Rusya, İran ve Suriye, İdlib’e operasyon için hazırlıklarını yaparken, Rusya’nın operasyon için ABD ile görüştüğü belirtiliyor. İkilinin pazarlık masasında İran’ın etkisinin kırılması ve Cenevre’ye geri dönüş olduğu ifade ediliyor.
Suriye iç savaşında 8 yılın sonunda rejim karşıtı cihatçı grupların toplanma merkezi yapılan İdlib son haftalarda ateş altında. Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Ersin Çaksu’nun analizine göre, Suriye rejim güçleri, Rusya ve İran, Türk devletinin Astana görüşmelerinde garantörlüğünü üstlendiği silahlı gruplara karşı havadan ve karadan saldırılarını yoğunlaştırdı. Ancak diğer yandan da söz konusu müttefikler arasında var olan çelişkiler operasyonu geciktiriyor. Türkiye’nin 12 gözlem noktası kurduğu İdlib ile Hama ve Lazkiye’nin kuzey kırsalına operasyon için bölgeye yığınak yapan Suriye rejim güçleri, Rusya ile İran’ın operasyonu henüz resmi olarak başlamamış olsa da bölgeye yönelik havadan ve karadan bombardıman aralıksız bir şekilde devam ediyor.
Parçala-ele geçir
Henüz kapsamlı operasyonun başlamadığı ancak çatışma, bombardıman ve yığınağın sürdüğü İdlib’de Suriye rejiminin daha çok bölgeyi parça parça ele geçirme planı üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Bölgeye yönelik topyekun bir operasyonun uzun zamana yayılacağı ve bilançosunun ağır olacağını hesaplıyor. Ancak büyük bir ekonomik kriz yaşayan Suriye, operasyon için daha çok Rusya ve İran’ın atacağı adımları takip ediyor.
İran yığınak yapıyor
Suriye savaşında rejime karadan en büyük desteği veren İran’ın da güçlerini daha çok Halep’in batısı ile kuzeyine yerleştirdiği ve Suriye ordusunda İran yanlısı komutan olarak bilinen Mahir Esad’ın (Beşar Esad’ın kardeşi ve aynı zamanda 4. Mekanize Tugayı Komutanı) da bölgede olduğu belirtiliyor. Halep’in batısı ile Nubul ve Zehra bölgelerine ağırlık veren İran’ın da bölgeye büyük yığınak yaptığı ifade ediliyor.
Nusra tünel kazıyor
Askeri gözlemciler, El Nusra ve bileşenlerinin kurduğu Heyet Tehrir El Şam’ın (HTŞ) elindeki bölgede büyük bir yığınak yapıldığını, kazılan tüneller ve coğrafyanın operasyonu zorlaştırdığını kaydediyor. Haftalardır ağır bombardıman altında olan ve sadece Cumartesi günü içerisinde Rusya ve Suriye’nin 110 kez bombaladığı bölgede kazılan tünellerin etkisiz kılınmasında ancak sığınak ve tünellere karşı kullanılan delici füzelerin etkili olabileceği belirtiliyor. Bu da operasyonun maliyetini arttırıyor. Kapsamlı bir operasyonun başlaması, Hatay’ın Yayladağı ilçesi sınırından başlanarak, bir yay gibi Azez’a kadar yoğunlaşması beklenen çatışmaların yaklaşık 120 kilometrelik bir hatta yoğunlaşacağı tahmin ediliyor. Böylesi bir operasyonda Türkiye’nin alacağı pozisyon ise merak ediliyor. Önceki gün hamiliğini üstlendiği gruplar ile Afrin Şera ilçesine bağlı Marenez, Malikiye ve Şiwarqa köylerine saldıran TSK ise Şehba bölgesini alarak Halep’i çembere almayı hedefliyor.
Moskova baskıyı artırdı
Olası bir kapsamlı operasyonun bile en az bir yıl süreceği tahmin edilen İdlib’de Rusya, öncelikli olarak silahlı gruplara giden desteğin kesilmesini hedefliyor. Bunun için de son zamanlarda Türkiye’ye İdlib Mutabakatı’ndaki taahhütleri hatırlatıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ülkesinin Türkiye ile vardığı İdlib Mutabakatı’na uymaya çalıştığını belirterek, “İdlib’deki durum ve diğer bölgelerde teröristlerin faaliyetleri sonsuza kadar devam edemez. Her şeyin sınırı var” demişti.
Rusya-ABD görüşüyor mu?
Bir yandan Türkiye’yi İdlib’deki gruplara destek vermemesi için baskı altında tutan Rusya, diğer yandan da operasyon için ABD’yle anlaşmaya çalışıyor. Edinilen kimi bilgilere göre, görüşmelerde Rusya’nın “İran’ın Suriye’deki etkinliğinin düşürülmesi” ve “Astana masasından Cenevre masasına dönüş” karşılığında ABD’nin İdlib operasyonuna göz yummasını bekliyor.
Anlaşma çıkar mı?
İdlib operasyonunun önündeki en büyük engellerden biri olarak ABD gösteriliyor. Nitekim Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı iddiaları sonrası 14 Nisan 2018 tarihinde ABD, İngiltere ve Fransa, Suriye rejimine yönelik 100’ü aşkın füzeli saldırı gerçekleştirmişti. Öte yandan İran ile Rusya arasında Suriye sahasında son aylarda iyice belirginleşen görüş ayrılıklarının da Rusya ile ABD’yi böyle bir anlaşmaya götürebileceği ifade ediliyor.
Rus tankları sahada
Hama ile Lazkiye’nin kuzey kırsalına yığınak yapan Rusya’nın ise Suriye savaşında ikinci kez tanklarını bölgeye gönderdiği bildiriliyor. Rusya bundan önce rejime daha çok hava saldırıları ve istihbarat desteğinde bulunmuş ve sadece Duma operasyonunda tanklarını cepheye göndermişti. Öte yandan Suriye ordusundaki Rusya yanlısı komutan Süheyl Hasan’ın (Kaplan Kuvvetleri komutanı) da bölgeye geldiği ve bölgedeki güçlerini arttırdığı belirtiliyor.