Bir köyde öğretmeni olan H.K., 12 yaşında bir çocuğa tecavüz etti. Saldırgan tutuklanırken, Milli Eğitim’den bazı görevliler “kurum zarar görür” gerekçesiyle aileyi şikayetçi olmaktan vazgeçirmeye çalıştı ikna etmeye çalıştı. Eğitim-Sen Adana yöneticisi Seher Kılıç ise duruma tepki göstererek ‘Suçun üstü örtülmemelidir’ dedi.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bir köy ilkokulda 12 yaşında B.K. adlı öğrencisine cinsel saldırıda bulunan beden eğitimi öğretmeni H.K. tutuklanırken, Milli Eğitim görevlileri, köy muhtarı ve eski imamı olayın üstünü örtmeye çalıştı. 22 Mayıs’ta yaşanan tecavüz saldırısı, çocuğun İstanbul’da yaşayan dayısı İ.H.Y. ve annesi C.K.’nin ajansımıza konuşması üzerine ortaya çıktı.
Cinsel saldırıda bulunan öğretmen H.K. tutuklanıp cezaevine konuldu. Çocuk ise, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün koruması altına alındı.
Anne C.K., Milli Eğitim’den gelen bazı kişilerin kendisine, “Eğitimin içinde böyle bir olay yaşanmış, duyulsa eğitim kurumuna zarar verir” dediğini belirtti. Anne K., köyün imamı ve eski muhtarlarının ise kızını tecavüze maruz bırakan öğretmenle para karşılığında evlendirmeyi teklif ettiğini kaydetti. Anne K., aynı kişilerin olayın üzerini kapatmaya çalıştığını ve şikayetlerinden vazgeçirmeye çalıştıklarını söyledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Adana Şubesi yöneticisi Seher Kılıç, bu duruma tepki gösterdi.
‘Cezasızlık insanları suça teşvik ediyor’
Kadına ve çocuğa yönelik saldırı ve cinsel istismar vakalarının her geçen gün arttığını hatırlatan Kılıç, bu artışa hükümetin izlediği “cezasızlık” politikasının neden olduğunu ifade etti. Kılıç, “Ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri olan cezasızlık, insanları suça teşvik ediyor ve böylelikle suç işleme oranını arttırıyor. Okuduğumuz kitaplarda, izlediğimiz filmlerde istismar olaylarının artmasına neden olmaktadır. Toplumda istismar vakalarına karşı önleyici bir yaptırım gücü yok. Yasalar bu konuda yetersiz” dedi.
‘Suçun üstü örtülmemelidir’
Önleyici adımlardan biri olarak, okullarda “toplumsal cinsiyet” derslerinin zorunlu olması gerektiğini belirten Kılıç, bu derslerle soruna çözüm bulanabileceğini savundu.
Cinsel istismar olaylarında sıklıkla suçun üstünün örtülmesi çabasıyla karşılaştıklarını ifade eden Kılıç, bu duruma Doğubayazıt’ta yaşanan olayı öğrek gösterdi. Kılıç, “Cinsel istismar vakalarında eskiden beri hep bu üstünü kapatma anlayışı devam etmektedir. Suçu işleyen değil de suça maruz kalan mağdur olmaktadır. Mağdur olan tarafı destekleyip, suçluya gereken cezanın verilmesi konusunda yasaların önü açık olması gerekmektedir. Mahkemelerin verdiği cezalar caydırıcı olması gerekir. Eğitim politikaları bu tür konuların üzerinde ciddi şekilde durmalı ve takibi sağlamalıdır” diye belirtti.
‘Hem kişi hem de kurum zarar görür’
Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: “Hükümet yetkililerinin bu konuda yeterince desteğini göremiyoruz. Söylemleri dahil bu konuda suçları normalleştirmeye çalışmaktadırlar. Hiyerarşik ilişkilerin hakim olduğu kurumsal ortamlarda tacize uğrayanların bunu dile getirmede yaşadıkları zorluklar nedeniyle çoğu zaman taciz görünmez kılınmakta bunda hem kişi hem de kurumlar zarar görmektedir. Buna bir an önce son vermelidir. Herkes yaşadıklarını dile getirmek zorunda. Kadın ve çocukların beyanları esas alarak suçun üstü örtülmemelidir ve gereken cezalar verilmelidir.”
MA/ Hamdullah Kesen