Ankara’nın Cemalbey Mahallesi’nde yıkımdan dolayı evlerinden çıkarılan aileler geri dönmek istiyorlar. Kalan aileler ise yıkımla mücadele etmeyi sürdürüyorlar.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yıkım kararının ardından Altındağ Belediyesi’nin de katılımı ile Cemalbey Mahallesi’nde başlayan yıkımın üzerinden 4 yıl geçti. Ancak mahalleliye vaat edilen yeni evler hala yapılmış değil.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz’ün haberine göre evlerinden olan mahalle halkından bazıları Çinçin semtinde “kentsel dönüşüm” kapsamında yapılan Toplu Konut İdaresi (TOKİ) evlerine 18 aylık kira yardımı karşılığında yerleştirilmişti. Kira yardımı alamayanlar ise kentin çeşitli yerlerine dağılarak yaşamaya çalışıyor. Evlerini yıktırmayan yaklaşık 30 hane de mahallelerinde 4 yıldır direniyor.
Cemalbey Mahallesi’nin çay ocağı her gün olduğu gibi kalabalık. Mahallede evini yıktırmayanlar ile evleri yıkıldığı için mahalleden çıkmak zorunda kalan, ancak yüksek binaların ortadan kaldırdığı komşuluk ilişkileri ve dayanışma duygusundan vazgeçemeyenlerin uğrak yeri çay ocağı.
Mahallede yaşamaya devam devam eden Celal Çelik ile zorla evinden çıkarılıp 18 aylık kira yardımı karşılığında TOKİ’lere yerleşen Levent Temaşa, çay ocağı yerine kanıt göstermek istercesine yıkıntılar arasında konuşmak istiyor.
’58 yıldır yaşadığımız evden çıkarıldık’
Doğup büyüdüğü evi işaret eden Çelik, “58 yıldır yaşadığımız şu evleri bize çok gördüler” diyerek başlıyor anlatmaya: “Bize tebligat bile yapılmadı. Belediye görevlileri yerine polis kapımıza gelip, yıkımın başlayacağını söyledi. Yapılan hukuksuz uygulamadan dolayı defalarca polisi polise şikayet ettik! Aradan 4 yıl geçti ama halen muhatap bulamıyoruz.”
Yıkımın başlamasıyla beraber belediyenin hiçbir şekilde hizmet vermediği mahallenin durumunu anlatırken kelimelerinin yetersizliğinden yakınan Çelik, “Belediyenin insafına bırakılmış durumdayız. Durum böyleyken ben evimi neden vereyim?” diye soruyor.
Yeni evlerde ama kendi mahallesinde yaşamak isteyen Çelik, gidenlerin yaşadığı sıkıntılara ettiği tanıklıkta eklenince yaşanmışlıklarını biriktirdiği mahallesini terk etme niyetinde değil.
Evleri yıkıp TOKİ’ye yerleştirmişkler
Doğup büyüdüğü evin yıkılmış halini gösteren Levent Temaşa (59) ise babasının da doğup büyüdüğü ve 1930 yılından yıkıldığı güne kadar terk etmedikleri evin kendilerine ait olduğunu anlatıyor: “Yıkım kararından sonra Altındağ Belediyesi 170 metrekarelik tapulu evin arsasından 90 metrekare kesip belli bir değer biçti. ‘Yerine yeni ev yapacağız’ sözünü vererek 18 aylık kira yardımı karşılığında Çinçin’deki TOKİ konutlarına yerleştirildik.”
Ancak 18 ay kira yardımı alan Temaşa ailesi, son iki yıldır kaldığı TOKİ evlerine 750 TL kira, 100 TL de aidat ödemek zorunda kaldı. Emekli aylığı ile geçinmeye çalışan Temaşa, “Madem kira yardımı 2 yıldı o zaman o sürede yeni evimi yapsalardı, beni neden mağdur ettiler” diye soruyor.
“Yıkım sebebi güya uyuşturucuymuş” diyen Temaşa, yıkılan evinin önünden yaşadığı TOKİ konutlarını göstererek, “Beni oraya göndereceğine orayı temizlediğin gibi burayı da temizle” diyor. 4 yıl geçmesine rağmen yıkılan evinin yerine neyin yapılacağını, yapılacak yeni evin kendisine verilip verilmeyeceğini dahi bilmeyen Temaşa, derdini anlatacak muhatap bulamamasına tepki gösteriyor.
‘4 yıldır kira ödüyoruz’
Polis zoruyla annesinden kalan ve kendisinin de doğup büyüdüğü evinin yıkıldığını dile getiren Hüseyin Güvenç de (65) yıkımı istemedikleri için önce elektriklerinin sonra sularının kesildiğini söylüyor. Evleri yıkılınca kiraya geçmek durumda kalan Güvenç, kira yardımı alamadığı için Altındağ’da bulunan Örnek Mahallesi’nde kaldığı eve her ay 600 TL ödüyor.
Evi zorla yıkılan Bayram Kara ise herkese arsasına göre ev verileceğini duyduklarını ama bunun bile kesin olmadığını dile getirerek, 4 yılda yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “2 tane evim vardı ikisi de yıkıldı, şuan kirada oturuyoruz. 1999 yılında buraya geldiğimizde evi almıştık. Tapumuz da var. Bizi kandırdılar evimi yıktılar şu an 500 TL kira ödüyoruz. Ödemezsek dışarıda kalacağız, mecbur ödüyoruz.”
Daha önce ev sahibi iken yıkımın başlaması ile beraber birer kiracı haline gelen Cemalbeylilerin tek derdi zaten sahi oldukları konutlara tekrar sahip olmak değil, yıllardır yaşadıkları mahalleye de geri dönmek.