Adana, Mersin, Diyarbakır,Van, Konya ve Maraş’ın ardından İstanbul’da da KHK Platformu’nu ilan eden kamu emekçileri, meclisleşme yolunda. Platform üyesi Aslı Akdemir, ‘Biz ilk adımı attık. Bunu büyüteceğiz’ dedi
15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminin ardından, 3 ay dolmadan kaldırılacağı söylenen Olağanüstü Hal (OHAL), 7 defa uzatılarak 2 yıl boyunca devam etti. OHAL süresince 37 kez Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkartılırken, 450 bin kişi hakkında işlem yapıldı ve 200 bine yakın kamu görevlisi meslekten ihraç edildi. Yüzbinlerce kamu emekçisi bu dönemde “güvenlik soruşturmaları” gerekçe gösterilerek kamu görevine başlatılmadı. KHK ile ihraç edilenlerin mücadele alanı ise, kurdukları İstanbul KHK Platformu oldu. Kuruluşu geçtiğimiz 28 Haziran’da yapılan bir açıklama ile ilan edilen Platform üyelerinden Aslı Akdemir, Mezopotamya Ajansı’na (MA) amaçlarını ve hedeflerini anlattı.
Başka illerde de kurulacak
OHAL sürecinde Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) bünyesinde 70 hafta boyunca İstanbul’un 3 noktasında eylem yaptıklarını hatırlatan Akdemir, “Bu, bir birleşik mücadeleydi ama çok yeterli değildi. Çünkü sadece KESK kapsamındaydı ki 140 bin ihraç içerisinde sadece 4 bin 500’ü KESK’liydi” dedi. İstanbul KHK Platformu’ndan önce Adana, Mersin, Diyarbakır, Van, Konya ve Maraş gibi illerde de platform kurulduklarını dile getiren Akdemir, bu platformlar ile koordineli olduklarını ve başka illerde de platform kuracaklarının bilgisini verdi. Akdemir, “Onlar tamamlandığında bir Türkiye Meclisi kurma hedefimiz var” diye belirtti.
Bilinen 140 bin kişi
Amaçlarının hukuksuz ve haksız düzene karşı birlikte mücadele etmek olduğunu vurgulayan Akdemir, platformun sadece KHK ile ihraç edilmiş kişilere açık bir platform olmadığını, KHK’dan etkilenen tüm mağdurlara açık olduklarını söyledi. Akdemir, “Sadece kamuoyunda 140 bin kişi ihraç olarak biliniyor; ama bir de bunun güvenlik soruşturmasına takılan boyutu var. Platformumuz bunları da kapsayan bir platform” dedi.
Komisyonlar kuruldu
Platform bünyesinde hukuk, sosyoloji, ekonomi gibi alanlarda komisyonlar oluşturduklarını ifade eden Akdemir sözlerine şöyle devam etti: “İlk hedefimiz hukuki anlamda neler yapabiliriz. Biz, bu parçalı mücadeleyi birleştirmek istiyoruz. Yine, işin ekonomik boyutu çok ciddi bir problem. Bunun için bir fikir birliği yapmak istiyoruz.”
‘İlk adımı attık’
140 bin ihracın yanı sıra, güvenlik soruşturmasına takılanlar da dahil edildiğinde bu sayının 300 bini bulduğunu hatırlatan Akdemir, son olarak, “140 bin kişi, 300 bin kişi tek başına bir araya gelse bile bu yeterli olmayacaktır. STK ve siyasi partilerin de içerisine girdiği bir toplumsal harekete dönüşmesi gerekiyor ki bir sonuç alalım. Biz ilk adımı attık. Bunu büyüteceğiz ve başarıya ulaşması için hep bir arada olacağız. Korku bulaşıcıdır ama cesaret de bulaşıcıdır. Umarım o cesareti bulaştıracağız.”