AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriye yönetimiyle görüşmeler konusunda yaptığı açıklamalara Suriye’deki savaşın taraflarından ABD yanıt verdi
ABD, Türkiye’nin Suriye ilişkilerinde normalleşmeyi getirecek adımlarına ilişkin açıklama yaptı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin Beşar Esad yönetimiyle ilişkileri normalleştirmesine karşı olduklarını söyledi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ukrayna-Lviv dönüşü gazetecilere açıklama yaparken “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok. Devletler arasında siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz” sözlerini kullanması,
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da Türkiye’nin Suriye ile diyalog için ön şartları olmadığını söylemesi gözleri Suriye’deki savaşıa dahil olan ve Suriye ile ilişkileri askıya almış olan ülkelere çevirmişti.
Savaşın taraflarından ABD’den bir açıklama oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin Suriye’yle ilişkileri normalleştirmesine karşı olduklarını söyledi.
Gazetecilerin olası Türkiye-Suriye yakınlaşmasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Patel “ABD Esad rejimiyle diplomatik ilişkileri güçlendirmeyi amaçlamıyor ve diğer ülkelerin de ilişkileri normalleştirmesini desteklemiyoruz” yanıtını verdi.
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmayı düşünmediğini de ifade eden ABD’li yetkili, siyasi çözüm yönünde bir ilerleme göremediklerini belirterek “Hükümetleri Esad rejiminin son 10 yılda Suriye halkına karşı işlediği suçları çok dikkatli şekilde düşünmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Soçi görüşmesi
Erdoğan 5 Ağustos 2022’de Soçi’de Rusya başkanı Vladimir Putin ile görüşmüş, Kuzey ve doğu Suriye2ye operasyon izni istemişti. Görüşmede Türkiye ile ikili ilişkiler, Akkuyu Nükleer Santrali’ için Rusya’nın gönderdiği paraların akıbeti gibi başlıklar da konuşulmuştu.
Erdoğan, Rusya başkanı Putin’in kendisinden Suriye yönetimiyle görüşmesini istediğini söylemişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Erdoğan ve Putin’in Soçi’de yaptığı görüşmeden bir kaç gün sonra, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile 2021 sonlarında Belgrad’daki Bağlantısızlar Toplantısı’nda ayaküstü kısa bir sohbet gerçekleştirdiğini açıklamıştı. Çavuşoğlu daha sonra Ankara’da düzenlenen 13. Büyükelçiler Konferansı’nın kapanışında “Muhalefet ile Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz” demiş ve yıllar sonra ‘Esed’ yerine ‘Esad’ ifadesini kullanmıştı.
Lviv görüşmesi sonrası
Erdoğan 18 Ağustos 2022’de de Ukrayna-Lviv dönüşü uçakta açıklamalar yaparken şunları söylemişti: “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok ki. Eğer Türkiye’de muhalefet olayı böyle bir noktaya taşıyorsa bu muhalefetin hem kalitesini hem de gramını ortaya koyar. Temennim odur ki inşallah önümüzdeki dönemle ilgili Suriye’de hem anayasa bir an önce yapılır, bu iş sağlama bağlanır hem de halkın bütün bu noktadaki sıkıntılarını giderecek adımlar atılır. Mesela Mısır’la şu anda üst düzeyde, istenen yerde değil ama biz şimdi Mısır’la da arkadaşlarla alt düzeyde yani bakanlar seviyesinde bu işi sürdürelim ve ardından da temenni ederiz ki üst düzeyde de bu adımı en güzel şekilde atalım. Çünkü Mısır halkı bizim kardeşlerimiz. Bizim Mısır halkıyla dargın olmamız mümkün değil. Onun için de bir an önce orayla da bu barışı bizim temin etmemiz gerekiyor. Suriye’yle daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor. Bu adımları atmak suretiyle, tüm bölgede yani İslam dünyasının bizim komşularımızla olan bu bölgesinde inşallah birçok oyunu biz bozarız… Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır. Hatta bir söz var; ‘İplikle de olsa bağı koparmayın, o bağ devam etsin. Gün olur lazım olur.’ Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız… Şu anda Suriye’de attığımız her adımda bir defa biz güvenlik güçlerimiz, istihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız olarak Rusya’yla irtibat halindeyiz. Arkadaşlarımız sürekli onlarla görüşme halindeler. Ben de Sayın Putin’le görüşmeler yapmak suretiyle ‘Bu süreci sağlama bağlayalım.’ diyoruz. İşte örneğin son Soçi seyahatimde Suriye bizim için önemli bir görüşme konusuydu, gündem maddesiydi. Şu anda yine buradaki terör olaylarıyla alakalı gerek ben Putin’le gerek Dışişleri Bakanı’m ve Savunma Bakanı’m muhataplarıyla görüşmeleri devam ettiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de zaten devam ettireceğiz. Mesela gönül arzu ederdi ki İran’la da oradaki bu çalışmaları daha etkin yürütelim ama bu olmadı. Biz de şu anda Rusya’yla olan bu dayanışmamızı, birlikteliğimizi aynı kararlılıkla devam ettiriyoruz. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde devam ettireceğiz.”
Kılıçdaroğlu: Putin talimat verdi, şimdi Esad’la görüşecek
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşeceğine ilişkin haberlere değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Niğde’de 23 Ağustos’ta yaptığı konuşmada şunları söylemişti: “Suriye’de 33 askerimiz şehit edildi. Vuran Rusya’ydı. Devleti yöneten Erdoğan, 33 şehidimizin olduğu hafta nefesi Moskova’da aldı. Bizden özür dilenmesi gerekirken biz onun ayağına gittik, niçin? Emevi Camii’nde 24 saat içinde namaz kılacağız diyorlardı, bir baktık Suriyeliler bize gelmiş. Şimdi göndereceğiz diyorlar. Bu kardeşiniz söz verdi. En geç iki yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi onların özgür iradeleriyle kendi ülkelerine göndereceğiz.. Kalktı konuştu. ‘Bu can bu bedende olduğu sürece kimse benden papazı alamaz’ dedi. Papazı verdi mi? Bu tükürdüğünü yalamak demektir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin itibarını yerle bir etmek demektir. ‘Asla Esed’le yan yana gelmeyeceğim’ dedi. Kendisine mektuplar yazdım. ‘Yanlış yapıyoruz. Arap konusu farklıdır, o dünyaya karışmayalım’ dedim. Putin talimat verdi şimdi Esad’la görüşecek. Ben söylüyorum görüşmüyor, Putin söylüyor görüşüyor.”
WASHINGTON