Hakkari’nin Derecik ilçesine bağlı Çemekurk köyünde askerin açtığı ateş sonucu 14 yaşındaki Vedat Ekinci’nin öldürülmesine tepkiler dinmiyor. Hakkari Valiliği’nin olayın ‘uyarı ateşi sonucu seken kurşunla’ meydana geldiği yönündeki şüpheli açıklamasına, Hakkari Valisi’nin Ekinci ailesine yaptığı taziye ziyaretinde “coğrafi kader” tanımlaması yapması da eklenince tepkiler iyice arttı. Hem katil şüphelisi askerlerin ifadelerinin alınmaması, hem de mermi çekirdeğinin kayıp olduğunun açıklanması üstüne dosyaya gizlilik kararı getirilmesi cinayetin üzerinin örtüleceği şüphelerini doğurdu. Konuya ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı Mezopotamya Ajansı’na konuştu.
‘Suçlar cezasız kaldıkça…’
Ülkede katliamlara ve insanların teker teker öldürülmesine sürekli şahit olduklarını belirten Prof. Dr. Fincancı, “Ne yazık ki, bu suçlar cezasız kaldığı sürece benzer suçlar işlenmeye devam edecek. Bir çocuğun yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Bir insanın yaşam hakkı ihlal edilmiştir. Bir daha böylesi şeylerin yaşanmaması için sorumluların hızla bulunarak yargılanması ve gereken cezaları almaları gerekir” diye konuştu.
‘Roboski’nin devamı’
Vedat Ekinci ve beraberindekilerin üzerinde askerlerce ateş açılmasının Roboski katliamının bir devamı olduğunu söyleyen Fincancı, “Bugün biz hala Roboski benzeri olaylarla karşı karşıya kalıyorsak, biz hala Cizre’de, Sur’da ne yaşandıysa aynısını yaşıyorsak, Diyadin’de nasıl çocuklar öldürüldü ve cezasız kaldıysa bugün Vedat Ekinci de aynı şekilde katledilmiştir. Yalnızca ateş açmakla değil, ateş açtıktan sonra yaralılara gerekli sağlık hizmeti verilmemesiyle de yaşam hakkının bir kat daha ihlal edildiği görülüyor” dedi.
Gizlilik kararı tepkisi
İnsan hakları savunucuları olarak sorumluların bulunup yargılanması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını dile getiren Fincancı, şunları vurguladı: “Yayın yasağı ve dosyada gizlilik kararı getirilmesinin tek nedeni suçlu olduklarının farkında olmalarının itirafı niteliğindedir. Bence nerede bir gizlilik kararı çıkarılmışsa orada devlet sorumlularının işlediği suçlar vardır. Ve bu suçların örtbas edilmesi için girişimlerde bulunulmuştur.”
‘Neden buranın kaderi…’
Bugüne kadar sınır ticareti yaparak yaşamlarını devam ettirmek zorunda olan yüzlerce gencin aynı şekilde öldürüldüğüne vurgu yapan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise “Bu ticareti yaparak geçimlerini sağlayanlar, sınır dışına gidip gelirler. Genelde askerlerin kontrolünde ve bilgisi dahilinde olur bu gidiş gelişler. Biliniyor yani. Dolayısıyla bunun bir ihmal, bir kaza olduğunu söylemek mümkün değil. Bugün Hakkari Valisi olay için bu ‘coğrafyanın kaderi’ demiş. Neden bu coğrafyanın kaderi hep Kürt gençlerini vurur? Bunun açıklamasını yapmak lazım. Maalesef Valiliğin yaptığı açıklamanın hemen arkasından savcılığın dosyaya getirdiği gizlilik kararı failleri gizleme ve koruma amaçlıdır” ifadelerini kullandı.
‘Roboski’nin devamıdır’
“Kürt illerinde yaşanan her ölüm, aydınlatılmayan Roboski katliamının devamıdır” diyen Tanrıkulu, “Roboski için Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak’ demişti. Ama kendisinin talimatlarıyla dosya Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kayboldu. Bugün yapılan açıklamalarda bunun da üstünün kapatılacağı ve faillerin aklanacağı anlamını taşıyor” şeklinde konuştu.
İSTANBUL