SES Adana Şubesi Memur-Sen’in sözleşme teklifine tepki göstererek, “Yetkili sendikanın yandaşlıktan kaynaklı üye kaygısı yaşamaması, toplu sözleşme masasında emekçilerin değil siyasi iktidarın beklentilerinin karşılık bulmasına neden oluyor” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, kendi binalarında açıklama yaptı. Memur-Sen’in sözleşme teklifine tepki gösteren SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, yapılan teklifin sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin sorunlarına çözüm olmadığını söyledi.
‘Emekçilerin değil siyasi iktidarın beklentilerinin karşılık buluyor’
Bir milyonun üzerinde üyesi bulunan Memur-Sen’in üyelerinin yüzde 80’inin idarecilerin baskısıyla üye yapıldığını savunan Yüksel, “Yöneticilerin baskısıyla üyelikler yapılıyor olması, yetkili sendikanın yandaşlıktan kaynaklı üye kaygısı yaşamaması, toplu sözleşme masasında emekçilerin değil siyasi iktidarın beklentilerinin karşılık bulmasına neden oluyor” dedi.
‘Performans dayalı ücretlendirme sitemi kaldırılmalı’
Kamu emekçilerinin TİS’e ilgisinin azalmasına neden olduğunu ifade eden Yüksel, bu süreçte 3 bin 600 ek gösterge ve performans sisteminin kaldırılması için kampanyalar yaptıklarını aktaran Yüksel, “Yaptığımız bu çalışmalar ile OHAL/KHK rejimiyle baskı altına alınan ve temel taleplerini bile dile getirmekten çekinen emekçilerin, sorunlarını dile getirmesi, taleplerine sahip çıkması için yoğun bir çaba harcadık. Bu nedenle 4/B, 4/C, 4/D, 3+1, taşeron, vekil, sözleşmeli, kadrolu vb farklı istihdamlar biçimleri ortadan kaldırılmalı, sağlık ve sosyal hizmet sunumu gerçekleştiren tüm çalışanlar tek ve güvenceli bir istihdamla çalıştırılmalıdırlar” ifadelerini kullandı. Mülakat uygulamasının kaldırılmasını isteyen Yüksel, “Emekçiler açısında bu gün temel ücret en temel talep haline gelmiştir. Performans dayalı ücretlendirme sitemi kaldırılmalı en düşük temel ücretin yoksulluk sınırı üstünde olacağı şekilde yani bugünün verileri ile 6.750 TL’nin üzerinde olacak şekilde düzenleme yapılmalıdır. Bununla beraber temel ücret dışında her tür isim adı altında alınan yan ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır” şeklinde konuştu.
Talep edilen haklar…
Yüksel, diğer talepleri de şöyle sıraladı: “Gelir vergisindeki adaletsizlik giderilmeli, kamu emekçilerine yılda iki defa tam maaş tutarında ikramiye ödenmelidir. Ayda 5 gün, yılda toplam 12 günün üzerinde olan yıllık izinlerde ek ödemelerden yapılan kesinti kaldırılmalıdır. Çalıştırma zorunluluğu doğduğunda nöbet ücretleri saat ücretinin en az 2 katı olmalıdır. Gece vardiyasında çalıştırılanların ücretleri yüzde 50 arttırılarak ödenmelidir. GSS priminin tamam işveren devlet tarafından ödenmelidir. Kadük çıkan yıpranma payı yasası tüm emekçileri ve geçmiş çalışılmış süreler kapsayacak ve hesaplamalarda fiilen çalışma şartı kaldırılarak düzenlenmelidir. İşkolumuzdaki tüm çalışanlara ek gösterge 3600’den başlayarak kademeli olarak arttırılmalıdır. Zorunlu BES sistemine son verilmeli ve tekrar gündeme getirilmemelidir. İş kolumuz ağır ve çok tehlikeli işler kapsamındadır. Fazla çalışma, uzun saatler kesintisiz çalışma, sık nöbet tutma, çalışırken çok yoğun iş yükü altında, çalışma sağlığımızı ve yaşamımızı tehdit etmektedir. Şehir hastanelerinin mekânsal büyüklüğü ve çalışan sayısının fazlalığı nedeniyle kanundaki sınırlama kaldırılarak işyeri sendika temsilci sayısı artırılmalı ve sendika işyeri temsilcisi izni haftada 2 gün 4’er saat olmalıdır.”
Kaynak: MA