Manisa’daki mevsimlik tarım işçileri güvencesiz ve zor çalışma koşullarının yanı sıra ırkçı yaklaşımlara maruz kalıyor. Doktorun tedavi etmeyerek hakaretlerde bulunduğu, muhtarın köye almadığı ve köylülerin istemediği işçiler, sorunlarını anlattı.
Çoğunluğunu Kürt ve Suriyeli mülteci işçilerin oluşturduğu, Manisa’daki mevsimlik tarım işçileri en temel ihtiyaçlarını bile karşılama koşullarından oldukça uzak. İşveren konteynır temin etmediği için Kentin Sarıbey Mahallesi’nde daha önce çöplük alan olarak kullanılan Sarıbey Köprüsü yakınına çadır kurmak zorunda kalan işçilerin büyük bölümü Urfa’nın Suruç ilçesinden gelen aileler ile Suriyeli mülteci ailelerden oluşuyor. İşçiler, tuvalet, yemek ve temizlik ihtiyaçlarını da kendi imkanları ile çözmeye çalışıyor.
‘Köylüler sizi istemiyor’
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Nimet Ölmez’e konuşan mevsimlik tarım işçisi Emin Şimşek, 3 aydır yağmur, güneş, rüzgar demeden içinde bulundukları koşullara katlanmaya çalıştıklarını anlatıyor. Köy muhtarının Elektrik çekmelerine dahi izin vermediğini söyleyen Şimşek, maruz kaldıkları ayrımcılığı şu sözlerle ifade ediyor: “Buraya geldiğimizde köyün muhtarıyla konuşarak elektrik çekmek istediğimizi söyledik. Muhtar buna izin vermedi. Yağmur yağdı, çadırlarımızı sel bastı. Jandarma gelip; ‘yukarıda boş bir konteyner var’ diyerek oraya geçebileceğimizi söyledi. Muhtar ona bile karşı çıktı. Nedenini sorduğumuzda ‘siz gelmeden köylülerle öyle anlaşmışız, onlar sizi istemiyor’ şeklinde yanıt verdi. Ama biz bu köylülerin tarlalarında, bahçelerinde çalışıyoruz. Bir telefonu götürüp köyde şarj etmek bile problem oluyor. Köyün gençleri gelip çadırın yukarında içki içiyor, ‘pis Kürtler, Suriyeliler dışarı çıkın’ diye bağırıyorlar. Bunlar doğru şeyler değil. Bizler ekmeğimiz için buradayız.”
Doktor ‘teröristler’ dedi
Mevsimlik işçilerden Abdullan Dirik ise, insani hiçbir yaşam koşullarının bulunmadığından yakınuyor. Tuvalet kazdırmak için köye gelen kepçenin bile toprağı kazmadığını anlatan Dirik, Turgutlu Devlet Hastanesi’nde bir doktorun Suriyeli bir mülteciye ırkçı yaklaşımlarda bulunduğunu söylüyor: “İçeriye girdiğinde ne hastaya ne de sonuçlarına bakmadığını söyledim. Doktor bağırarak; ‘Suriye’de askerlerimiz teröristler tarafından öldürülüyor, ben size niye bakayım?’ dedi. Biz onunla tartışmaya başlayınca bu sefer de ‘barbarlar’ diyerek hakaretlerini sürdürdü.” Özellikle çocukların ve yaşlıların kötü koşullardan etkilendiğini akataran Dirik sözlerini şöyle tamamlıyor: “Kürtler olunca her yerde ezilmekten kurtulamıyoruz. Bir lamba veya telefonumuzu şarj etmek için elektrik istiyoruz. Bunu bile çok görüyorlar. Bu sıcakta, elektrik, tuvalet, konteyner yok. Bu ayrımcılığı ilk defa Manisa’da yaşamıyoruz, onlarca yere gittik, hep aynı sorunlar.” İşçilerin yaşadığı sorunlar üzerine MA’nın ulaştığı CHP’li Turgutlu Belediye Meclis Üyesi Esma Toprak ise, sorunlardan haberdar olmadığını, ancak yapılan bilgilendirme sonrasında işçilere elektrik verilmeye başlandığını söyledi. Toprak, işçilerin yaşadığı diğer sorunları ve ihtiyaçları için de acil harekete geçeceklerini ifade etti.