Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Derya Akyol, birçok şehirde yapılacağı belirtilen yeraltı barajlarına karşı uyardı. Akyol, yeraltı barajlarında kontrol söz konusu olmadığından projenin kuraklığa neden olacağını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda başlattıkları eylem planı kapsamında birçok şehirde toplamda 100 yeraltı barajı inşa edeceklerini duyurdu. Bu barajların inşa edileceği söylenen yerlerden biri de Mardin.
Yeraltı barajları ile ilgili bilgi veren Mezopotamya Ekoloji Hareketi Üyesi Derya Akyol, yapımında yer üstünden farklı bir yol izlendiğini belirterek, “Yeraltı barajları, yeraltı suyu akımına karşı bir perde oluşturmak suretiyle suyun akifer içinde depolandığı yeraltı mühendislik yapılarıdır. Doğal akifer içinde inşa edildiği gibi yapay akifer oluşturularak da inşa edilebilmektedir. Özellikle vadilerin daraldığı yerlerde ve taneli sığ akiferlerde inşa edilmekle birlikte son yıllarda kaya ortamlarında ve sahil akiferlerinde de inşa edilebilmektedir. Vadi alüvyonlarındaki küçük boyutlu yeraltı barajları çoğunlukla kırsal bölgelerdeki küçük yerleşimlerin içmekullanma suyu ihtiyacını; son yıllarda inşa edilen büyük boyutlu olanlar ise daha kalabalık yerleşmelerin ve daha geniş arazilerin sulama ihtiyacını karşılamada kullanılır” dedi.
‘Kaynaklar kuruyacak’
Su kaynakları ve konumu gereği barajın Mardin’de yapılmasına karar verildiğini ifade eden Akyol, “Mardin, yapay akiferlere ihtiyaç duyulmadan doğal akiferlere sahip yani jeoteknik açıdan uygun olduğu için seçilen bölgelerden biridir. Ayrıca Mardin endüstriyel tarımın en çok yapıldığı yerlerden biridir. Sistemin bunu sürdürebilmesi için suya ihtiyacı vardır. Yıllardır sondaj başta olmak üzere birçok yöntemle yerüstü su kaynakları tahrip edildi. Bundan kaynaklı yeraltı sularına da müdahale etmek istiyorlar. Doğal su kaynakları, baraj yapımı aşamasında yeraltına yerleştirilen setler yüzünden zarar görüp yağmur ve kar sularından beslenen kaynaklar kurumaya yüz tutacaktır” diye konuştu.
‘Su sorunu yaşanacak’
Yerüstü barajlarında olduğu gibi tahribatların gözle görülür olmadığına ancak akıntının aşağı bölgelerde ciddi kuraklıklara neden olacağına dikkat çeken Akyol, barajların yapılacağı kentlerde ileride ciddi su sorunlarının oluşabileceğine vurgu yaptı. Akyol, “Yerüstü barajlarında baraj kapakları açılarak akıntı aşağı coğrafyaya su verilebiliyorken, yeraltı barajlarında bu kontrol söz konusu olamadığından aşağı akıntı coğrafya ciddi su sıkıntıları ile yüz yüze kalabilecektir. Mardin ve diğer yapılması planlanan bölgelerde endüstriyel tarımın sürdürülebilmesi amaçlanmıştır. Kapitalizmin daha kurumsallaşması, suyun şirketlere satılması kanunlarla güçlendirilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kapitalizm ve sermayenin bu şekilde suyu tahakküm altına alarak topluma karşı kullanmak istediğini belirten Akyol, yeraltı ve yerüstü, bölgede yapılan bütün barajlara karşı çıkılması gerektiğini söyledi.