Doğal yaşamı tahrip eden RES’ler Bodrum yarımadasını sardı. RES’lere tepki gösteren ekolojist Mehmet Çilsal, “Açılan dava süreci hala devam ediyor. Biz doğaseverler olarak tüm süreçlerin takipçisi olacağız” dedi.
Ekolojist, hukukçu ve araştırmacı kimliğiyle uzunca zamandır Muğla’nın Bodrum ilçesinde hayati konularında ciddi katkılar sağlayan Mehmet Çilsal, ilçe çevresine yapılan Rüzgar Elektrik Santrallerine (RES) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yenilenebilir enerji türlerinden ilkinin Rüzgar Türbinleri olduğunu ifade eden Çilsal, Muğla genelinde 50- 60 civarında RES için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) portföy lisans başvuruları olduğunu söyledi.
Çilsal, bunlardan 31’inin ön lisans, aldığını yaklaşık 20’ye yakınının da lisans aldığını kaydetti. Özelikle Bodrum yarım adasının RES’ler için uygun bir yer olmadığını ifade eden Çilsal, kurulan RES’lerin elektrik üretmek için olmadığını rant sağlamak amacıyla kurulduğunu ifade etti.
Muğla’da lisans almış 31 RES var
Muğla’da 31 lisans almış RES, projesi olduğunun bilgisini veren Çilsal, bunlardan 4 tanesinin gerçekleştiğini belirtti. Muğla, Datça, Mazı ve Yaylıkavak, olmak üzere dört türbin olduğunu hatırlatan Çilsal, Bodrum yarımadası üzerinde ise hali hazırla 7 proje bulunduğunu ve bu yedi projenden ikisinin gerçekleştirildiğini kaydetti. Çilsal, “Projeyi hazırlayanlara göre projenin arkası gelecek. Ama öyle bir halk direnişi ve hukuksal süreçle karşılaştılar ki, onlar açısından süreç ağır işledi. Bu yüzden 4 tanesini apar topar elektrik üretimine geçirdiler. Çünkü 5 yıl içerisinde üretime geçmemesi halinde lisans iptali olur korkusuyla üretime geçip, EPDK’yle sözleşme imzaladılar. Hukuki sürecin böyle durdurulmasını sağladılar” dedi.
RES projelerine 14 bin dönüm ayrılmış
RES projelerine karşı olmadıklarını orada dönen çarka karşı mücadele edildiğinin söyleyen Çilsal, “Dünya kriterlerinde genellikle bir Rüzgar türbinine tahsis edilen alan, ortalama 20 ile 70 dönüm arasında arsa tahsis ediliyor. Dünya stantları budur. Çünkü tribünler arası etkileşim var. Rüzgarın geliş açısı, mevsime göre değişmesi, bütün bunlar hesap edildiği zaman 20-70 dönümdür. 10 türbin 200 dönüm yapar. Bizde ise 13 türbine 300 dönüm arazi tahsis etmen gerekirken, Bodrum’daki bütün projelerde en küçüğü 14 bin dönüm tahsis edilmiş. Yaylıkavak 14 bin dönüm, Güvercinlik 19 bin dönüm, Mazi RES 21 bin dönüm, ötekiler daha uygulamada bile değil. 10 türbinle bir türbin maliyetini karşılama süresi 5 yıldır. 5 yıl sonra kendini amorti ettiğini ve sonra da geçtiğiniz proje bedelleri yaklaşık otuz kırk milyon dolar ediyor. 13 türbin buradan üretilecek elektrik, EPDK’ye satılacak ve oradan para kazanacak. Buradan kazanacak paranın miktarı belli ama esas sorulması gereken neden 300 dönüm değil de 14 bin dönüm tahsis ediliyor. Yalıkavak Gömüşlük gibi yerlerin bir dönümü en az bir milyon dolar, 14 bin dönüm bir milyonla çarptığınızda 14 milyar eder. İşte bundan dolayı doğanın rant için tahrip edilmesine karşıyız” diye konuştu.
Resler rant için var
Güvercinlik mahallesinde yapılacak olan RES projesine dikkat çeken Çilsal, “Güvercinlik RES’i 19 bin dönümde yakında başlayacak. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı. Davalar da açıldı. Mazı RES de aynı şekilde oda inşa edilmiş durumda. Bodrum özelinde kurulan bu RES’ler enerji için değil rant RES’leridir. Altını çizerek söylüyorum. Biz bu ranta karşıyız. Çünkü kamusal alanlara Ormanlara göz dikilmiş. Dolayısıyla Muğla ölçeğinde düşündüğümüz zaman bunu sermayenin rant için kurduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi. Çilsal, şöyle devam etti: “Ama bir senede her seferinde tekrar teker 13 taneyi sessiz sedasız diktiler. Başta rant projesi gibi durmasa da Bodrum o tarafa doğru şekillendiği için şuanda bütün araziler neredeyse kapatılmış. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buna nitelikli turizm diyor. Bunlar enerji satmak değil, Bodrum Yarımadasına bir türbin 15, 20 yıl bir yatırımcı için hiçbir şey değil. Onu kaldırır ve 20 yıl sonra Mazi ne olur? Paha biçilemez, bunlar bunun hesabını yapıyor.”
Hukuki süreç devam ediyor
Daha önce 4 kez iptal edilen ve 5’inci kez açılan Güvercinlik RES projesiyle ilgili ÇED sürecinin yeniden başladığını sözlerine ekleyen Çilsal, şunları söyledi: “Proje tanıtım dosyalarını Çevre Şehircilik Bakanlığı 4 önce askıya çıkarmıştı. Daha önce oraya dava açan kişilerle temas kurup bu süreci kaçırmaması için yeniden dava açmalarını sağladık. Açılan dava süreci hala devam ediyor. Daha önce açtığımız imara yönelik ve diğer davaları kazandık. Biz doğa severle olarak tüm süreçlerin takipçisi olacağız.”
MA / Esra Solin Dal