ABD’de başkanlık seçimleri 5 Kasım günü yapılıyor. Aynı gün Temsilciler Meclisi’nin tümü, Senato’nun üçte biri yenilenirken, kimi eyaletlerde de vali ve eyalet meclisi seçimleri yapılacak
Hüseyin Aykol
Amerika Birleşik Devleri’nde (ABD) başkanlık seçimleri 5 Kasım Salı günü yapılacak. Mevcut Başkan Joe Biden’ın yerine yardımcısı Kamala Harris, Demokrat Parti’nin aday olurken; Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı başkanlık seçimini geçen dönem Joe Biden’a karşı kaybeden Donald Trump oldu.
Sadece ABD vatandaşları değil, neredeyse tüm dünyadaki insanlar, kimin başkan seçileceğine odaklanmış durumda ama aynı gün Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesinin tamamı ve 100 kişilik Senato’nun üçte biri de yeniden seçilecek. Bu arada, kimi eyaletlerde boşalmış valilik ve eyalet meclisi seçimleri de yapılacak. ABD’de Senato üyeleri 6 yıl, başkanlar 4 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise 2 yıl görevde kalıyor. Başkanlar üst üste sadece iki kez seçime girebiliyorlar.
Kimler aday?
ABD’de siyaset, uzun yıllardır iki büyük partinin egemenliği altında bulunuyor. Bunlardan Demokrat Parti, modern liberalizmi temsil ediyor. Parti, genel olarak devletin kamu hizmetlerini üstlenmesi, eğitimin parasız ya da makul bir ücret karşılığında sunulması, herkesi kapsayan genel bir sağlık sigortası sisteminin kurulması, sosyal programlar uygulanması, çevrenin korunmasına dönük tedbirler alınması ve işçi sendikalarının güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Cumhuriyetçi Parti ise Amerikan muhafazakarlığı olarak isimlendirilen görüşü temsil ediyor. Bu görüş, devletin ekonomi ve sosyal hayattaki rolünün asgariye çekilmesini, vergilerin düşürülmesini, serbest piyasa kapitalizmini, silah taşıma hakkını, işçi sendikalarının kapatılmasını ve göç ile kürtaj gibi konularda çok daha kısıtlayıcı düzenlemelerin getirilmesini savunuyor.
Bu iki ana partinin dışında Yeşiller ve Bağımsızlar gibi kendi adaylarını çıkartan çok küçük siyasi oluşumlar da mevcut. Ancak Başkanlık yarışı Demokrat ile Cumhuriyetçi adaylar arasında geçiyor. Bu seneki yarışta da Harris ya da Trump’tan birinin kazanması bekleniyor.
Seçim süreci
Partilerin aday belirleme süreci tamamlandı. Cumhuriyetçi Parti’de bu yıl Trump’ın karşısına çıkan adaylar kısa sürede havlu atmak zorunda kalırken, Demokrat Parti’de ise -geleneksel olarak- mevcut Başkan Joe Biden’ın adaylığı kolay kazanması beklenirken, Biden’ın iyice yükselen sağlık sorunları ve Trump’ın bunu çok fazla onun aleyhine kullanması yüzünden, neredeyse son dakika atağıyla, Başkan Yardımcısı Kamala Harris Demokrat Parti’nin başkan adayı yapıldı.
Ön seçimlerin nasıl yapılacağına dair ABD Anayasası’nda herhangi bir düzenleme olmamasından dolayı bunun usulleri eyalet yasalarıyla belirleniyor. Ön seçimler, iki farklı türde yapılıyor. Bunlardan ilki, eyalet düzeyinde yapılan parti toplantıları oluyor. Burada herhangi bir oy kullanılmıyor. Katılımcılar toplantıların yapıldığı alanlarda destekledikleri adaya ayrılan bölgeye geçip burada duruyor ve yapılan sayım sonucu hangi adayın daha çok destek aldığına karar veriliyor.
İkincisi ise oy kullanma usulüyle yapılan ön seçimler. Eyaletlerin büyük bir bölümünde bu yöntem kullanılıyor ve oy kullanma süreci baştan sona partiler değil, eyalet yönetimi tarafından yapılıyor. Yapılan ön seçimler sonucunda en yüksek sayıda delegenin desteğini alan isim, partinin başkan adayı oluyor. Başkan adayları, partilerin büyük kurultaylarında resmi olarak açıklanıyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin merkez yönetim kurulu olan Cumhuriyetçi Ulusal Komite, Donald Trump’a destek verme kararı aldı. Demokrat Parti ise mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i başkan adayı seçmiş bulunuyor.
ABD’de başkanlık seçim kampanyası için herhangi bir süre kısıtlaması bulunmuyor. Ancak parti adaylığını kazanan kişiler genellikle 18 ay civarında bir süre kampanya yürütmüş oluyor. Ön seçimde kimin başkan adayı olduğunu belirten resmi açıklamaların ardından her iki partinin başkan ve başkan yardımcıları, televizyondan canlı yayınlanan toplam üç tartışmada karşı karşıya geldi. Bunlardan ikisi başkan adayları, biri de başkan yardımcıları arasında yapıldı.
Bu yılki seçimlerde, Cumhuriyetçi aday Trump, ilk televizyon tartışmasında Demokratların adayı Joe Biden ile yaparken, ikinci televizyon yayınında ise Kamala Harris ile tartışmak zorunda kaldı. Joe Biden’ı çok yaşlı olmakla itham ederken, Kamala karşısında kendisi çok yaşlı bir aday haline düştü!
Başkanlık seçim sistemi
Dünyadaki birçok sistemin aksine, ABD’de halk oylamasında en yüksek oyu alan aday başkan seçilmiş kabul edilmiyor. ABD’de halk başkanı doğrudan değil, dolaylı seçiyor. Seçmenler bulundukları her eyaletin, başkanı seçecek olan Seçici Kurul’daki delegelerini seçiyor. Bir eyalette en çok oyu alan parti, o eyaletin tüm delegelerini kazanmış sayılıyor.
Eyaletlerin delege sayısı da büyüklüklerine göre belirleniyor. Bu da nüfusu yüksek olan eyaletlerin başkanın seçiminde daha belirleyici rol üstlenmesine neden oluyor. Seçici Kurul’da en fazla delegeye sahip ilk altı eyalet; 55 sandalye ile California, 38 ile Texas, 29 ile New York ve Florida, 20 ile Illinois ve Pennsylvania olarak sıralanıyor.
Seçici Kurul’da 538 delege yer alıyor ve başkan seçilmek için 270 delege sayısına denk gelen eyalette seçimi kazanmak gerekiyor. Teoride, Seçici Kurul’un halk oylamasına en yüksek oyu alan adayı seçmesi öngörülüyor. Ancak uygulama pek böyle işlemiyor.
2000 yılında Demokrat aday Al Gore ve 2016’da da yine Demokrat aday Hillary Clinton, toplamda rakiplerinden daha fazla oy almalarına karşın, Seçici Kurul’da çoğunluğu sağlayamadıkları için başkan seçilemedi. Al Gore’un karşısında oğul Bush, Hillary’nin karşısında Trump başkan seçildi.
Kırmızı, mavi eyaletler
ABD’de bazı eyaletleri, değişmez bir şekilde uzun yıllardır aynı partinin adayı kazanıyor. Belli bir partinin kalesi olan eyaletler, o partinin rengiyle anılıyor. Idaho, Alaska ve güneydeki birçok eyalet, Cumhuriyetçi Parti’nin kaleleri olduğundan “kırmızı eyaletler” olarak adlandırılıyor.
California, Illinois ve ülkenin kuzeydoğusundaki eyaletlerin desteği ise Demokrat Parti üyelerine ve bu nedenle de “mavi eyaletler” olarak biliniyor. Çekişmeli eyaletler ise herhangi bir partinin kalesi olmayan yerler olarak tanımlanıyor.
Bu eyaletlerde adaylar ve kampanyalara göre, farklı partiler kazanabiliyor ve bu nedenle de başkanlık yarışı esasen kritik çekişmeli eyaletler üzerinde yoğunlaşıyor.
ABD’nin kuzeyindeki göller bölgesi civarında yer alan Ohio, Iowa, Indiana, Michigan gibi Orta-batı eyaletleri bu gruba örnektir. Florida eyaleti güneyde yer almasına rağmen yüksek bir iç göç nedeniyle “salıncak eyalet” karakteri kazanmıştır. Son anketlerde, Trump salıncak eyaletlerde önde görünüyor.
Postayla oy kullanma
ABD’de seçim kanunlarına göre bir seçmen, belirli durumlarda seçim sandığına gitmeden uzaktan posta yoluyla oy kullanabiliyor. Kovid-19 salgınına kadar ABD’de sadece birkaç eyaletteki seçmenler, sandığa gitmeden posta yoluyla oy kullanıyorlardı.
Ülkedeki birçok eyalet ise geçerli bir mazereti olan seçmenlere (yurt dışında bulunmak, hastalık, mecburi görev, askerlik gibi) önceden başvuruda bulunmak kaydıyla posta yoluyla oy kullanma seçeneğini sunuyor. Az sayıdaki eyalet ise herhangi bir mazeret belirtmeden de sadece başvuru yapılması durumunda söz konusu seçmenlere postayla oy kullandırıyor.
Postayla gönderilen oy pusulalarının üzerine vurulan posta damgası için son gün 5 Kasım olsa da hangi tarihe kadar gelen oyların kabul edileceği ya da oyların resmi sayım sürecine ne zaman başlanacağı konusunda her eyaletin farklı uygulaması bulunuyor.
5 Kasım’dan sonra
ABD’de seçim süreci, esasen seçim gününden sonra da uzun bir süreyi kapsıyor. Seçim sonuçlarının gecikmesi durumunda, sonraki aşamalar için Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş bazı tarihlerin değiştirilmesi söz konusu olmadığından, bu durum da beraberinde yeni bir kaos getirebilir.
Tarihler, eyaletlere göre farklılık gösterse de tüm eyaletlerin 10 Kasım-11 Aralık’ta seçim sonuçlarını resmen onaylaması gerekiyor. Tüm eyaletler, 8 Aralık’a kadar tüm oyları sayıp, hangi adayın delege oyu kazandığına karar vermek zorunda.
14 Aralık’a kadar her eyaletin Seçiciler Kurulu üyesi, başkan adayına oyunu verip, bu oyları Washington’a göndermeli. Gönderilen oyların en geç 23 Aralık’a kadar ABD Kongresine ulaşması gerekiyor.
5 Kasım’da yapılacak oylamada seçilen Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri, 3 Ocak’ta yemin ederek görevlerine başlayacak. 6 Ocak’ta ise hem Temsilciler Meclisi hem de Senato Üyeleri, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu salonunda bir araya gelecek.
Aynı zamanda Senato Başkanı da olan ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in başkanlığında, Kongre’nin her iki kanadından birer temsilcisi eyaletlerden gelen oyları alfabetik sıraya göre okuyup sayacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra kendisine teslim edilen sonuçları Harris, resmi olarak duyuracak ve varsa itirazları dinleyecek.
Tüm bu takvimin normal olarak işlemesi durumunda, ABD’nin yeni başkanı 20 Ocak’ta düzenlenecek yemin töreniyle görevine resmen başlayacak.
Donald Trump
Donald John Trump, 1946 yılında doğdu. 1960’lı yıllarda çeşitli nedenlerden dolayı liseyi terk etmek durumunda kaldı. Sonraki süreçte askeri akademi ile Pensilvanya’da bulunan Wharton Institute’de eğitim gördü. Üniversite yılları sonrasında babası Fred Trump’ın emlak ve inşaat firmasında görev almaya başladı. 1971’de babasının şirketlerinde imtiyaz sahibi olup kontrolü ele aldı. 2000’de yapılan seçimlere Reform Partisi başkan adayı olarak katıldı fakat kısa süre sonra adaylıktan çekildi. 2001 yılında bu partiden ayrıldı. 2004 yılında NBC kanalında “Çırak” (The Apprentice) programını hazırlayarak şov dünyasına adım attı. 2016 yılındaki seçim sürecinde İslamofobik söylemleri ve seçim vaatleriyle eleştirildi. 2016 yılındaki seçimleri kazanmasıyla birlikte ABD tarihinin en yaşlı başkanı oldu. İkinci kez seçilirse, kendine ait “en yaşlı başkan” olma rekorunu kıracak.
Kamala Harrıs
ABD Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Harris, ABD seçimlerinde ilk siyah ve Asyalı kadın başkan adayı. 59 yaşındaki Harris aynı zamanda Kasım ayında yapılacak seçimleri kazanırsa Amerika’nın ilk kadın başkanı olacak.
ABD Başkanı Joe Biden adaylıktan çekilip Harris’i destekledi. Biden’ın 81 yaşında olmasının seçimlerde partinin aleyhine olacağını düşünen bazı Demokratlar, seçim kampanyasına yeni bir enerji katmak için Harris’i aday göstermişti.
Kamala Harris 2020’deki başkanlık seçimlerinde ABD’nin ilk kadın, siyah ve Asya kökenli başkan yardımcısı olarak tarihe geçti. Kasım 2021’de Biden sağlık muayenesinde olduğu sırada 75 dakikalığına başkan vekilliği yaptı. California- Oakland’da dünyaya gelen Kamala Harris’in annesi Hindistan, babası da Jamaica doğumlu.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris aynı zamanda Amerikan Senatosu Başkanı da olması nedeniyle, bir tasarı için yapılan oylamada oyların eşit olması halinde karar oyu verme yetkisine sahip. Harris, ABD tarihinde bu yetkiyi en çok kullanan başkan yardımcısı oldu ve tam 32 kez karar oyu verdi.