Türkiye’nin Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik askeri operasyonlarına karşı imza kampanyası başlatan bölgenin aydın, aktivist, siyasetçi, gazeteci ve yazarları, topladıkları imzaları Irak Parlamentosu’na gönderdi.
Türkiye’nin Federal Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 27 Mayıs’ta başlattığı “Pençe operasyonu” devam halen sürüyor. Bölgenin önde gelen isimleri arasında yer alan, aralarında Ebdullah Mela Nuri, Şêrko Heme Emin, Hewjin Mela Emin, Umit Qeredaxi, Şoreş Xidir’ın da bulunduğu çok sayıda aydın, aktivist, siyasetçi, gazeteci ve yazar, devam edilen operasyona karşı 20 Haziran’da imza kampanyası başlatmıştı. Başlatılan kampanya sonucunda toplanan imzalar, 30 Haziran’da Kürdistan Bölgesi Parlamentosu’na teslim edilmesinin ardından bugün Süleymaniye’de yapılan açıklamanın ardından Irak Parlamentosu Süleymaniye Ofisi’ne teslim edildi.
Açıklamaya, Irak Parlamentosu’nun 52 parlamenter de destek verdi.
Paylaşılan metinde şunlar kaydedildi:
“Bilindiği gibi birçok kes Kürdistan Bölgesi ve Irak toprakları PKK gerekçe gösterilerek saldırılara ve işgale maruz kalmaktadır. Kürdistan topraklarına yönelik yapılan bu saldırılar yeni değildir. Fakat bu son saldırılar daha büyük, kapsamlı, kötü niyetli, sonuçları daha trajik ve amaçları daha tehlikelidir.
‘Saldırılar büyük yıkıma neden oluyor’
Bu saldırılar yıkıma, insan yitimine, on binlerce vatandaşın zarar görmesine, ekonomik alt yapının çökmesine, insanların yaşamını idame edememesine, ekolojinin büyük zararlar görmesine neden olmaktadır. Düşündürücü ve endişe verici olan şudur; bu saldırıların çok büyük olmasına ve ağır silahlar kullanılmasına rağmen, yine bu topraklarda askeri noktalar oluşturulmasına, bölgenin askeri bölgeye dönüştürülmesine rağmen, Irak ve Kürdistan Bölgesi parlamentolarının Türk askerlerinin kendi topraklarından çıkması kararına rağmen, Kürdistan Bölgesinde Türk askerlerinin bu topraklardan çıkarılması için toplanan 500 bin imzanın Kürdistan Bölgesi Parlamentosuna sunulmasına rağmen; şimdi görüyoruz ki Kürdistan Bölgesi, Irak ve uluslararası alanda siyasi ve insani anlamda tehlikeli bir sessizlik vardır. Bu sessizlik de bu saldırı ve işgal girişimlerine destek sunmaktadır.
Bu nedenle bizler aşağıda imzası bulunanlar olarak Kürdistan, Irak ve uluslararası kamuoyunun dikkatini aşağıda sıraladığımız noktalara çekmek istiyoruz.
1-Türk devletinin Kürdistan Bölgesi topraklarına yönelik yapılan saldırı ve işgali uluslararası insani yasaların ihlalidir. Kürdistan Bölgesi ve Irak topraklarına yönelik bu saldırı ve işgal girişimleri bu sınırların tecavüzüdür, bütün uluslararası yasalara aykırıdır ve iyi komşuluk ilişkilerine terstir. Bu saldırılar kendi toprakları üzerinde değil başka bir ülkenin toprakları üzerinde yapılmaktadır.
2-Bu saldırılar Kürdistan Bölgesi topraklarının işgal ve ilhakıdır ve şiddete kınıyoruz. Öyle görüyoruz ki Kürdistan bölgesinin konumu, siyasi istikrar ve geleceği için büyük bir tehlikedir. Bir başka ülkenin toprakları üzerinde bu kadar büyük bir askeri gücün olması, askeri bölge ve noktaların bulunması şu an ve gelecek için büyük bir tehlikeyi oluşturmaktadır.
3-Kürdistan Bölgesi ve Irak’taki siyasal kurumlara, uluslararası topluma ve kurumlara, siyasi parti ve şahsiyetlere, sivil toplum örgütlerine, aydın ve akademisyenlere, tüm toplum kesinlerine ve özgürlük davası uğruma çaba sarf eden tüm insanlara bir çağrımız vardır. Bu haksız saldırı ve işgal yönelimlerine karşı, insanların yaşamlarını yitirmesine, ülkemizin ekonomi ve ekolojisinin viraneye dönüşmesine karşı, Kürdistan Bölgesinin siyasi geleceği üzerindeki tehlikelerin sona ermesi için bu yapıların görevlerine sahip çıkması ve bu yaşananlar karşısında tutum sahibi olması konusunda çağrımız vardır.
4-Türk devleti askeri açıdan saldırıp işgal etme ve şiddet politikalarında ısrar etme yerine, Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için diyalog kapılarını açması, Kürt sorunun çözümü için demokratik ilkeler temelinde onurlu bir barışın sağlanması en doğru yoldur ve bu yol barış, kardeşlik ve halkların birlikte yaşamına hizmet etmektedir.”
Kaynak: MA