Bandırma 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden yazan Murat Aslan, 19 Temmuz Rojava Devrimi bayramını kutlayarak gazete yayınlanmasını istediği “Neden Aldanırız?” isimli bir makale göndermiştir.
Şakran 2 Nolu T Tipi’nden yazan Orhan Çaçan, Hüseyin Aykol adına kart yollayarak kendisine uygulanan hak ihlelinden bahsetmiştir. “Keke Hüseyin, birkaç hafta önce sana yine kısa bir kart yazmıştım. İdare gözlem kurulu sakıncalı bularak el koydu. Hastalığıma dair yazmıştım ve bu konuda bazı şeyleri kamuoyuna duyurmanızı istemiştim. Olmadı, can sağolsun. Hizbullah dosyasından herkesi bıraktılar. Bizim AİHM’de dosyamız olmasına rağmen kıllarını kıpırdatmıyorlar. 2010 yılından beri AİHM yargılaması çerçevesinde yargılanıyorum. En son dosya Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Herhalde birkaç yıl da orayı bekleyeceğiz. Durumum iyi, sağlığım biraz düzeldi. Umarım siyasi iklim de düzelir. Böylece insanlarımız onyıllar sonra rahata erer. Buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.”
Eşref Kaya, Akhisar T Tipi’nden göndermiş olduğu mektupta şöyle diyor: “Ailelerimizden veya cezaevlerinden bize gelen ya da bizim ailelerimize, cezaevlerindeki arkadaşlarımıza gönderdiğimiz mektuplara el konularak hiçbir gerekçe gösterilmeden bizlere ya verilmiyor ya da gönderilmiyor. El konulan bu mektupların hangi amaçla veya hangi gerekçeden dolayı el konulduğunu bize sunmuyorlar. Sadece mektuba el konulduğuna dair bize tebligat yapıyorlar. Cezaevi bu keyfi ve yasa dışı kararla mektuplaşmama yasak getirmiştir ve bu şekilde beni mağdur etmiştir. Oysa yazdığım mektubun hiçbir satırında eyleme teşvik edici bir cümle yoktur. Cezaevi idaresi bu uygulamayla yasalarca tanınmış hakkım olan düşünceyi açıklama hürriyetimi ve haberleşme hakkımı gasp ederek keyfi bir şekilde beni cezalandırmıştır. Bu keyfi ve hukuksuz uygulamayı ilgili yerlere suç duyurusunda bulunarak hakkımı aramaktayım.”
Şakir Akurt, Akhisar T Tipi Cezaevi’nde yaşamış oldukları hak ihlallerini mektubunda şöyle aktarmış: “Yaklaşık 1.5 yıldır bu cezaevinde bulunmaktayım. Cezaevi açıldığından bu yana günlük Yeni Yaşam gazetesi abonelik koşullarında cezaevine getirtiliyor. Ancak Mart ayından bu yana cezaevi idaresi Eğitim Kurulu kararı çıkartılarak gazetedeki resim ve haberler gerekçe gösterilerek bizlere verilmiyor. Gazetedeki haberlerin benzerleri başka gazetelerde yayınlanınca veriliyor ya da aynı haberlerin farklı yorumları televizyonlarda sorun olmuyor. Ancak Yeni Yaşam gazetesinde çıkınca verilmiyor
Yeni Yaşam gazetesinin bizlere verilmeyen hiçbir sayısı hakkında bir yasaklama kararı bulunmamaktadır. Cezaevi idaresinin bu yasak ve yasak kararları temel anayasal hakların gaspı anlamına gelmektedir. Bu konuda İnfaz Hakimliği’nin lehimize verdiği kararlar pratikte uygulanmayabiliyor. Ve de mahkeme kararlarına dahi uyulmayarak TCK’nin 2. maddesi de ihlal edilebiliyor. Gerekli hukuki hak arama mücadelemiz sürüyor. İnfaz Hakimliği ve Ağır Ceza mahkemelerine itiraz hakkımızı kullanıyoruz. Genelde red kararı verilse de lehte verilen kararlar da uygulanmıyor. Anayasa Mahkemesi’ne de her bir karar için başvurduk. Anayasa Mahkemesi’nden de bunları gündemine alacağına dair tebligatlar gelmeye başladı ve bu konuda verilecek tazminat kararları kadar, bu keyfiliğin mahkumiyetini de bekliyoruz.”
Mektubu gelenler:
Murat Aslan – Bandırma 2 Nolu T Tipi Cezaevi
Orhan Çaçan – Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi
Eşref Kaya – Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi
Şakir Akurt- Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevi