Urfa’da partisinin düzenlediği kahvaltıda STK’larla bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli burada ‘Savaşı dayatanlar geleceği yok etme peşinde’ dedi
Çeşitli temaslarda bulunmak için Urfa’ya gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin il örgütünün düzenlediği kahvaltı programında basın mensuplarıyla buluştu. Bir konukevinde düzenlenen buluşmaya HDP Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü, Nusrettin Maçin ve Nimettullah Erdoğmuş’un yanı sıra KESK, İHD, Alevi Kültür Derneği gibi birçok sivil toplum örgütü temsilcisi de katıldı. Kahvaltının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Temelli, gündemdeki birçok konu üzerine açıklama yaptı. Ülkeyi demokratikleştirmenin ilk adımı olarak tüm toplumsal kesimlerle yeni anayasanın yazılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Temelli, tarihi yok sayarak halklara savaş dayatanlara inat geleceğe sahip çıkmak adına demokrasi ittifakını ilmek ilmek öreceklerini ifade etti.
‘Onlarca suçsuz insan cezaevinde yatıyor’
Onlarca HDP’li siyasetçinin suçsuz olmalarına rağmen cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Temelli, onların özgür kalmasını istemelerine rağmen savcıların İçişleri Bakanı’nın talimatıyla HDP’li belediye başkanlarını ve meclis üyelerini sebep göstermeden gözaltına aldığını belirtti. Türkiye Büyük Millet Meclis’ine (TBMM) çağrı yapan Temelli, şöyle devam etti: “Biz tatildeyiz ama onlarca suçsuz insan cezaevinde yatıyor. Oysa tatile girmeden yargının talimatlarla cezaevine koyduğu masum insanları çıkartabilirdik. Ülkeyi demokratikleştirmenin birinci adımı olarak demokratik bir anayasa yapma iradesini açığa çıkarmalıyız. Tüm toplumsal kesimler bu irade de buluşmalıdır. İşte dediğimiz 3’üncü yol budur. Kutuplaştırıcı siyasete itirazımız var. İki kutup arasına sıkıştırılan ülkeyi gerilimden kurtarmalıyız. 3’üncü yol yani yeni bir seçenekte demokratik ulus anlayışımızla çağrımızı yapıyoruz. Gelin birlikte anayasamızı yazalım. Anayasa toplumsal mutabakattır. Anayasada kendisini göremeyenler dışlananlar yeni bir anayasa istiyor.”
‘Türkler Kürtsüz, Kürtler de Türksüz olamaz’
İfade özgürlükleri yok sayılarak tutuklanan Barış Akademisyenlerinin ve gazetecilerin serbest bırakılmaları gerektiğini vurgulayan Temelli, toplumsal barış için bu noktada ilk adımın atılabileceğini aktardı. PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın herkesi toplumsal müzakere ve uzlaşıya davet ettiğini dile getiren Temelli, “Öcalan, ‘Türkler Kürtsüz, Kürtler de Türksüz olamaz’ dedi. Bizim bir arada yaşama irademizi istemeyenlere inat bunu her yerde söylemeliyiz. Bir araya gelip bu ülkeyi savaş aklından kurtarmalıyız. Ne tarafa baksak savaş rüzgârının estiğini görüyoruz. Oysa biz ülkemizde de komşumuzda da barış istiyoruz. Bunun içinde toplumsal mutabakatın yolunu bir araya gelerek açmalıyız. Demokrasinin üzerinde bir kılıç gibi sallanan terörle mücadele kanunundan bu ülkeyi kurtaralım. Özgürlük adına atılacak bu adımla büyük bir çabayı harekete geçirelim. Bunu savunmak geleceğe sahip çıkmaktır. Demokrasi ittifakı çağrısı yaptık. Şimdi bu demokrasi ittifakını ilmek ilmek öreceğiz. Herkesi bu mücadeleye davet edeceğiz. Demokrasi ittifakında buluşma çağrımız kapsamında tüm illerde halkımızla buluşacağız. Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunudur. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Bu sorunu çözmeden diğer sorunları çözme olanağınız yok. Çünkü bu ceberut iktidar bu sorundan beslenerek kendini var ediyor” diye ekledi.
‘Urfa ateşe çekilmek isteniyor’
Türkiye halklarının kendi anayasasını istediğinin altını çizen Temelli, halen 12 Eylül askeri darbe cuntasının siparişle hazırladığı anayasayla yaşadığımızı söyledi. Bu anayasaya defalarca yama yapıldığını belirten Temelli, “Her yamayla işler daha da kötüye gitti. Bugün Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen otoriter bir rejim altında yaşıyoruz. Bu sistemin bu ülkeye uygun olmadığını dile getirdiğimizde bize karşı çıkanlar bugün ‘Sistemin emarını (MR) çekmeli, sistemi rehabilite etmeliyiz’ diyorlar. Urfa’da 24 Haziran seçimlerinden önce Şenyaşar ailesine dönük gerçekleştirilen katliamı unutmadık. Ceylanpınar’da yaşananları da unutmadık. Hala sınırın ötesinden provokasyon amaçlı saldırılar düzenleyip Urfa’yı bu ateşin içine çekmek isteyip Rojava’yı bu ateşe katmak istiyorlar. Bu zihniyete inat barış ve demokrasi mücadelesini yücelteceğiz. Bu zihniyete karşı mutlaka ülkeyi demokratikleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Devlet nedir? devlet kimdir’
Kürde düşmanlığın iktidarın vazgeçmediği bir siyaset aklı haline geldiğini sözlerin ekleyen Temelli, bunun siyaset değil siyasetsizlik olduğunu vurguladı. Toplumun hukuk, kuvvetler ayrılığı ve barış istediğini söyleyen Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devleti savunuyoruz diyorlar. Devlet nedir. Devlet kimdir. Devlet demokratik bütünlükle kurumlarını korumaktır. Bu kurumları korumak demek kurumları ceberut hale getirerek halkın üzerinde baskı aracı haline getirmek değildir. Aksine kurumları halkın hizmetine koymaktır. Halkın ihtiyaçlarına göre bir devlet var etmek için çabalamalıyız. Bu duygulardan yoksun olduğunuzda ‘devlet kimdir’ diye sorarlar. Benim en çok ihtiyaç duyduğum konularda yok olan ‘sağlık, eğitim, yaşam hakkımı yok sayan devlet nerededir’ diye sorar. Bu devlet sadece silah tüccarlarının devleti midir ki bu şiddet savaş bize reva görülüyor.”
‘Geleceğimizi yok etme peşindeler’
4 yıldır ülkenin savaş ve tecrit girdabında olduğunu sözlerine ekleyen Temelli, “Son dönemde Urfa üzerinde devletin gösterdiği şiddet ve baskı devletin zihniyetinin tezahürüdür. İktidar barışa karşı savaşı dayatıyor. Bu toprakların tarihi bize ortak yaşamın yolunu gösteriyor. Ortak yaşamın var olması için kendisini bu mücadeleye vermiş olan tüm arkadaşlarımızı ve İbrahim Ayhan’ı saygıyla anıyorum. Bütün ömrünü barış mücadelesine verdi. Tarihe sahip çıkarak barışın var olması için çabaladı. Ancak şuan bu tarihe ve geçmişe layık kadim halkların bir arada yaşam iradesine layık bir iktidara sahip değiliz. Şiddet zulüm politikalarından başka bir şey dile getirmeyen bir iktidar var. Bu topraklar peygamberler toprağıdır. Peygamberlerin yolu barış yoludur. Onların yol göstericiliği barıştır. Bu tarihten etkilenmemek mümkün değildir. Bu tarih bu toprakların ortak tarihidir. Bu tarihi yok sayıp bu toprakların kadim halklarına ve inançlarına savaşı dayatanlar geleceği yok etmenin peşindedirler” diye konuştu.
Programın ardından HDP Urfa İl Örgütünü ziyaret eden Temelli, Suruç Belediyesini ziyaret etmek için Suruç’a doğru yola çıktı.