HDP’li Feleknas Uca’nın Meclis’e sunduğu ‘Kürtçe üzerindeki baskılara’ ilişkin soru önergesi İçtüzük’e uygun olmadığı gerekçesiyle iade edildi
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, Kürtçe üzerindeki baskılara ilişkin Meclis’e verdiği soru önergesi, “2016’dan beri süren bu yoğun baskı, yüzyıllık inkar ve asimilasyon politikalarının şiddetlenerek devam ettiğinin göstergesidir” cümlesi gerekçe gösterilerek iade edildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, Kürt dili üzerindeki baskılara ilişkin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması talebiyle 15 Mayıs’ta Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Soru önergesinde, 15 Mayıs’ın, 2006 yılından bu yana Kürt Dil Bayramı olarak kutlandığını hatırlatan Uca, bayramın Kürtçeye uygulanan ağır baskıların gölgesinde kutlandığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 96 yıldır Kürtçeye uyguladığı baskıdan dolayı Kürtlerin halen kendi topraklarında kendi dilini konuşamadığını ve eğitim göremediğini kaydeden Uca, Türkiye’de Kürt diline baskının artırıldığı, unutturulmaya ve yok edilmeye çalışıldığını ifade etti. 15 Temmuz 2016 tarihinden sonra ilan edilen OHAL ile beraber Kürtçe eğitim veren okul ile Kürt kültür dernekleri ve Kürtçe yayın yapan organların kapatıldığını vurgulayan Uca, “18 Nisan 1992 yılında İstanbul’da kurulan; Kürt dilini, kültürünü ve edebiyatını araştıran ilk Kürt kurumlarından İstanbul Kürt Enstitüsü’nün (Enstîtuya Kurdî ya Stembol) kapısına Aralık 2016 tarihinde mühür vurulmuştur. Benzer şekilde, merkezi Diyarbakır’da bulunan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Komeleya Lêkolîn û Pêşvexistina Zimanê Kurdî) KURDİ-DER’in 37 Şubesiyle beraber, Diyarbakır’da yüzlerce çocuğa anadilinde eğitim veren Ferzad Kemanger ilkokulu ve Ehmedê Xanî Akademisi kapatılmıştır. Ülkemizde Kürtçe yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat Gazetesi benzer şekilde KHK’yle kapatılmıştır. Üç yıldır faaliyetlerini sürdürülmesi engellenen derneklerin ve okulların içindeki taşınmazlar ve kitaplar dahi ihaleyle satılmıştır. Bu hukuksuzluğa karşı 2017’de verdiğimiz soru önergemiz de işleme alınmamış, iade edilmiştir. 2016’dan beri süren bu yoğun baskı, yüzyıllık inkâr ve asimilasyon politikalarının şiddetlenerek devam ettiğinin göstergesidir” dedi.
‘Dil toplumların hafızasıdır’
Birleşmiş Milletler üyesi 113 ülkede birden çok resmi dil bulunduğunu hatırlatan Uca, farklı dillerin birer zenginlik olduğuna dikkat çekti. Dillerin toplumların hafızaları olduğuna dikkat çeken Uca, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi: “Bir topluluğun dilinin yok sayılması, yasaklanması aynı zamanda o toplumun tarihsel ve kültürel varlığının inkâr edilmesi anlamına gelmektedir. Bir toplum varlığını ancak, kendi anadilini günlük yaşamdan eğitime, iletişim-yayıncılıktan örgütlenme ve siyasete kadar her alanda özgür bir biçimde kullanarak sürdürebilir. Bu nedenle, Kürtçenin Türkiye’de yaşamsal bir statüye kavuşması gerekmektedir.”
Soru önergesi iade edildi
Soru önergesini inceleyen Meclis Başkanlığı, “2016’dan beri süren bu yoğun baskı, yüzyıllık inkar ve asimilasyon politikalarının şiddetlenerek devam ettiğinin göstergesidir” cümlesinin Meclis İçtüzük hükmüne uymadığını ileri sürdü. Soru önergesinin iade kararında, söz konusu cümlenin çıkarılması halinde soru önergesinin işleme konulacağı belirtildi.
HABER MERKEZİ