Kayseri Bünyan 2 Nolu Cezaevi’nde kalan tutuklu Şeyhdavut Başkan,açlık grevinin ardından ‘muayeneye götürüyoruz’ denilerek, Kayseri Bünyan 1 Nolu Cezaevi’ne sevk edildi. Şakran’da ise tutuklular tedavi edilmiyor
Kayseri Bünyan 2 Nolu Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şeyhdavut Başkan, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 1 Mart’ta başlattığı açlık grevini, Öcalan’ın çağrısı üzerine 26 Mayıs’ta bıraktı. Ardından Başkan’ın, “muayene götürüyoruz” denilerek Bünyan 1 Nolu Cezaevi’nde 3 kişilik odaya alındığı öğrenildi.
Oğlunu ziyarete giden baba Şeyhmus Başkan, cezaevinde yaşanan hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zema Ağgöz’e anlattı. Oğlunun 10 yıl önce 20 yaşında iken tutuklandığını ve 30 yıl hapis cezası verildiğini kaydeden baba Başkan, önce Edirne Cezaevi’ne ardından Kayseri Bünyan 2 Nolu Cezaevi’ne sevk edildiğini ifade etti. Başkan, “Görüşe gittiğimde oradaki görevliler bani tehdit eder gibi, ‘sen bir daha gelecek misin gelmeyecek misin?’ diye soruyor. Oğlumla fotoğraf çekmemize dahi izin vermediler.
Yoğun bir psikolojik baskıya maruz kalıyoruz” şeklinde konuştu. Oğlunun Kayseri Bünyan 2 Nolu’ya geçmek için yeniden dilekçe yazdığını, kabul edilmediği takdirde açlık grevine yeniden başlayacağını söylediğini aktaran baba Başkan, oğlunun aynı zamanda yüzde 43 zihinsel engelli raporu olduğunu söyledi. Başkan, oğlunun kendilerine yakın bir cezaevine ya da eski yerine götürülmesi çağrısında bulundu.
Oğlunun durumunun düzeltilmesi için Adalet Bakanlığı’na cezaevini değiştirmeleri için dilekçe verdiğini, birkaç milletvekiline de durumu aktardığını dile getiren baba Başkan, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurduğunu aktardı. Başkan, oğlunun başına bir şeylerin gelmesinden endişe ettiğini belirtti. Başkan, “Buradan söylüyorum yarın öbür gün oğluma bir şey olursa sorumlusu Adalet Bakanı’dır. Ben yakasını bırakmayacağım, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) de başvuracağım” dedi.
Şakran’da ihlaller artıyor
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle başlatılan açlık grevlerinin sona ermesinden sonra Şakran Cezaevi’nde hak ihlalleri giderek arttı. Cezaevinde bulunan gazeteci kızı Şehriban Çoban’ı görüşüne giden Nafiye Çoban “yasak” denilerek kızı ile görüştürülmedi. Uzun uğraşlar sonucu kızı ile görüşebilen Çoban, tedavi süreci başlatılması gereken kızının ve diğer tutsakların tedavi edilmediğini aksine “tedavi” adı altında doktor ve cezaevi görevlileri tarafından işkence ve psikolojik şiddete maruz bırakıldığını öğrendi. Çoban, görüş sonrası İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’ne giderek başvuruda bulundu. Şakran Cezaevi’nde yaşananlara ilişkin Jinnews’ten Gülistan Azak’a bilgi veren Çoban, diğer tutukluların aileleri ile birlikte uzun uğraşlar sonucu görüş yapabildiklerini söyledi. Çoban, kızının kendisine gardiyanların koğuşu bastıkları, açlık grevi sonrası hastaneye hemen götürülmedikleri daha sonra götürüldüklerinde ise jandarmanın küfür ve hakaretlerine maruz kaldıklarını aktardığını belirtti. Cezaevi yönetiminin ziyaretleri kabusa dönüştürmeye çalıştığını kaydeden Çoban, açlık grevi eylemi sonrası tutsakların tedavi edilmediğini aksine her an bir yenisi eklenen işkence yöntemlerine maruz kaldıklarını söyledi.
Görüş sırasında kızının su içmesine engel olan gardiyanın bağırdığına tanıklık ettiğini ifade eden Çoban, kızının aktarımlarını ise şöyle dile getirdi: “Bizi hastaneye değil, revire götürüyorlardı. Revire götürülen 35 arkadaşımızla birlikte bir odaya sıkıştırdılar ve o odada sadece 4 yatak bulunuyordu. Alanın darlığından kaynaklı kimi arkadaşlarımız yerlere dahi oturamadılar. ‘Biji Serok Erdoğan’ deyin diye küfürler ediyorlardı. Tutsaklara serum taktıkları zaman da işkence yapar gibi elimize sert bir şekilde vuruyorlardı ve ‘sizi pislikler’ diyorlardı. Revirde tutsaklara yanlış tedavi uyguladıkları için bir arkadaşımız rahatsızlandı ve baygınlık geçirdi. Cezaevi doktoru ‘isterseniz yemek yiyin, isterseniz de geberin gidin’ dedi. Revirde jandarmalar tarafından iki kez saldırıya maruz bırakıldık.”
ANKARA