Bir yıl içerisinde 3 kez gözaltına alınan Ahmet Can B., polisin kendisini para, darp ve tehditle ajanlaştırmaya çalıştığını söyledi.
Adana Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Siyasi Şube polisleri, para karşılığında ajanlaştıramadığı Kürt gençlerini “darp ve tehditle” baskı altında tutuyor. Bu gençlerden biri olan Ahmet Can B. (17) sürekli polis takibinde olduğunu belirterek, can güvenliğinin olmadığını söyledi.
‘Emniyette darp edildik’
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 17 Haziran’da Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Gençlik Meclisi üyelerine yönelik operasyonda gözaltına alınıp bırakılan Can B., gizli tanık beyanlarıyla sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği tarafından ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’e konuşan Can B., “Adliyede ters kelepçeyi kabul etmediğimiz için yere yatılarak coplarla darp edildik. Çocuk Şubesi’nde sürekli olarak baskı ve sözlü şiddete maruz kaldık. 8 gün boyunca devam etti. Kıyafetlerimizi vermeyip, lavaboya çıkarmıyorlardı” dedi.
‘Can güvenliğim yok’
Bir yıl içerisinde 3 kez gözaltına alındığını belirten Ahmet Can B., yaşadıklarını şöyle anlattı: “Polisler sürekli olarak mahallemizde sivil araçlarla gezerek, bazı gençleri araçlarına bindiriyor. Beni aldıklarında, ‘Biz istihbaratız. Babanı yok edip, öldürürüz. Bize yardım edersen, okulunu okursun. İstediğin özel okula göndeririz. Harçlığını veririz. Her isim verdiğinde para alırsın. İstediğin zamanda sana harçlık veririz. Bize yardımcı olmazsan, peşini bırakmayız. Ailenin yüzünü görmezsin. Cezaevine gidersin’ diyerek tehdit etti. Beni bu şekilde tehdit ettiler. Birçok genç bu uygulamaya maruz kaldı. Mayıs ayında beni ve bir arkadaşımı mobese direğinin yakılması sebebiyle aldılar. Karakolda beni darp ettiler. TEM ise bana zorla ülkücü işaret yaparak fotoğrafımı çektiler. Burada ajanlık dayatmasına maruz kaldım. Bunu kabul etmeyince bizi sıkıntılı bir mahallede gece yarısı bırakıp gittiler.” Ev hapsi sırasında polislerin kendisini aradığını ancak cevap vermemesi nedeniyle polisin eve geldiğini belirten B., “Can güvenliğim yok. Neden bunları anlatıyorum. Bu uygulamaya sessiz kalmak istemiyorum. Bu tür yaklaşım ve uygulamalar son bulsun” diye konuştu.