Dünya Sağlık Örgütü’nün halk sağlığı raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 90’ı zehirli havayla yaşıyor. Meksika’nın başkenti Mexico City’de yapılan bir araştırmada, şehirlerde yaşayan insanların kalp dokularında milyonlarca zehirli kirli hava taneciği bulundu. Araştırmacılar araçlar ve fabrikalar tarafından üretilen demir açısından zengin parçacıkların, hava kirliliği ve kalp hastalıkları arasındaki uzun süreli var olan istatistiki bağlantının altında yatan nedenin bu olabileceğini belirtti. Bilim insanları nanoparçacık miktarının fazlalığının ciddi halk sağlığı problemlerine neden olabileceğini ve havada bulunan bu parçacıkların acilen azaltılması gerektiğini söylediler.
Bilim insanları çalışma içerisinde bazı belirsizlikler olduğunu kabul etseler de, Lancaster Üniversitesi’nden Profesör Barbara Maher, hava kirliliğine dair bu bulguların ve çıkarımların kirliliğin insan vücuduna etkilerini öğrenmek için elde edilen bilgilerin çok önemli olduğunu belirtti. Maher ve çalışma ekibi 2016 yılında, tespit edilen nanoparçacıklarının insan beyninde de bulunduğunu ve alzheimer gibi hastalıklarla ilişkisini tespit etmişti. Tüm yaş gruplarının bu parçacıklardan etkilendiğini belirten Maher, özellikle çocuklar için durumun kaygı verici olduğunu belirterek, “Bulgular, demir yönlü zengin taneciklerin erken yaşlarda hem beyinde hem de kalpte ciddi zararlara neden olduğunu gösteriyor. Bu nanoparcacıklar her iki organa da erişebiliyor” dedi.
Son detaylı çalışmalar gösteriyor ki nanoparçacıklar solunum ve kan yoluyla vücut içerisine taşınarak neredeyse insan vücudundaki tüm organlara zarar verebiliyor. Hatta 2018’de doğum yapmış bir kadının plasentasında kirli hava parçacıkları dahi tespit edilmişti. Bu çalışmayla kalp hastalıklarına demir yönünden zengin nanoparçacıklarının neden olduğu kanıtlandı. Maher, “Hücre içerisine bol miktarda demir zengini nanoparçacık yerleştirirseniz, vücudun içinde öylece durmalarını bekleyemezsiniz. Vücudun enerji kaynağı olan ve kalbimizin düzenli çalışmasını sağlayan mitokondrinin içerisine kadar ulaşabilirler” dedi. Hava kirliliğinin kalp damar üzerindeki etkileri konusunda çalışmalar yürüten Edinburg Üniversitesi’nden Mark Miller ise kirli hava içerisindeki parçacıklarının vücuda etkisinin öneminden bahsederek otomobillerden salınan taneciklerin azaltılması için daha fazla çabaya ihtiyaç olduğunu ifade etti. Miller, “Trafikteki araç sayısını azaltmak özellikle insanları kısa mesafeler için yürümeleri ya da bisiklet kullanmaları için teşvik etmeliyiz” dedi.
Yapılan araştırmada, yaş ortalamaları yaklaşık 25 olan 63 insandan alınan bulgular sonucu, kalp dokularında yüksek miktarda kirli hava parçacığı tespit edildiği vurgulandı. Araştırmada tespit edilen parçacıkların miktarı yoğun nüfuslu şehirlerdeki nanoparçacık oranının 10 kat daha fazla olduğunu ve erken dönemde kalp rahatsızlıklarına yol açtığı belirtildi.
Hava kirliliğine dair bu kapsamlı değerlendirme, hava kirliliğinin neredeyse insan vücudundaki her organ ve dokuya zarar verebileceği gibi kalp ve akciğer hastalıklarından diyabet ve bunama ya, karaciğer problemleri ve mesane kanserinden cam kemik hastalığı ve cilt sorunları gibi birçok soruna da neden olabileceği tespit edildi.
EKOLOJİ SERVİSİ