Cizre’deki bodrumlarda yaşananlara ilişkin düzenlenen bir konferansta simultane çeviri yaptığı için ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle tutuklu yargılanan Barış Akademisyeni Tuna Altınel’in ilk duruşması yarın görülecek.
Barış Akademisyeni Lyon Üniversitesi Matematik Bölümünden Doç. Dr. Tuna Altınel, Şubat ayında Fransa’da “Cizre bodrumlarına ilişkin” düzenlenen bir konferansta HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın konuşmalarını Türkçeden Fransızcaya tercüme etmişti. Simultane çeviri yaptığı için “örgüt üyeliği” gerekçesiyle tutuklanan ve 12 Mayıs’tan beri Kepsut L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Altınel’in yargılandığı davanın ilk duruşması yarın Balıkesir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararı vermesinin ardından gerçekleşecek ilk Barış Akademisyeni duruşması olmasından dolayı bütün gözler davaya çevrilmiş durumda.
Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Altınel’in Türk Ceza Kanunu (TCK) 314/2’de düzenlenen “örgüt üyeliği” suçlamasıyla cezalandırılması isteniyor. Öte yandan Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisi imzacılarından olan Altınel’in yarın gerçekleşecek duruşmasına; İzmir, Ankara ve İstanbul’dan barış imzacıları da katılacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Barış imzacısı olduğu için ihraç edilen Akademisyen Aydın Arı, Anayasa Mahkemesi’nin, (AYM) Barış Akademisyenlerinin yaptığı bireysel başvuruda “hak ihlali” kararını ve bu kararın Altınel’in davasına nasıl yansıyacağına dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. AYM’nin kararına bazı mahkemelerin nazlanacağını düşündüğü için temkinli olduğunu söyleyen Arı, sürecin adli tatil sonrasında gerçekleşecek davalarla daha net ortaya çıkacağını dile getirdi. Akademisyenlere ayrı ayrı açılan davaların sürdüğünü belirten Arı, “Altınel’in davasındaki ‘örgüt üyeliği’ suçlaması AYM kararından bağımsız değerlendirilebilir” dedi.
AYM kararına nasıl tepki verilecek?
Yargı tatilli bittikten sonra sürecek Barış Akademisyenleri davalarında, AYM kararına rağmen olumsuz kararların da yaşanabileceğini vurgulayan Arı, bu durumda akademisyenlerin bireysel AYM başvurularının devam edeceği değerlendirmesinde bulundu. AYM’nin “hak ihlali” kararından yola çıkarak işlerine geri dönme hakkını alacak olan akademisyenlerin ise kendi üniversitelerinde süren davaları olduğu için başka üniversitelere gönderileceğine dikkat çeken Arı, OHAL Komisyonunun da bu süreçte nasıl davranacağını takip edeceklerini dile getirdi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Medeniyet Üniversitesi yönetimlerinin, barış bildirisine imza atan akademisyenler hakkında açılan davalar nedeniyle hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi’ne karşı başlattıkları “Anayasa Mahkemesi terörü meşrulaştıramaz” başlıklı imza kampanyasını hatırlatan Arı, “Mahkemeler işe dönme kararı verse bile üniversitelerde problemlerin yaşanacağını düşünüyorum” dedi.