Hükümetin tarım politikaları hem üreticileri hem de tüketicileri vuruyor. Para kazanamayan çiftçi üretimi bırakınca kazanan ise ithalatçılar oluyor
Son günlerde tarım ürünlerinde yaşanan yüksek fiyatlar halkı zorluyor. Bahar aylarının sonuna gelindiğinde haziranla birlikte sebze ve meyvelerde fiyatlar düşerdi. Son yıllarda ise düşmek bir yana sürekli yükseldiği izleniyor. Özellikle bu yıl soğan ve patateste yaşanan fiyat yükseliğini üreticinin yaratmadığı ise biliniyor. Üreticiden 1 liranın altında toplanan soğan ve patateslerin 6-7 liralara yükselmesi sonucu AKP hükümeti ithalata başlanacağını açıkladı.
İthalatlar üretimi bitiriyor
İthal edilecek patateslerin bir bölümünün tohum olarak kullanılabileceği, bu durumda ise verimin düşeceği ve hastalıkların artacağı belirtiliyor. Temmuz ayında piyasaya girecek yeni ürünle fiyatların zaten düşeceğini belirten üreticiler, “İthalat kısa vadede fiyatı düşürse de üretime ve üreticiye çok büyük zararı olur. Üstelik yeni ürün piyasaya girerken yapılacak ithalat üretimi bitirir. Eylül-Ekim’de kimse patates ekmez. O zaman daha çok ithalat yapmanız gerekir. Yani kırmızı ette olduğu gibi bu işin sonu gelmez. İthalat arttıkça üretim azalır. Üretim azalınca daha çok ithalat yapılır” görüşünü paylaşıyorlar. Bu arada kuru soğan ithalatı daha önce yapılmış değil. Patates ithalatı ise İran’dan gerçekleşmek üzereyken vazgeçilmişti.
Tüketim arttı üretim azaldı
Türkiye’de bugüne kadar patates ve soğan üretiminde sorun yok iken aksine bu ürünlerin ihracatı yapılıyordu. Patates ve kuru soğanda kendi kendine yeterli olduğu gibi her iki ürününde ihracatı yapılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı verilerine göre, 2016’da 191 bin 488 ton, 2017’de ise 205 bin 341 bin ton patates ihracatı gerçekleştirildi. Kuru soğanda ise Rusya, Irak, Suriye gibi ülkelere ortalama 100 bin ton ihracat yapılıyordu. Bugün üretilen tün tarım ürünleri üreticide ucuzken tüketiciye pahallı olarak ulaşıyor. Buna ne devlet ne de tüketici ses çıkarmıyor. Para kazanamayan çiftçi üretimi bırakınca bu kez üretim azalıyor ve fiyatlar yükseliyor. Bu durumda ise ithalatçıların cebi dolarken kaybeden halk oluyor.
Müteahhitler kollanıyor
Bir yandan küresel ısınmanın etkileriyle boğuşan çiftçiler daha çok suya ihtiyaç duyarken su ise pahalı bir metaya dönüştü. Çiftçileri her geçen gün tarımsal üretimden uzaklaştıran bu duruma AKP hükümetinin tarım politikalarının neden olduğu biliniyor. Tarımı enerji, maden ve inşaat sermayesine tercih eden hükümetin bu sorunu çözme ihtimali ise beklenmiyor. Bugüne kadar et fiyatları her ne kadar soğan ve patates gibi garip bir artışla karşılaşmasa da halkın alım gücünü aşan bir durumdayken, yine AKP’nin Tarım Bakanlığı sorunu ithalatla çözmek için adımlar atmıştı. Bu adımlarda dikkat çeken en önemli şey ise et ithalatı yapılan ülkelerle girilen grift ilişkilerdi. Örneğin Sırbistan’dan et ithal edileceği açıklandığı günlerde Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan Sırbistan’ı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında yaptığı konuşmada Sırbistan’dan et alacaklarını belirtirken, Sırbistan’da yol inşaatlarına talip olduklarını söyledi. Bu durum ise hayvancılıkla geçimini sağlayan çifçilerin kurban edilmesini sağladı. Bugün halen hayvan ve karkas et ithalatı farklı ülkelerle girişilen ilişkilerin birer kolaylaştırıcısı gibi işlev görüyor. Patates ve soğan bu ilişkilere neden kurban edilmesin!
EKOLOJİ SERVİSİ