir araya gelen Kürt gençler, İmralı’da yürütülen tecrit karşısında sessiz kalan Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Genel Kurul Salonu’na girerek Abdullah Öcalan posterleriyle AP’yi kınama eylemi gerçekleştirdi. Burada AP Başkanı’yla yaklaşık 3 saatlik bir görüşme gerçekleştiren gençler, tecrit sisteminin insan hakları ihlali olduğunu, AP’nin kendi aldığı kararları uygulamadığını belirterek, AP Başkanı’na komploya dair bir dosya sundu.
‘Abdullah Öcalan’a özgürlük, dünyaya barış’
Abdullah Öcalan’dan haber alamama hali 24’ncü ayına girildiğinde ise, 28 Şubat’ta Güney Afrika Kürt İnsan Hakları Çalışma Grubu ve Suriye Önder Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi, Güney Afrika’nın Cape Town kentinde, “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Dünyaya Barış ve İstikrar” başlıklı konferans düzenledi. 2 gün süren konferansta, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için uluslararası mücadelenin önemine değinildi. 8 Mart’ta bu kez Avrupa Türkiye Yurttaş Komisyonu (EUTCC), Sol Grup, Greens-European Free Alliance (GREENS/EFA), Sosyalistler ve Demokratların Özgür İttifakı Grupları (S&D) ve Brüksel Kürt Enstitüsü ortaklığında Avrupa Parlamentosu’nda 17’nci Uluslararası Kürt Konferansı düzenlendi. Konferansın sonuç bildirgesinde, sürdürülebilir bir çözüm için Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiği çağrısı yapıldı.
CPT raporunu tamamladı
14 Mart’ta Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a açık mektup göndererek, Abdullah Öcalan’ın rehine statüsünde tutulduğuna işaret etti. 16 Mart’a ise CPT, İmralı’ya giden heyetin raporunun tamamlandığını ve kabul ettiğini duyurdu. Asrın Hukuk Bürosu avukatları, deprem nedeniyle müvekkilleri görüşmek için yaptıkları başvuruların reddedilmesi nedeniyle 17 Mart’a AYM’ye başvurdu
2023 Newrozu’nun startı Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde “Her der Newroz, her dem azadî” şiarıyla 15 Mart’ta verildi. İlk ateşin yakıldığı ilçede Şemzinan olmak üzere 39 ayrı noktada kutlanan Newroz meydanlarında Abdullah Öcalan’a özgürlük talebi öne çıktı.
4 Nisan’da Amara’ya
Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan’da da dört bir yanda gerçekleştirilen kutlamalarla, İmralı tecridi protesto edildi, PKK Liderinin özgürlüğü talep edildi. Avrupa Demokratik Güçler Birliği’ne bağlı 51 kurum, örgüt ve parti tarafından 3 Nisan saat 20.00’de sanal medya platformlarında #FreedomForOcalanNow (Öcalan’a özgürlük, hemen şimdi) hashtagıyla kampanya başlatıldı. Yine kutlamalar kapsamında çeşitli yerlerde Abdullah Öcalan için fidan dikilirken, Colemerg’te sokaklara çıkan gençler Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep ederek, dilek fenerleri uçurdu. Yine Türkiye’de DTK, TJA, DBP, HDP, MED TUHAD – FED öncülüğünde “Özgürlük için Amara’ya” şiarıyla yürüyüş gerçekleştirildi.
‘Tecrit Avrupa’nın dört bir yanında protesto edildi’
11-12 Mayıs tarihlerinde ise 3 farklı ülkeden 3 kişilik Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu, İstanbul’da çeşitli ziyaretler gerçekleştirerek, tecride dair bilgi edindi. Ziyaretlerin ardından İzlanda’ya giden heyet, Avrupa Konseyi (AK) 4’üncü büyük zirvesi öncesi yaptığı basın açıklaması ile PKK Liderinin rolüne ve tecride dikkat çekti.
Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebi Avrupa’da da yıl boyunca haykırılmaya devam etti. Kürt Gençlik Hareketi (Tevgera Ciwanên Şoreşger-TCŞ) ve Mücadeleci Genç Kadınlar (Jinên Ciwan ên Têkoşer-TekoJIN) ise, PKK Lideri 29 Temmuz’da Almanya’nın Düsseldorf kentinde yürüyüş gerçekleştirdi. Kürt ve enternasyonalist gençler ise 2-3 Eylül tarihlerinde Avrupa’nın birçok kentinde “Önder Apo’ya özgürlük ve Kürt sorununa çözüm” şiarıyla yürüyüş ve miting düzenlendi. Almanya’da, Düsseldorf, Berlin, Hamburg ve Hannover ile Fransa’nın Paris ve Strasbourg kentlerinde düzenlenen etkinliklere Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere, Avusturya, İspanya, Kolombiya gibi ülkelerden binlerce insan katıldı. Etkinliklerde ortak çağrı, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması oldu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılması, 25’inci yılında başta İstanbul ve Amed’de yapılan kitlesel açıklamalar olmak üzere dünyanın birçok yerinde sokaklara çıkan halklar tarafından lanetlendi.
Küresel çapta eylemler
Kürtler ve dostları, 9 Ekim uluslararası komplodan bir gün sonra 10 Ekim’de Avrupa’da “Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” şiarıyla 74 merkezde yaptıkları açıklamayla yeni bir kampanya başlattı. Küresel düzeyde yapılan kampanya kapsamında Avrupa’da, Kurdistan’da ve Türkiye’de sayısız eylem ve etkinlik gerçekleştirildi. Kampanya kapsamında Şengal’den, gençlik örgütlerinden, avukatlardan, kadınlardan, dünyadaki çeşitli aktivistlerden kampanyaya destek açıklamaları geldi. Kampanya kapsamında yürüyüş, açıklama, panel, konferans, çalıştay başta olmak üzere bir dizi eylem ve etkinlik 100’ün üzerinde ülkede hala sürüyor.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Abdullah Öcalan ile İmralı’da bulunan diğer tutuklular Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’ın aile görüşlerinin sağlanması talebiyle en son 10 Ekim 2023’te Bursa İnfaz Hakimliği’ne başvuruda bulundu. Başvuruda, aile görüşmelerinin sağlanması, varsa yeni bir “disiplin cezası” soruşturmasının dosya örneğinin verilmesi ve yeni bir “cezanın” varlığı halinde de iptali talebinde bulunuldu. Avukatların başvurusuna 13 Ekim’de yanıt veren İnfaz Hâkimliği, Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular hakkında verilmiş yeni bir “disiplin cezası” olduğunu belirtti. Ancak bu disiplin cezasının ne zaman verildiği, neden verildiği, hangi numara ile verildiğine dair hiçbir bilgi paylaşılmadı.
78 isimden ‘Barışa Çağrı’ deklarasyonu
İstanbul’da gazeteci, sanatçı, yazar, siyasetçi ve aydınların da aralarında bulunduğu 78 isim, 28 Ekim’de “Barışa Çağrı” deklarasyonu açıkladı. Deklarasyonda, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve Kürt sorununun demokratik çözümü istendi.
Amed’de sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin de aralarında olduğu 172 kuruluşta, 29 Ekim’de “Şimdiden geleceğe doğru özgürlük çağrısı” şiarıyla deklarasyon açıkladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile milletvekilleri, Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecride ilişkin 2 Kasım’da yaptıkları açıklamanın ardından görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Başvuru dilekçesinde, en kısa zaman dilimi içinde Abdullah Öcalan’la görüşme talebi yer aldı.
Gemlik yürüyüşü
Colemêrg’ten Edirne’ye on binlerin katılımıyla İstanbul ve Amed’de 18-19 Kasım tarihlerinde Gemlik yürüyüşü düzenlendi. 18 Kasım’da Amed’deki yürüyüşe Kurdistan kentleri katılırken, 19 Kasım’da Ege ve İç Anadolu bölgesinin de katılım sağladığı Marmara kolu tüm engellemelere rağmen Gemlik’e yürüyerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep etti, Kürt sorununda demokratik çözümün sağlanmasını istedi.
Binlerce tutsak açlık grevinde
“Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 108 cezaevinde bulunan binlerce tutsak, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle 27 Kasım’da açlık grevi eylemi başlattı. Tutsakların eylemine destek olmak amacıyla tutsak yakınları tarafından da birçok kentte Adalet Nöbeti eylemi başlatıldı. Başlatılan açlık grevleri ve adalet nöbeti eylemi hala devam ediyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD), İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’na heyet göndermek talebiyle 29 Kasım’da Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
9 Aralık’ta ise Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu, 9 Aralık’ta Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan’ın avukatlarını da ziyaret eden heyet, yaptığı açıklamada, “Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit derhal sonlandırılmalı, Kürt halkının demokratik lideri olarak rolü tanımlanmalı ve bu durumda derhal özgür bırakılma ihtiyacı da ortaya çıkacaktır” çağrısı yaptı.
571 isimden ortak deklarasyon
2023 yılında dört bir yanında Kürtler ve dostlarının PKK Liderinin fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle yankılanırken, 2024 yılının ilk çeyreği de aynı taleplerle geçti. Bu kapsamda 7 Ocak’ta aralarında yazar, yönetmen, müzisyen, sanat eleştirmeni, oyuncu, ressam, dengbêj ve akademisyenlerinin de bulunduğu edebiyat ve sanat dünyasından 571 isim, Amed ve İstanbul’da “Barışa Ses Olalım” başlıklı deklarasyon açıkladı. Jülide Kural, Sırrı Süreyya Önder, Cevdet Bağca, Nur Sürer, Mikail Aslan gibi isimlerinde çağrıcısı olduğu deklarasyonda, Kürt sorununun çözümü, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması ve toplumsal barış çağrısı yapıldı.
CPT’ye acil ziyaret başvurusu
12 Ocak’ta ise ÖHD, ÇHD, TOHAV ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Êlih (Batman), Amed, Colemêrg (Hakkari), Mêrdîn, Mûş, Şirnex, Riha (Urfa), Wan baroları ile İHD ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), aile ve avukatları ile görüştürülmeyen Abdullah Öcalan ile Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar için “acil” ziyaret gerçekleştirilmesi için Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvuru yaptı
Asrın Hukuk Bürosu’nun İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne dair hazırladığı, “2023 yılı Gözlem ve Tespit Raporu” nu 17 Ocak’ta açıklandı. Asrın Hukuk Bürosu’nun 2023 yılı İmralı raporunda, bir yıl içinde toplam 169 görüş başvurusunun yanıtsız bırakıldığı kaydedildi. “2023 mutlak iletişimsizlik yılı olmuştur” tespiti yapılan raporda, “2024’ün Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı ve Kürt sorunun çözüm yılı olması tarihsel bir ihtiyaçtır” vurgusu yapıldı.
330 avukattan Adalet Bakanlığı’na başvuru
İmralı’da yürütülen ağırlaştırılmış tecride karşı 35 barodan bin 330 avukat ise 22 Ocak’ta Abdullah Öcalan’la görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Başvuruya ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapan avukatlar, Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların avukatları ile görüşmesinin hukuka aykırı bir şekilde engellendiğine dikkat çekerek, hukuksuzluğun sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
15 Şubat’ta isse Asrın Hukuk Bürosu, aile ve avukatları ile görüştürülmeyen Abdullah Öcalan ile Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar için Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) başvuru yaptı. “İncommunicado” haliyle işkence yasağını sistematik şekilde ihlal eden tutulma koşulları, deprem, açlık grevleri ve meydana gelen diğer gelişmelerle ilgili bilgilendirme ve talepleri içeren başvuruda, CPT’den son ziyaretlerine ilişkin raporlarını açıklaması ve İmralı’ya yeni bir ziyaret gerçekleştirmesi talep edildi. Yapılan başvuruya yanıt beklenirken, CPT Türkiye’ye 13-22 Şubat tarihleri ziyaret gerçekleştirdiğini ancak PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu İmralı Adası’nı ziyaret etmediğini açıkladı.
Kürt Sorununa Çözüm ve Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon
İmralı’da mutlak iletişimsizlik haline karşı Avrupa’dan siyasetçiler ve parlamenterlerin de aralarında bulunduğu Kürt Sorununa Çözüm ve Tecride Karşı Uluslararası Delegasyonu, 20 Şubat’ta İstanbul’a gelerek, bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Heyet, Abdullah Öcalan’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu başta olmak üzere, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilere ziyarette bulundu. İki boyunca süren temasların ardından basın toplantısı düzenleyen heyet, İmralı’da sürdürülen mutlak iletişimsizlik haline karşı Türkiye başta olmak üzere uluslararası kurumlara sorumluluklarını hatırlatarak, adım atılması çağrısı yaptı.
Son olarak İsveç, Güney Afrika, İspanya, İtalya ve Norveç’ten 12 avukattan oluşan “Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu” 28 Şubat’ta Türkiye ve Kurdistan’a gelerek İmralı’da mutlak iletişimsizlik haliyle sürdürülen tecride karşı bir ziyaret ve temaslarda bulundu.
2024 Newrozu’nda tek talep: Öcalan’ın özgürlüğü
2024 Newrozu’nun startı ise “Rabe dema azadî û serkeftinê ye / Zaman, özgürlük ve zafer zamanıdır! Ayağa Kalk!” şiarıyla 15 Mart’ta Elezîz’in Dep (Karakoçan) ilçesinde verildi. 1 milyonu aşkın kişinin katıldığı İstanbul ve Amed Newrozu başta olmak üzere 57 merkezde kutlanan Newroz meydanlarında verilen mesaj, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü oldu.
Gelinen aşamada PKK Liderinden haber alamama hali 3’üncü yılını geride bırakırken Kürtler ve dostları, 25 Mart’tan 2021 yılından bu yana dünyanın dört bir yanından Abdullah Öcalan’a dönük yürütülen tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için mücadele etmeye devam ediyor.
Haber: İbrahim Irmak\MA