Mültecileri siyasi malzeme olarak kullanan hükümetin, İstanbul’da ki kimi mültecileri kentten çıkaracağı açıklaması üzerine mülteci avı başlatıldı. Esenyurt’ta sıklaştırılan kontroller yüzünden mülteciler eve hapsolmuş durumda
İstanbul Valiliği’nin kayıtlı olmayan mültecilerin sınır dışı edileceği yönündeki açıklamasının ardından mülteciler evlerinden çıkamaz duruma geldi. İstanbul’da yoğun mülteci nüfusunun bulunduğu Esenyurt’ta ise her köşebaşında bir kontrol noktası bulunuyor. Durumdan rahatsız olan Esenyurtlular, zaten zor şartlarda yaşayan göçmenlere hayatın daha da yaşanılamaz hale getirildiğini dile getirdi. Mültecilerin geri gönderilmesinin yanlış bir politika olduğunu belirten esnaf Şaban Çanakçı, “Madem devlet mültecileri kabul etti, o zaman sahip çıksın. Mültecileri, Türkiye’den göndermesinler. Onlar, bizim kardeşlerimiz. Umarım onları ateşe atmazlar” dedi. Çanakçı, “Eskiden burası mülteci doluydu ve kalabalıktan geçilmezdi. Şimdi mülteciler, korkudan evden çıkamıyorlar. Beni Ağrı’dan yokluk getirdi mültecileri de buraya savaş ateşi getirdi. Madem kucak açtın yaptığının arkasında dur. Devlet bu insanları koz olarak kullanmasın” diye konuştu.
‘Mültecileri sınıra götürüyorlar’
Berfin Roda da, polislerin oturma izni olmayan mültecileri nasıl götürdüğünü şu sözlerle anlattı: “İki gün önce Esenyurt Meydanı’nda oturuyordum. Yanımızda oturan mülteciler vardı. İki mülteciyi polis aldı. Ben de merak edip neden aldıklarını sordum. Yasa gereği herkesi topladıklarını söyledi. Ülke içine bırakıp bırakmadıklarını sordum. Polisler, sınıra bırakıp geldiklerini söyledi. Bir çocuk vardı, annesini aldılar çocuk polislere yalvardı, ‘annemi bırakın sonra gelip teslim olacağız’ diye. Polis bırakmadı alıp götürdü.”
‘Kaderlerine terk edildiler’
Esenyurt’a oturan emekli öğretmen Cuma Ali Aktaş da mültecilerin kendi kaderlerine terk edildiğini ifade ederek, “Bu insanlar sonuçta bir savaştan kaçıp geldiler. Geri gönderilmesi için de iki ülkenin yönetimleri arasında bir görüşme yapılması lazım. Suriye ve Türkiye hükümeti oturup bir anlaşma ya da alt yapı oluşturularak gönderilebilir. Bir ırkçı yaklaşımla ‘hadi gidin memleketinize sizi istemiyoruz’ demek bir insani yaklaşım değil” diye belirtti.
Mülteciler tedirgin
Güvenlik gerekçesiyle ismini vermek istemeyen, oturma izni olmasına rağmen halen tedirginlik yaşayan Suriyeli M.Ş. de şunları söyledi: “Suriye’de savaş vardı. İdlib’de her gün üzerimize bombalar yağıyordu. Evlerimiz yıkıldı. Savaşta sağ elime bomba düştü ve yaralandım. Bu nedenle de sağ elimi kullanamıyorum. Savaştan kaçarken eşim çocuğunu yolda doğurmak zorunda kaldı. Annem yolda vefat etti. Şu an hala Suriye’de savaş var ve bizim için orası tehlikeli. Biz savaş koşullarından kaynaklı dönmek istemiyoruz, Türkiye’de kalmak istiyoruz. Şu an için burası bizim için daha güvenli.” Yapılan açıklamalar nedeniyle mültecilerin korku ve panik içinde olduklarını vurgulayan M.Ş., “Polis, kimlik sormaya başladıktan sonra kimlikleri olmayan Suriyeli, Afgan, Pakistanlı mülteciler saklanıyor. Evlerinden dışarıya çıkmak istemiyorlar. Mülteciler olarak geri gönderilmekten korkuyoruz” ifadelerini kullandı.
İSTANBUL