Abdullah Öcalan için Özgürlük Sendikal Kampanyası, tecride karşı AP önünde acil bir basın toplantısı yaptı. Açıklamada, uluslararası kurumlara tecride son verilmesi için acil harekete geçilmesi çağrısı yapıldı
İmralı Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumuna dikkat çekmek için eylem ve etkinlikler devam ediyor. Bu amaçla, İngiltere merkezli “Abdullah Öcalan için Özgürlük Sendikal Kampanyası”, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu önünde acil bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Uluslararası kurumlara çağrı
Sendikacılar açıklamalarında Öcalan’ın 24 yıldır hücre hapsinde tutulduğuna dikkat çekerken, son iki yılı aşkın bir süredir kendisinden hiçbir haber alınamadığını hatırlattılar. Uluslararası alanda yürütülen kampanyanın organizatörleri, Kürt Halk Önderi’nin sağlığı ve güvenliği konusunda ciddi endişelerin olduğunu belirtti. Parlamento karşısındaki Luxembourg meydanında, Öcalan’a özgürlük talep eden dev bir pankart açılırken, katılımcılar Avrupa Birliği’ni ve İşkenceyi Önleme Komitesi CPT’yi harekete geçmeye çağırdı.
Tecrit kalkmadan Kürt sorunu çözülmez
Açıklamada konuşan Abdullah Öcalan için Daimi Nöbet Temsilcisi Sarah Glyyn, tecrit koşullarına dikkat çekerek, iki yılı aşkın bir süredir İmralı’daki tutsaklarla hiçbir temas kurulamadığını belirteti. Glyyn, “İzolasyon uluslararası insan hakları ilkelerine aykırıdır” dedi. 100 yıl önceki Lozan Antlaşması’nı da hatırlatan ve yol açtığı sorunlara dikkat çeken Glyyn, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmadan Kürt meselesine demokratik ve barışçıl bir çözümün mümkün olmadığının altını çizdi.
Abdullah Öcalan’a ne oldu?
Demokrasi için Araştırma ve İnceleme Merkezi CRED’den avukat Michaela Arricale, CPT’nin sessizliğini sert sözlerle eleştirerek, CPT’nin sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. CPT’nin ne yaptığını sorarak, işlevini sorgulayan Arricale, şu soruyu yöneltti: “Abdullah Öcalan’a ne oldu?”Bir sonraki konuşmacı da İtalya’dan Roma VIII. Belediye Başkanı Amadeo Ciaccheri, İtalya’yı ve Avrupa Birliği’ni Abdullah Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi için baskı yapmaya çağırdı.
Sessizliğe tepki
İskoçya’dan Glasgow Meclis Üyesi Rosa Salih de, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır uluslararası insan haklarına aykırı olarak tecritte olduğunu kaydederek, “Bu bir insan hakları meselesidir” dedi. Salih, “Avrupa Parlamentosu’nu Türk hükümetine baskı yapmaya çağırıyoruz” diye ekledi. Son olarak, Avrupa Birleşik Sol/Kuzey Yeşiller Grubu’ndan Jurgen Klutte, Avrupa kurumlarının sessizliği nedeniyle toplandıklarını belirterek, taleplerini şöyle sıraladı: “Tecride son verilmeli, Abdullah Öcalan özgür olmalı, Suriye/Rojava’ya yönelik savaş durdurulmalı.”
Sözde disiplin cezaları
Grup adına hazırlanan ortak metinde ise, peş peşe verile “disiplin cezalarına” dikkat çekilerek, “Sözde ‘disiplin yaptırımları’, geçerli herhangi bir Türk veya Avrupa yasal çerçevesine dayanmamaktadır. Bunlar, tecrit politikasını uzatmaya yönelik siyasallaştırılmış önlemlerdir. Örneğin, böyle bir disiplin cezasının, Sayın Abdullah Öcalan’ın diğer mahkûmlarla çok yüksek sesle konuşması nedeniyle verildiği bildirildi” denildi.
Yasal çerçeveler ihlal ediliyor
Açıklamada “Bu gerçekler, Türkiye hükümetinin çok sayıda kilit uluslararası yasal çerçeveyi ihlal ediyor olabileceğini düşündürmektedir” denildi. Birleşmiş Milletler “Mandela Kuralları’nın işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezaların tanımına ilişkin kriterlerinin de hatırlatıldığı açıklamada, “Bu kuralların ihlal edilmesinden son derece endişeliyiz” vurgusu yapıldı.
CPT’ye sorumluluk çağrısı
CPT’ye çok fazla sorumluluk düştüğü belirtilen açıklamada, “En son CPT heyeti, Eylül 2022’de İmralı cezaevini ziyaret etti. CPT, ziyarete ilişkin Genel Raporu’nu Mart 2023’te yayınladı. Bu raporda yer alan bilgilerin güvenilirliğinden endişe duyuyoruz. CPT, Sayın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü iddia etti. Ancak Türk Adalet Bakanı, Sayın Abdullah Öcalan’ın ziyareti reddettiğini iddia etti. Bu nedenle CPT’den ziyaretin mahiyeti ve detayları hakkında somut bilgi talep ediyoruz” denildi.
Açıklamada çok sayıda öneri de şu şekilde sıralandı.
Türkiye’ye:
İmralı’daki cezaevi koşullarına ilişkin İşkenceyi Önleme Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (Öcalan No 2) önceki tavsiyelerini gecikmeden uygulayın; ilgili olan şu maddeler buna dahil:
– Mahkumların örgütlenme hakkı;
– Mahkumların avukatları ve ailesiyle görüşme hakkı;
– Cezaevi koşullarına itiraz etmek için etkili yasal yollar; vs
-AİHS’nin 3. maddesine aykırı olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kaldırılması.
Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi’ne:
Türkiye Hükümeti’nin CPT’nin tavsiyelerine uymayı ısrarla reddetmesini tartışın;
Türkiye Hükümeti’ni sorumlu tutmak için ileriye dönük sonraki adımları ana hatlarıyla belirtin.
İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT):
Komitenin İmralı’ya yaptığı son ziyaret hakkında
a) Abdullah Öcalan’la bildirilen görüşmesinin yapılıp yapılmadığına ilişkin özel açıklama yapın.
b) Bu görüşmenin ayrıntıları dahil olmak üzere somut bilgiler verin.
İlgili tüm yerel ve uluslararası siyasi aktörlere:
Abdullah Öcalan’ın Türkiye’deki Kürt sorununa kalıcı, adil ve demokratik bir siyasi çözüm bulunması için müzakerelerde rol oynamasına izin verecek koşullar altında serbest bırakılması için çalışın.
İmzacılar
Basın toplantısı çağrısında şu isimlerin imzası yer aldı:
Central Unitaria de Trabajadores (CUT),
Cosatu,
Cenfederacion Intersindical Galega (CIG),
LAB, Steilas,
Confederazione Unitaria di Base,
CGT,
Cobas,
Confederacion Intersendical,
Intersindical Alternativa de Catalunya (IAC),
General Federation of Trade Unions (GFTU),
Intersindical Valenciana,
STUC,
Euskal Sindikatua (ELA),
CRED,
CSI,
SAT,
Arci,
Pour une Ecologie Populaire et Sociale (PEPS),
TUC,
France-Kurdistan.
HABER MERKEZİ