İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Guardian başyazılarından birini Türkiye’deki seçimlere ayırdı. Gazete, Erdoğan’ın artık başkanlık yetkilerini kullanmaya başlayacağını belirterek, Türkiye’nin özgür olmayan bir demokrasi olduğunu belirtti
Türkiye’de düzenlenen erken seçimlerin sonuçları, İngiliz basınının ana gündem maddelerinden biri. Başyazılarından birini bu konuya ayıran The Guardian gazetesi, Türkiye’nin artık özgür olmayan bir demokrasi olduğu yazdı. “Halk oy veriyor ama hükümet azınlıkların ve bireylerin haklarına sözde bir bağlılıktan ötesini göstermiyor” diyen The Guardian, “Erdoğan çok yüksek zirvelere çıktı ama bu, bir düşüşü de çok daha dramatik hale getirecektir” yorumunu yaptı.
‘Özgür olmayan demokrasi’
“Türkiye bir diktatörlük olmasa da, artık özgür olmayan bir demokrasi. Halk oy veriyor ama hükümet azınlıkların ve bireylerin haklarına sözde bir bağlılıktan ötesini göstermiyor” diye başlayan başyazı, bu seçimle birlikte Erdoğan’ın geniş başkanlık yetkileri kullanmaya başlayacağını belirterek şöyle devam ediyor: “Artık, başbakanlığı kaldıran ve parlamentonun rolünü daraltan güçlü bir hükümet sistemini kontrol edecek. Kararnameyle yasa çıkarabilir. Yeni başkan ve partisi, yargıda atama yapan organı kontrol ediyor. Bu değişikliklere kadar, yargıçlar ve savcılar Erdoğan için bir sorundu. Fakat onların dörtte biri geçen yıl görevden alındı. Yargının artık Erdoğan’ı ayakta alkışlamasına şaşırmamak gerekir. Kuvvetler ayrılığı buraya kadarmış.”
‘Devlet olma yolunda’
Erdoğan’ın artık bizzat parti olma yoluna girdiğini öne süren İngiliz gazetesi, “Erdoğan, bir partiyi geliştiren, bizzat o parti haline gelen ve şimdi de devlet olma sürecinde olan bir siyasetçi. İslamcı gömleğini giymeden önce, 2003’te, kendisini bir teknokrat olarak tanıttı. Erdoğan İslam’ın sembollerine bağlı olabilir ama kendisine çok daha bağlı görünüyor. Pazar günkü zaferi, kendisine geçmişte karşı çıkan aşırı milliyetçi partinin de katılımıyla mümkün oldu. Erdoğan zarif bir şekilde Türkiye’nin geleneksel olarak sembolik cumhurbaşkanlığı rolünü üstlense ve daha genç bir nesle kılavuzluk yapsa daha iyi ederdi. Bunun yerine şimdi, 2034’e kadar iktidarda kalabilir” diyor.
‘Kibir ve intikam’
Gazete, Erdoğan ve partisi AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllarda büyüme ve istikrar sağladığını, ancak o günlerin geride kaldığını belirterek: “Erdoğan’ın partisi AKP iktidara, siyasi seçkinlerin tükenmiş veya yolsuz göründüğü bir mali krizden sonra geldi. Enflasyon çift basamaklıydı. Faiz oranları yüzde 6’ya çıkmıştı. Erdoğan büyüme ve istikrar sağladı. Ekonomi şu an 10 yıl öncesinin iki katı büyüklüğünde. Bununla birlikte, Erdoğan’ın hikâyesi kolayca kibir ve intikam hikâyesine dönüşebilir. Yeni başlayan ekonomik ve diplomatik krizlerle karşı karşıya. Türkiye’de enflasyon yükseliyor, para biriminin değeri düşüyor -bu da dolarla borçlanan şirketler üzerinde baskı yaratıyor” diyor. Erdoğan’nın bölge politikalarının, bölge barışı için tehlikeli olduğunu yazan, The Guardian başyazısını şöyle bitiriyor: “Erdoğan’ın ‘Suriye topraklarını özgürleştirme’ vaadi, bölgesel barış için zararlı. Becerikli bakanları kendisine yaranmak isteyenlerle değiştirdi. Türkler derinden bölünmüş durumda. Yolsuzluk suçlamaları AKP’yi lekeliyor ve muhalefet, anketlerin öngördüğünden çok daha iyi bir sonuç aldı. Erdoğan çok yüksek zirvelere çıktı ama bu, bir düşüşü de çok daha dramatik hale getirecektir.”
HABER MERKEZİ