TJA’nın kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına ve doğa katliamına karşı planladığı kampanya, yüzlerce kadının katılımıyla başladı. Öz savunmanın etkinleştirileceğinin vurgulandığı kampanyada, eylem ve etkinlik planı da açıklandı
Tevgera Jinên Azad (TJA) kadın katliamları, kültürel soykırım, çocuk istismarı ve doğa katliamına karşı harekete geçerek, 5 sürek bir kampanya başlattı. Bu kapsamda önceki gün Diyarbakır’da startı verilen kampanyanın toplantısına yüzlerce kadın katıldı. “Değişim ve özgürlük için sen de ayağa kalk” şiarıyla başlatılan kampanyaya yöresel kıyafetleri ile katılan kadınlar, açıklama öncesi zılgıtlarla halay çekti. Açıklamanın Kürtçe metnini TJA aktivisti Berivan Elter, Türkçe’sini ise HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay okudu.
Önemli kazanımlar
Rojava kadın devriminin, kadın öncülüğünde dünya kadınlarına yeni bir mücadele deneyimi yaşattığını ve demokratik komünal tarzda bir yaşamın nasıl inşa edileceğini gösterdiğini ifade eden Ebru Günay, “Bu kadın devriminin enternasyonal ağını düşündüğümüzde de dünya kadın devriminin son halkası olarak da tanımlıyoruz. Rojava devriminden aldığımız feyz ve dünya kadın hareketinden devraldığımız miras ile ortak mücadele hattında buluşan biz kadınlar bizi biz yapan dilimiz, inancımız, kültürümüz ve rengimiz ile çok önemli kazanımlar elde ettik” dedi.
Aktif bir mücadele
Savaş, yıkım ve ölüme karşı, kadınlar olarak yaşamı savunduklarını vurgulayan Günay, “Her zamanki gibi bu süreçte de gücünü savaştan, talandan, gasptan alan, zorunlu göçe tabi bırakan erkek egemen zihniyetin militarist, cinsiyetçi ve milliyetçi yaklaşımları karşısında biz kadınlar onurlu barışta ısrar ediyor, yaşam alanlarımızı koruyarak kendi topraklarımızda yaşamayı esas alacağımızı belirtiyoruz” dedi.
Göçmenler ve mülteciler
Göçmen ve mülteci kadınların onurlu bir yaşama ve güvenli bir geleceğe erişmeleri için mücadele edeceklerini de vurgulayan Günay, şöyle devam etti: “Yaşadığımız ülkede hiçbir sosyal güvenceye sahip olmayan mülteci ve göçmen kadınlar bugün sokak ortasında katledilmekte, istismara açık bir ortamın içine sürülmekte, ucuz işgücü olarak kullanılmakta, fuhuşa sürüklenmektedir. Mülteci ve göçmen statüsünde olan kadın ve çocuklarla dayanışma amacıyla, mülteci kadın ve çocukların güvenli bir ortamda kalmaları ve yine en sağlıklı şekilde tekrar kendi kararları ile kendilerini var edebileceği yaşam alanlarına dönmelerine yönelik çalışmaları daha da derinleştirerek mücadele edeceğiz.”
Ortak tepki
“Kadına yönelik saldırıların ideolojik ve politik olduğunu görüyoruz” diyen Günay, “Bu yüzden, kadın kırımı ve katliamlarına karşı, örgütlü gücümüz ile tüm alanlarda çocuk istismarına, şiddet ve kadın cinayetlerine karşı ortak tepki göstereceğiz. Bugün birçok kadın yaşadığı şiddete karşı özsavunmasını gerçekleştirdiği için cezalandırılmıştır. Bizler yaşam hakkımıza yapılan saldırılara karşı özsavunma hakkımızı her yerde kullanmamız gerektiğini ve bunu her yerde gündeme alacağımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz” ifadelerinde bulundu.
‘Şiddetin önüne geçeceğiz’
Günay, “Örgütlü gücümüz ve özgürlük inancımızla bu kampanya kapsamında gerçekleştireceğimiz eylem ve etkinlikler ile şiddetin önüne geçeceğiz. Ev içine hapsedilen, kamusal alandan uzak tutulmak istenen biz kadınlar yaşamın her alanında değişim ve özgürlük için örgütlenme ağımızı geliştireceğiz. Çocuk ihmal ve istismarcılarının elini kolunu sallayarak toplum içerisinde dolaşmasını cezasız kalmasını kabul etmeyeceğiz. Bu anlamda toplumsal örgütlenme gücümüz ile yaşatılan bu şiddete karşı duracağız ve yasal düzenlemelerde dâhil olmak üzere her alan da mücadele edeceğiz” diye belirtti.
‘Üçüncü Yol’u esas alacağız’
Günay, son olarak şunları ifade etti: “Yaşadığımız ülkede temel insan hak ve özgürlükleri kapsamında adeta bir katliam yaşanmaktadır. Bu hukuksuzluğun en büyük örneğini PKK Lİderi Abdullah Öcalan şahsında bütün topluma dayatılmak istenen tecritten de biliyoruz. Memuru, işçiyi öğrenciyi barış isteyeni, kadını çocuğu kısacası bütün toplumsal kesimleri kapsam alanına almak istedi. İşte tam da bu yüzden bu kampanyada bizlere yöneltilen bütün hukuksuzluklara karşı sessiz kalmayacağımızı, sokakta, işte, mecliste, mahallelerde barışı inşa etme kapsamında Üçüncü Yol stratejisini esas alacağız. Bu stratejinin öncü gücü kadındır.” Açıklama kadınların toplu fotoğraf çektirmesinin ardından attıkları sloganlar ve çektikleri halaylar eşliğinde sona erdi.
Şiddetle mücadele eylemleri
Tüm kadınların kampanya etrafında kenetlenemeye çağırıldığı açıklamada, “Yaşam kadın rengi ile güzeldir” denildi. Kampanya kapsamında yapılacak etkinlikler ise şu şekilde sıralandı:
- Erkeğin değişim ve dönüşümüne yönelik bilinçlendirme faaliyetini esas alacağız
- İşgal göç ve savaş kapsamında açığa çıkan sorunlara yönelik çok yönlü planlamaya gideceğiz.
- Kadın varlığına yönelen saldırılar karşısında kadın savunmasını ve özsavunmayı etkili kılmaya çalışacağız.
- Kasım ayı boyunca kadına yönelik şiddet ile mücadele eksenli eylem ve etkinlik halinde olacağız.
- İnsan hakları kapsamında her türlü hukuksuzluğa karşı kadın siyasi tutuklular başta olmak üzere her türlü hukuksuzluğa karşı örgütlenmeye gideceğiz.
- Ekolojik tahribata dur diyeceğiz. o İş önlüğü giyip kadın nöbetini devralacağız.
- Anadilimiz ile kültür kuşağı haftası ve programları yapacağız.
- Kadın platformları ile ortaklaşarak, kadın yaşam alanlarının açılmasına dair planlamalara gideceğiz.”
DİYARBAKIR